Katalog

12 FETHİYE / ÖLÜDENİZ Kayaköylü İdris Özmen. Kayaköy’e Hisarönü’nden giden yol daha kısa. Hangi güzergahı tercih ederseniz edin, hayranlık uyandıran çamların arasından ilerleyen köy yolunda sık sık cip safari yapan ekiplerle karşılaşacaksınız. Bu da, Ölüdeniz’de yapabileceğiniz bir başka aktivitenin ipucunu veriyor. O araçlardan birine atlayıp, çam kokuları arasında kentin gürültüsünden arınmış bir şekilde yolculuk yapabilirsiniz. Kayaköy’ün, antik Karmilassos üzerine kurulduğu tahmin ediliyor. 11 veya 14. yüzyılda Likya uygarlığının üzerine yükseldiği sanılıyor. 20. yüzyıl başına kadar Rumların ağırlıkta olduğu yerleşim olmuş. Köydeki Rumlar 1922’de anavatanlarına gönderilmiş. Buraya gelen Batı Trakya’daki Türkler, Rumların Kayaköy’ünü kendi yaşam pratiklerine uygun bulmamış olsa gerek, kendi Kayaköy’lerini oluşturmuş. Ancak “karşı yaka”ya gidenlerin bıraktığı köy, halen dimdik ayakta. Aşağı mahalledeki Panayia Pirgietissa ile yukarıdaki Taksiyarhis kiliseleri önemli mimari örneklerden. Taş evlerin çoğunluğu ana hatlarını koruyor. Buradaki gezintiniz sırasında, yöre insanının el emeği olan farklı hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz. Yorulduğunuzda, köy muhtarlığının önündeki kahve, demli çaylarıyla imdadınıza yetişecektir. Kayaköy’ün ve yörenin tarihine ilişkin anlattıklarımda mutlaka eksiklikler vardır. İşte o eksiklikleri tamamlayacak kişi olan İdris Özmen’le, şansınız yaver giderse, o kahvede karşılaşabilirsiniz. “Canlı tarihçi” olarak bölgenin tarihçesini benden çok daha iyi biçimde sizlere aktaracaktır Özmen. O konuşmaya başladı mı, hemen çevresinde “meclis” kuruluyor. “Asmalarda koruk, biz olduk moruk” diye söze girse de, zihnen çoğumuzdan daha genç olduğu, konuşma ilerledikçe daha da ortaya çıkıyor. Üstelik 75 yaşındaki Özmen, çiçeği burnunda bir damat. Hele ona, yanındaki Belcekız Plajı