Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 TOKAT Yeşilırmak’ın yeşil çocuğu Fotoğraflar: Tokat İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Suat Şimşek engin doğal kaynakları ve Z konumu nedeniyle beyliklerin ve imparatorlukların merkezi ve fetih sebebi olan Tokat, yaylalara, ovalara, bağ ve bahçelere hayat veren Yeşilırmak’ın bereketli topraklarında tarihi, kültürel doğal güzelliklerini koruyan efsane kentlerimizden biri. Tokat adının Bizans İmparatoriçesi Doxsie’den geldiği, daha sonraları “Dokeia” ve Surlu Kent anlamına gelen “TohKat” olarak geçtiği biliniyor. Sırtını Tokat Kalesi’ne dayamış olan kente, önce Frigler, Kimmerler, Medlerden sonra da Persler egemen olmuş. Milattan sonra 34’de bir Roma eyaleti haline gelen bölge milattan sonra 395’de ise Bizans’a geçmiş. Selçuklular döneminde Anadolu’nun altıncı büyük kenti olan Tokat’ta; kültür ve sanat eserlerini kentin hemen her yerinde görmek mümkün. Osmanlı döneminde ise kent tarım ve ticaret merkezi olmuş, dokumacılık, yazmacılık, bakır işçiliği ve de ri işleme oldukça gelişmiş buradan ihracat yapılmıştır. Kentin hemen her sokağında tarihten bir nefes almamak nerede ise imkansız. Özellikle Selçuklu döneminin önemli eserlerinden olan, kesme taşlardan yapılma, kemerli kolonları ve İznik çini desenleri ile minaresi süslenmiş olan Sulu Sokak’taki Ulu Cami görülmesi gereken nadide eserlerden biri. Aşağı yukarı 600 yıllık birçok cami bulunuyor kentte. Ali Paşa, Behzat, Meydan Camisi bunlardan bazıları. Anadolu’nun alınmasından hemen sonra 1074’de Danişmend Gümüştekin Ahmet Gazi tarafından yaptırılan Garipler Camisi ise kentin en eski camisi. Yolların kesişme noktasında yer alması ve ticaret merkezi olması yönüyle kentte birçok han, hamam ve kervansaray da var. Taşhan ve Sulu Han o günlerden bugüne bozulmadan ayakta kalabilmiş ender eserlerden. Özellikle Sulu Han’ın 1930 yılına kadar cezaevi olarak kullanıldığını da bölgedeki esnaftan öğreniyorum. Bugün müze olarak kullanılan Gök Medrese, Tokat’ı ziyaret edeceklerin öncelikli planları arasında yer almalı. Ketin en önemli caddesi Gazi Osman Paşa Bulvarı‘ndaki ?