Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 BARTIN Çeşmi cihan bu mu ola! AMASRA Fotoğraflar: Hakan Topuz atih Sultan Mehmet, lalası Ak ŞemF settin ile Amasra’yı o ünlü tepesinden gördüğünde, “Lala lala, çeşmi cihan bu mu ola” der. Fatih, güzelliğiyle büyülendiği Amasra’yı “cihanın gözleri”ne benzetir. Gerçekten de Amasra’ya varmadan kenti seyredeceğiniz tepeden Amasra’yı bir çift göz olarak görürsünüz. Karadeniz’de Akdeniz sahillerini kıskandıracak güzellikte olan Amasra geçmişten bugüne turizm çekiciliğini koruyor. Amasra ya da tarihte bilinen ilk adıyla Sesamos şehri, milattan önce 12. yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip. Bu dönemde bölgede görülen Gasgas ve Hitit egemenliğinden sonra şehir, Fenikelilerce ticari amaçlara yönelik bir koloni olarak kullanılmış. Kısa süren Fenike hakimiyeti sonrasında İon kolonizasyon hareketleri ile şehir Miletli ve Megaralı denizcilerce ele geçirilmiş ve kısa zamanda tüm Batı Karadeniz sahilinin önemli bir ticari çekim merkezi haline gelmiş. Bir dönem Lidya egemenliğine giren şehir, milattan önce 4.yüzyılda Pers yönetimine geçmiş. Makedonyalı Büyük İskender’in Anadolu’yu Pers istilasından kurtarmasından sonra Sesamos’un yönetiminin Persli bir prenses olan Amastris’e geçtiğini görüyoruz. Bu dönemde canlı bir ticari hayat ile şehir tarihinin en parlak dönemini yaşamış. Amastris’ ten sonra iki yüzyıl kadar Pontus Krallığı’na bağlı kalan şehir son rasında Romalıların hakimiyetine girmiş. 1071 Malazgirt Savaşı sonrasında, Kutalmışoğlu Süleyman Şah önderliğinde başlayan fetihler Amasra’ya kadar uzanmış, Türk komutanlarından Emir Kara Tigin tarafından kuşatılan şehir alınamamış. 13. yüzyılda Cenevizli tüccarlar şehri ele geçirmişler, Ekim 1460’ta Fatih Sultan Mehmet’in fethine kadar Ceneviz yönetiminde kalan şehirde canlı bir ticari hayatın yansıması olarak pek çok sanat eseri günümüze ulaşmış. Her yer turizm Amasra’da turizm her çeşidi yapılıyor. Dalış noktaları, yatçılık, macera, yelken cilik, kış sporları, inanç merkezleri, doğa yürüyüşü, mağara turizmi, kuş gözlemciliği, av turizmi yörede yapılan turizm etkinliklerinden. Kuş Kayası yol anıtı, İpek Yolu’nun Karadeniz’e çıkış noktası ve Anadolu’nun tek yol anıtı olması yönünden önemli. Kuşkayası Ormanı’nda yeni bir doğa yürüyüş parkuru açıldı. Yaklaşık 4050 dakika süren yürüyüşe başlamadan önce Romalılardan kalma Kuşkayası anıtını görüyorsunuz.. Amasra Müzesi, Amasra Kalesi, Küçük ve Büyük liman, Dereağzı tünelini ve bedesteni gezmelisiniz. Amasra Müzesi’nde Roma, Bizans, Osmanlı dönemi, koku şişeleri, pişmiş topraktan kap ve çöm