Katalog

EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr 6 İZMİR / NARLIDERE GÜN BATARKEN İnsanın üstüne üstüne gelen bitişik nizam beton yığınlarından bir ölçüde sıyrılmanın sınırıdır Narlıdere. Otoyol, kısmen yeşil kalmış dokuyla, yapılaşma yoğunluğunu ayırır. Yıllar içinde güzelim narenciye bahçelerinin büyük bölümü, rant uğruna söküldü ne yazık. Neyse ki çok katlı bitişik nizam yaklaşımının borusu ötmedi Narlıdere’de, iyi ki de ötmedi. Otoyolun üstünde, çok katlı olsa da daha sağlam, aralıklı, çevreleri bahçelerle çevrili, daha estetik, daha düzgün bir yapılaşma öne çıkıyor şimdilerde. Bunda yerel yönetimlerin yaklaşımları önemli elbet. Belediye Başkanı Aldül Batur’un hakkını verelim hemen... Mandalina bahçelerinde gezintiler güzeldir. Kıyıda Sahilevleri, İnciraltı soluk aldırır insana. Kentlinin ferahlığa kaçış güzergahlarıdır. Şimdi size ayrı bir bölgeden söz edeyim. Otoyol gişelerinin yakınlarında, bahçeler arasından girilen dar yolu ucundaki Altıevler’i çoğu bilmez. Bir kentin kenarına saklanmış, gizli bir güzelliktir bu küçük bölge. Orada kent kalabalığına ve karmaşasına inat, dalgaların sesini duyarsınız, denizin kokusunu. Küçük kafeteryadaki tatları özel kılan, işletmenin özenli yaklaşımıysa bir o kadar da doğanın halleridir, denizin sesi ve esintisi, gün batımının heyecanı. Bir arkadaş masasında tersi söylense de, güneş bir başka batar. Güneşin batma hali coğrafyanın tesirindedir ama insanın nasıl baktığıyla da ilişkilidir bazen. Desem ki, “Güneş her akşam benim halimle batar...” Ya da: “Güneş her akşam senin halinle batar...”, Bana katılır mısınız? Şairlere göre de gün batımı farklılaşır. Mesela Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Gün Batımı: “Yaklaşan ayak sesleridir akşamın/ Şafaktan çıkmış bu uzun yolculuğa / Bir gelen var uzaktan soluk soluğa / Kapkara gözleri hüzünlü ve dalgın / Akşam, rüyalarımıza giren o esmer kadın / İşte! açılmış dipdiri göğüsleri / Bir vuslat gecesine çağırır bizi / Ve ansızın büyüler gözlerimizi/ Saçlarında o yıldız yıldız süsleri/ Şair “hoyrattır” diyor akşam üstleri.” mahallelerinde yüksek gelirli yurttaşlar, geniş bahçeler içindeki lüks konutlarda oturuyor. İlçeyi ortadan kesen Mithatpaşa Caddesi çevresinde orta gelirli, Atatürk ve İnönü mahallelerinde ise dar gelirli yurttaşlar yaşıyor. Bu iki mahallede yürütülen “Kent Dokusunu Yenileme Projesi”yle gecekondular yıkılıyor ve hak sahipleri daha modern konutlara aktarılıyor. İlçe, Güney Deniz Saha Komutanlığı, Ege Ordu Komutanlığı‘nı da bünyesinde barındırıyor. adına da rastlanıyor. Adı ne olursa olsun, Narlıdere’ye özel kılan bir çok ayrıntı gözden kaçmıyor. Balçova ve Güzelbahçe’ye komşu, Çatalkaya Dağı‘nı kaplayan çam ormanlarının gölgesindeki ilçede, Emekli Sandığı‘na bağlı Avrupa’nın en büyük huzurevlerinden biri yer alıyor. Konumu gereği sanayileşme gelişmezken, narenciye ve çiçek üretimi en büyük gelir kaynaklarını oluşturuyor. Simge kurtarılıyor İlçe ekonomisine katkı sağlaması amacıyla 1950’li yıllarda dikimine başlanarak oluşturulan ve Narlıdere’nin simgesi haline gelen narenciye bahçeleri, yer altı sularının borlaşması ve yoğun kuraklık nedeniyle zor günler geçiriyor. Türkiye’nin en kaliteli ve verimli narenciye alanlarının yok olmaması için resmi kurumlar ? Narlıdere’nin adı Söylentilere göre ilçe adını, bugün hala Ali Onbaşı Deresi etrafında bulunan nar ağaçlarından almış. Ancak bugün Güney Deniz Saha Komutanlığı‘nın bulunduğu alandaki kale nedeniyle Osman döneminde “Sancakkale” diye anılmış. Tapu kayıtlarında “Tozluyurt”