02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

28 KÜLTÜR Tarsus’taki Çanakkale Selahattin Özbozkurt anakkale zaferinde düşÇ man gemilerine karşı denize döşediği mayınlarla Türk ordusuna zaferlerin en büyüğünü kazandıran ve Çanakkale’yi düşmana geçilmez yapan Nusrat Mayın Gemisi 1957 yılında ordudan terhis edildikten sonra, özel şirketler tarafından 1990 yılına kadar yük gemisi olarak kullanıldı. Daha sonra mülkiyeti Kültür Bakanlığı‘na geçen ve o günden bu yana Mersin limanında kaderine terk edilip çürümeye başlayan Nusrat Mayın Gemisi Tarsus Belediyesi’nin talebi üzerine Kültür Bakanlığı‘ndan devralınarak restore edilmek ve müze yapılmak üzere ihaleye çıkartıldı. Yaklaşık üç aylık bir çalışma sonucu Mersin limanında askıya alınmak suretiyle üç parçaya ayrılan gemi, tırlara yüklenerek trafiğe kapatılan D400 karayolundan üç saatte 30 kilometrelik yol katledilerek, Tarsus’a getirildi. Tarsus Belediyesince Tarsus’un Mersin girişindeki çardak mevkiinde yapılan Çanakkale Park alanına yerleştirildi. Müzeye dönüştürülecek Tarihi Nusrat Mayın Gemisi yanına Çanakkale Savaşı‘ndaki kahramanlığı ile dillere destan olan Seyit Onbaşı Anıtı yapıldı. Kurtuluş savaşının en önemli tarih sayfalarına konu olan ve Çanakkale’yi geçilmez kılan Nusrat Mayın, 1950’li yıllardan günümüze kadar çektiği sıkıntıları milli mücadele yıllarında düşmanı temizlerken çekmemiştir. Türlü nedenlerle o limandan bu limana atılıp duran şanlı tarih Nusrat Mayın Gemisi, emekliye ayrıldıktan sonra kadri bilinmemiş ve kuru yük gemisi haline dönüştürülerek Mersin limanına terkedilmiş. Nusrat Mayın gemisi 1911 Kiel Almanya yapımıdır ve ağırlığı 365 tondur. 1913’te savaşa girmiştir. 40 adet mayın kapasitesi olan şanlı geminin komutanı Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey’imiş. Nusrat’ın döşediği mayınlar 18 Mart 1915’te Çanakkale harekatının kaderini değiştirmiş, ona “dünyanın en ünlü mayın gemisi” unvanını kazandırmıştı. Nusrat’ın mayınları 639 kişilik mürettebatıyla Bouvet, onun ardından Inflexible ve Bolva zırhlılarını sulara gömmüştü. Nusrat Mayın Gemisi 3 Eylül 1914’te Çanakkale’ye gelmişti. Almanya’da özel şekilde mayın dökme gemisi olarak inşa edilmiş bu tekne dar alanlarda kolayca manevra yapabiliyor ve az su çektiğinden mayın alanları üzerinde güvenle dolaşabiliyordu. Ancak Osmanlı Devleti’nin mali sorunları ona boğazı mayınlayabilmesi için gerektiği miktarda mayın bulamıyordu. Çanakkale boğazında zaten önceden boğazı kesecek şekilde döşenmiş mayın hatları bulunmaktaydı. Ancak, düşman zırhlılarının devamlı şekilde hareketlerinin incelenmesiyle akıllara hayret verecek bir gerçekle karşılaşılmıştı. 7 Mart’ı 8’e bağlayan gece yarısı Nusrat demir alarak Çanakkale’den uzaklaştı. Bütün ışıklarını söndürüp kıvılcım atmasın diye ocaklarını bastırmış, maskeli ışıklar altında rota izleyerek hedefine doğru ilerliyordu. Gemi daha önce döşenen mayın hatlarından geçiyor ve Erenköy Mevkii ‘ne giriyordu. Deniz sakin, hava simsiyah, zifiri karanlıktı. Uzaklarda dolaşan düşman devriye gemileri pırıl pırıl yanan projektörleri ile suyun yüzünü aydınlatmaktaydı. Son kontroller bittikten sonra ilk mayın platforma alınmış ve atış anı beklenmeye başlamıştı. Anadolu yakasındaki Akyarlara, yeni mayın hattını hazırlanacağı noktalara geldiler. Teker teker sessizce elinde kalan son 26 eski tip mayını suya bırakmaya başladı. Suya düşen her mayın belli bir sıra halinde kendisini asılı tutacak ağırlığın gerdiği teller üzerinde yer almaya başladılar. Birkaç dakika sonra tüm mayınlar belirlenen rota doğrultusunda dökülmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle