Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EDİRNE 7 boyunca 1015 dakika yürüyünce Muradiye Camisine ulaşıyoruz. Bir zamanlar şehirdeki Mevleviliğin merkezi olan bu yapı çok özel İznik çinileri ile donatılmış. Dışında Eski Cami gibi kuvvetli ve büyüleyici kaligrafiye sahip olan cami, mistik bir atmosfere sahip. Kentin görülmesi gereken yapıları arasında önemli bir yere sahip olan Muradiye Cami’sinden sonra Müslüman nüfusun gelmesinden önce var olan yapılara doğru ilerliyoruz. Özellikle Maarif Caddesi’nin sonunda yer alan Büyük Sinagog tüm Osmanlı şaheserleri arasında dikkat çekmeyi başarıyor. Seyahatimizin son durağı olarak Tunca Nehri kıyısında bulunan, Beyazıt Külliyesi ve Camisine ilerliyoruz. Geniş bir alana yapılmış olan yapı cami, tıp medresesi, imaret, sağlık yurdu, hamam, mutfak, erzak depoları ve diğer bölümleriyle küçüklü büyüklü yüze yakın kubbeyle örtülmüş. 2004 yılında Avrupa Müze ödülüne layık görülen tıp ve hastane müzesi, külliyenin bünyesinde bulunmakta ve en çok ziyaret edilen kısımlardan biri. O dönemde akıl hastaları Avrupa’da şeytanın etkisinde kabul edilip kazıklara geçirilip yakılırken, Beyazıt Külliyesi’nde benzer hastalar müzik ve sakinlik ile tedavi edilmiş. Dönüşte yolumuzun üstünde Eski Saray kalıntılarına iç çekerek bakıyoruz. Bir zamanlar kalitesi ve büyüklüğü ile Topkapı Sarayı’na eşdeğer olan 15. yüzyıl sarayı ne yazık ki artık birkaç yığıntı ve kalıntıdan ibaret. Ne yazık! fest@festtravel.com