24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir adımda Büyükada Yazı ve fotoğraflar: Yıldız Çelik azın başladığı şu günY lerde, araba gürültüsünden, egzoz dumanından uzak, yeşilliklerle kaplı, bir yer düşününce aklımıza ilk gelen adalar oluyor. Biz de yaz sezonunu, Büyükada’ya giderek açmaya karar verdik. Erguvanların, güllerin, yaseminlerin açmasıyla kış uykusundan uyanan ada, ziyaretçilerini karşılamaya başlar. Kış günlerinde de farklı bir çekiciliğe sahip olan Büyükada’nın yolunu, biz yazın başlamasıyla tuttuk. Bostancı’dan başlayan deniz yolculuğumuz Büyükada da bittiğinde, iskelenin sağında bulunan kahvelerin birinde denize karşı kahvaltımızı yaptık. Kahvaltıdan sonra çevreyi biraz dolaşmak isteyince, saat kulesinden Nizam tarafına doğru yürümeye başlıyoruz. Splendid Oteli’ni ve 1858 yılında yapılan Asdvadzadzin Ermeni Katolik Kilisesi’ni geçtikten sonra Ada’nın en yüksek tepesi olan İsa tepesinde bulunan Aya Yorgi Kilisesi’ne çıkmak isteyince yoldan ilk gelen faytona bindik. Ben çok sportmenin derseniz, adada tur yapmak için bisiklet de kiralayabilirsiniz. Doyasıya doğa Kuzey rüzgarlarından korunduğu için İstanbul’dakinden daha yumuşak bir havaya sahip olan adada, çam ağaçları, süpürgeotu, kocayemiş, taşmeşesi, herdemtaze, katırtırnağı ve daha pek çok yüzlerce tür maki var. Ayrıca yasemin, mimoza, begonvil, zakkum, hanımeli, şebboy, glayöl ve karanfilde adada hem renkleri ile hem de kokuları ile zamanı geldikçe adanın güzelliğine güzel katmak için sıralarını bekliyorlar. Adaya farklı zamanlarda her gidişiniz de farklı koku ve renkle karşılaşırsınız. Bütün bu güzelliklerin arasından geçerek, arada önümüze çıkan bisikletleri uyarmak için ya da selam vermek için faytoncumuzun çalmış olduğu zil sesi ise ayrı bir hoşluk katıyordu gezimize. Aya Yorgi’nin dik yokuşunu ise yürüyerek çıkmaya başladığımız da yol üzerinde dilekler için ağaç dallarına bağlanan bezler arasından yolumuza devam ettik. Tepede bulunan kü çük lokantada, sümbüllerin altında öğle yemeğimizi yerken Yassıada ve Sivriada’ya Marmara Denizi’nin uzaklarını izlemenin keyfine varmadan, Aya Yorgi’den ayrılmıyoruz. Dönüş yolu Dönüşümüzde ise Dil Burnu’na doğru yürümeyi tercih ediyoruz. Biz ada gezimizi Haziran ayı başladığında yaptığımızdan denize mevsimi henüz başlamış değil. Dil Burnu’nda manzaranın keyfi ise bir başka. Biz, yürürken bazı gençlerde adayı bisikletle geziyorlardı. Arada onların sevinç çığlıkları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle