25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ADIM ADIM İSTANBUL Turgay Tuna tunaturgay?yahoo.fr 10 KÜLTÜR KEÇECİZADE FUAT PAŞA’NIN TÜRBESİ Sultanahmet’te Peykhane Caddesi’nde, bir çok İstanbullunun önünden defalarca geçmiş olduğu, geçtiğinde de hayranlıkla gözlemlediği kentin öteki türbelerine hiç de benzemeyen anıtsal bir türbe yer alır. Güney İspanya’yı ya da Fas’ı görmüş olanların anımsadıkları motiflerin, at nalı tarzında pencere, kapı örneklerinin süslediği bu türbe gelmiş geçmiş ünlü devlet adamları arasında yer alan; yenilikçi, modern, nüktedan Tanzimat Fermanı’nın üç ünlü isminden Keçecizade Fuat Paşa’ya aittir. 1815’te dünyaya gelen paşamız çok iyi bir eğitim alarak büyümüş, ardından tıp tahsili yapmış, ancak hekimlik mesleği yerine devletin yüksek katlarında sadaret müsteşarı, serasker, nazır, sadrazam olarak hizmet etmeyi yeğlemiş; şairliği ve yazarlığı ile de tanınmış Osmanlı aydınıdır. İki evlilik yapan Fuat Paşa’nın üç oğlu olmuş. Bunlardan birincisi çocuk yaştayken ölür. Öteki iki kardeş Ahmet Nazım ile Kazım esaslı bir eğitim görüp babaları gibi devlet hizmetinde iyi yerlere gelirler. Ancak onlar da maalesef genç yaşta terki dünya derler. Bundan sonra da Fuat Paşa evlat acısından bir daha iflah olmaz, bu acı ve keder onu ciddi bir kalp hastası yapar. Çok iyi Fransızca ve Latince bilen Fuat Paşa, Abdülaziz’e Mısır seyahatinde eşlik eder. Abdülaziz’in çok sevdiği bir o kadar da çok kızdığı insanlardan biridir. Devletin selameti için padişahın, Mısır Hıdivi’nin kızı ile evlenmesine karşı çıkmış, bu yüzden sadrazamlıktan uzaklaştırılmış ancak dürüstlüğünden ötürü her zaman el üstünde tutulmuştur. Abdülaziz 1867 yılındaki Avrupa seyahatinde de Fuat Paşa’yı yanına almadan yapamaz. Ne var ki dönüşte paşanın rahatsızlığı daha da artar. Bir dönem Yakacık’ta dinlendikten sonra 1869 yılında gittiği Fransa’nın Nice kentinde kalbine yenik düşerek vefat eder. Naşı, İstanbul’a getirilerek görkemli bir cenaze töreninin ardından bugünkü türbesinin olduğu yere gömülür. Aslında gömüldüğü yer Fatih döneminde yaşamış Uzun Şucaeddin adlı şatır yiğit bir askerin yaptırmış olduğu viraneye dönmüş mescidin haziresidir. Cenaze merasimini gösteren bir gravürde de belirtilmiş olduğu gibi, mescidin yalnızca yıkıntıları görülmektedir ve henüz paşanın İspanoMoresk mimari çizgileri taşıyan türbesi ortalarda yoktur. Bu da bize türbenin definden sonra inşa edildiğini göstermektedir. Osman Hamdi Şengül Aydıngün stanbul’dan Ege ve Akdeİ niz’e doğru yola koyulanlar en kestirme yol olarak Eskihisar’daki Topçular arabalı vapur iskelesini tercih ederler. Ben de defalarca bu yolu kullandığım halde iskelenin hemen yanı başındaki inci tanesi gibi işlenmiş bir köşkün farkına hiç varmamışım. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gülser Ustaoğlu başkanlığında bir grup bilim insanı, bu güzel köşkte, ilk Türk arkeologu ve modern müzeciliğin kurucusu Osman Hamdi Bey’in köşkünü geziyorduk. Osman Hamdi Bey Müze Evi 24 Mart 2006 tarihine Fotoğraflar: Nurdoğan Sevencan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yrd. Doç. kadar Kocaeli Müzesi Müdürlüğü’ne bağlı birim olarak hizmet verdikten sonra Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geçmiş, yapılan teşhir tanzim çalışmaları ve çevre düzenlemesi ile galeri müze özelliği verilerek yeniden faaliyete girmiş. Müzenin içindeki dekorasyon (perde, mobilya, örtü) dönem özelliklerine göre hazırlanmış. Osman Hamdi Bey’in eşyaları, aile resimleri ve yapmış olduğu resimlerin birebir ölçekli geniş bir koleksiyonu müzede yer almış. Müzenin en ilginç tarafı, üst kattaki odalardan birisinde Osman Hamdi Bey’in resimlerinden “Çiçek Düzenleyen Kız” tablosunun yapıldığı anın üç boyut
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle