Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KÜLTÜR 11 FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın lutfi?lutfiozgunaydın.com HER YIL MUTLAKA Her yıl mutlaka bir ya da iki kez geziyorum Gelibolu Yarımadası’nı, şehitlik ve anıtları. Etkisi hiç azalmıyor. Her seferinde Eceabat’tan başlayarak sürdürdüğüm yolculuğumda aynı heyecanı duyuyorum. Dolu dolu bir gün gerekiyor Çanakkale Anıtları’nı gezmek için. Dünya tarihini değiştiren bu büyük savaşın yapıldığı alanlarda toprağa basarken insan irkiliyor. Çünkü burada toprak, şehit kanıyla sulanmış. Anıtlar, şehitlikler peş peşe. Sadece Türklerin değil İngilizlerin, Fransızların, Anzakların mezarlıkları bulunuyor. Bu büyük savaşta çok önemli sahneler yaşanmış. Erzincan kitabımda yazdım, Erzincanlı yüzbaşı Asımla İngiliz subay sabaha kadar boğuşup şehit düşmüşler. Yine bu savaşta insanlar büyük centilmenlik göstermişler. Siperden sipere ikramlar atılmış. Çanakkale Şehitlik ve Anıtlarını gezerken herkes fotoğraf çekiyor. Dilerseniz anıtları, benim gibi yalın biçimde çekin veya gezenlerle birleştirin. Bir bakışla buluşturun anıtları. Bir çocukla bir araya getirin. Öğlen saatinde abideye çıkmadan deniz kıyısında yapılmış parklar var. Burada dinlenebilirsiniz. Hem dinlenmiş olursunuz hem de öğlen güneşi geçmiş olur. Öğlen güneşi bilindiği gibi fotoğraf için uygun değildir. duruma getirilirken Nihat Yeşil’in uyguladığı yeni bir projeyle de yüksek mimar Bahattin Köylü, sanat tarihi uzmanları Cevat İnce, Nihal Pehlivan, Evren Dömekeli, Özkan Öktem, Teysir Azazi, Güler Korkmaz, arkeolog Ömer Yörükoğlu, araştırma görevlisi Seyhan Boztepe, Hakkı Şahin, İbrahim Kurt’un katılımı ve Prof. Dr. Ahmet Sipahioğlu’nun danışmanlığında tabyanın karargah boneti müze olarak düzenlenmiştir. Müzede Çanakkale Savaşları’nda batan gemilerin çeşitli maketleri, bilgisayar simulasyonları, belgeseller, enstallasyonlar, grafik panolar gibi “yaşayan müze” kavramına uygun bir sergileme ve sunum teknikleri kullanılmıştır. Çanakkale Savaşları’ndaki koşulları anlamak için “yaşayan müze” Namazgah Tabyası’nı gezmek gerekmektedir.