Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ORTA ASYA 15 Orada Nevruz, bayram demek Yazı ve fotoğraflar: Aykut Küçükkaya evruz; Baharın müjdeciN si! Farsça’da nev; yeni, ruz; gün anlamına geliyor.“Yeni gün” Yeni gün anlamını taşıyan Nevruz, kuzey yarımkürede başta Türkler olmak üzere bir çok halk tarafından “yılbaşı” olarak kutlanır. Orta Asya’dan Balkanlar’daki uluslara kadar çok geniş bir bölgede yerel renk ve inançlarla kutlanan Nevruz, her ulusun kendi kültür değerleriyle özdeşleştirip sembolleştirdiği, özü itibariyle baharın gelişinin kutlandığı ve karşılandığı gün. Yaşadığı geniş coğrafyada doğa ve çevrenin uyanışının kutlandığı Nevruz’un, Anadolu’da ve Türk kültürünün yayıldığı bölgelerde son derece köklü ve zengin bir geçmişi var. Nevruz, Orta Asya’da ve özellikle Kazakistan’da gerçek bir bayram havasında kutlanıyor. Geçen yıl Kazakistan’ı ziyaret ettiğimde tarihler 21 Mart’ı gösteriyordu. İstanbul’dan beş saatlik bir uçak yolculuğunun ardından eski başkent Almatı’ya iniyoruz. Sonra iki saatlik bir uçak yolculuğu daha. Çimkent’teyiz. Otobüsle iki saate yakın bir yolculukla Türkistan’a varıyoruz. Çadırlar kurulmuş, halk Nevruz’a hazırlanmış. Çocuklar çiçek gibi! Türkistan’da, insanlar doğaya olan inançlarını yitirmemişler. Türkistan Valiliği’nin katkılarıyla “Ulusun Ulu Günü” adı altında Esimhan Alanı’nda toplanan binlerce Türkistanlının katılımıyla gerçekleşen ve doğanın canlandırıldığı Nevruz Bayramı’nda kışın bitmesi, baharın gelmesi danslarla sunuluyor. Nevruz için Türkistan’da bir günlük Ahmet Yesevi Türbesi Türkistan resmi tatil var. Eller açılıp bahar ayının bereket getirmesi için dualar ediliyor. Törenlerden önce Türkistanlılar kendi aralarında bayramlaşıyorlar. Kısacası Nevruz, Orta Asya’da baharın uyanışı adı altında Kazakistan’da “milli bayram”gibi algılanıyor… Her yıl bir kişiye giydirilen Nevruz kıyafeti 2006’da uzaya çıkan ilk kozmonot olan Türk asıllı Kazak ve aynı zamanda milletvekili Dohktar Abubekir’e giydiriliyor. Kutlamaların ardından çeşitli Türk boylarının çadırlarının kurulduğu meydanda yöresel yemekler yeniliyor. Etkinlikler bununla da bitmiyor. Türkistan’ın geniş bozkırlarında at üstünde oyna nan Kökbar’a geçiliyor. Ölü bir keçiyi iki kaleye atmak için at sırtında birbirleriyle kıyasıya mücadele eden Kazaklar, Orta Asya’nın en sert sporunu 2000’li yıllarda hala yaşatıyor. Kökbar’a katılmak bile büyük onur sayılıyor. Ahmet Yesevi Türbesi Esimhan Meydanı’ndan Ahmet Yesevi’nin türbesi tüm heybetiyle karşınıza dikiliyor. Bugünkü yaşı 2000 olarak tahmin edilen Türkistan şehri, Güney Kazakistan’da tarihsel önemi ile göze çarpıyor. Türk halklarının ortak atası sayılan Oğuz Han’ın başkenti olarak bilinen Türkistan, ünlü düşünür dokuz asır önce Yesi’de ya şayan (Türkistan’ın ilk adı) Ahmet Yesevi, Türk aydınlarının Arapça ve Farsça yazdığı bir dönemde ilk defa Türkçe olarak tasavvuf eserleri ortaya koydu. Ahmet Yesevi, Aleviliği etkileyen en önemli önderlerden biri olarak gösteriliyor. Ona “Türkistan Piri” de deniliyor. Adını taşıyan türbe de ölümünden sonra büyük Türk hanı Emir Timur tarafından Türkistan’ın en ünlü mimarı Hoca Hüseyin Şirazi’ye yaptırıldı. Bir gezgin iseniz ve yolunuz bir gün Mart ayında Kazakistan’a düşerse baharı Kazak çocuklarla karşılayın. Kurulan çadırlarda size ikram edilecek kımızı için, pişman olmayacaksınız!