22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ADIM ADIM İSTANBUL Turgay Tuna tunaturgay?yahoo.fr 10 KÜLTÜR FENER RUM PATRİKHANESİ Fener Patrikhanesi’ne gelen ziyaretçileri, duvarda yer alan koskoca mozaik bir pano karşılar. Fetihten sonra, Fatih Sultan Mehmet’in isteği ile patriklik makamına getirilen II. Gennadios’u padişahın huzurunda gösteren bir kompozisyondur. Her ne kadar Kudüs’te, Atina’da, Amerika’da, Rusya’da Ortodoks patrikhaneleri varsa ve de bunlar kendi aralarında kendi üstünlüklerini öne sürseler de, Fener Rum Patrikliği şüphesiz dünya Ortodokslarının en köklü, en eski ve de en saygın ruhani temsilciliğini sürdüren kurumdur. Geçmişten günümüze YunanistanTürkiye arasında yaşanmış, zaman zaman da yaşanmaya devam eden ve bugün AB gibi daha da büyük bir platforma sıçramış politik sürtüşmelerin en önemli odak noktalarından biri haline gelen patrikhane, tarihi Fener semtiyle özdeşmiş bir yapılar bütünüdür. İçindeki Patrikhane Kilisesi Ayios Yeorgios, bizdeki adıyla Aya Yorgi, geçmişten günümüze Hıristiyanlığın en önemli ibadethanelerinden biri olmakla beraber çok değerli kutsal emanetlere de ev sahipliği yapmaktadır. Geçmişten günümüze süre gelen “Patrikhane Sorunu”nun en önemli ve simgesel göstergesi; Patrikhane girişinde, önünde set gibi bir korkuluğun bulunduğu kapalı kapıdır. 1826 yılındaki Yunan ayaklanmasında kışkırtıcı bir rol üstlenen Patrik V. Gregorios’un idam edildiği yerdir burası. Türkiye için de manevi anlamda en büyük Ortodoks kilisesi olarak yer alan Aya Yorgi, içinde yapılan ibadet törenlerinden ışıltılar içindeki ikonostas bölümüne, mimari düzeninden iç dekorasyonuna dek geçmişteki zengin Bizans kilisesinin bir devamı gibidir. Kiliseye, titrek mum ışıklarının aydınlattığı narteks bölümünden geçilerek girilir. Aya Yorgi’deki kutsal emanetler arasında, genç kızların koruyucu azizesi Aya Eufemia’nın gümüş bir tabut içinde saklanan bozulmamış cesedi, Hazreti İsa’nın Kudüs’teki işkence günlerinde üzerine bağlanmış olduğu ileri sürülen siyah sütun, geçen yıllarda Vatikan’ın Ortodoks alemine bir jest olarak Patrikhane’ye hediye ettiği Kapadokyalı Aziz Gregorius’un kemikleri önemli bir yer oluşturmaktadır. Avluda, kiliseye bitişik küçük bir başka tarihi yapı da, geçmişten günümüze kutsal miron yağının (vaftiz yağı) imal edildiği yerdir. Kilisenin arka tarafında; içinde, Bizans’tan günümüze gelen çok değerli yazma eserlerin bulunduğu, yine çok zengin büyük bir ikona koleksiyonunun korunduğu kütüphane ve arşiv bölümü yer alır. Namazgah Tabyası anakkale’nin hemen karÇ şısında üç yapraklı yoncayı andıran, Kilitbahir Kalesi’nin yanındadır Namazgah Tabyası. Tabya, 1770’de denizin doldurulmasıyla elde edilmiş 50 dönümlük arazide, “v” şeklinde bir simetri ile yapılmış ve dünyada benzerine ender rastlanan mükemmel bir askeri mimari örneğidir. Tabya 1809 depreminde yıkılınca 1815’te yeniden inşa edilmiştir. Namazgah Tabyası’nda toplam 26 cephanelik boneti ve 17 kadar obüs ve ağır top batarya platformu vardır. Oya gibi, ince ince örülmüş beşik tonozların üzerinde 3.54 metre kalınlığında, sıkıştırılmış kilden, mastaba benzeri damlar yükselir. Bunların amacı, düşmanın attığı top mermilerini soğutarak, cephanelikleri korumaktır. İkisi dışında tüm bonetler tek katlıdır. Hepsinin gelişmiş havalandırma sistemleri vardır. Karargah boneti ve merkez cephane dağıtım boneti birer labirenti andıran iç düzenleriyle, görülmeye değer güzellikte ve mimari açıdan birer anıt niteliği taşıyan, eşsiz yapılardır. Namazgah Tabyası, Çanakkale Savaşları’nın hemen başlarında İngilizlerin Lord Nelson zırhlısının açtığı ateş sonucunda isabet almış ve düşmana ağır kayıplar verdirmeye bir süre daha devam ettikten sonra saf dışı kalmıştır. Cumhuriyet döneminde askeri birliklere ev sahipliği yapan Namazgah Tabyası 1960’lı yıllarda kaderine terk edilmiş fakat birkaç yıl Nuri Özbay tarafından başlatılan rölöve, restitüsyon, restorasyon ve çevre düzenlenme projesi sonunda tabya kelimenin tam anlamıyla toprak altından çıkartılarak yeniden hayat bulmuştur. Yüksek mimarlar Asuman Divan, Nilgün Olgun, Bahattin Köylü, sanat tarihi uzmanları Cevat İnce, Nihal Pehlivan, Evren Dömekeli, Özkan Öktem ve araştırma görevlisi Seyhan Boztepe ve danışman Prof. Dr. Ahmet Sipahioğlu’nun içinde bulunduğu kalabalık bir ekip çalışması sonunda Namazgah Tabyası ziyaret edilebilir bir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle