22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GELİBOLU MİLLİ PARKI 13 GÖRÜŞ Yusuf Hacısüleyman Turizm Uzmanı yhacisuleyman@yahoo.com kilometre gidildiğinde Kapatepe Tanıtma Merkezi Müzesi’ni gezebilirsiniz. Müze çıkışındaki sağ yoldan devam ederek biraz ilerideki Kapatepe dinlenme merkezinde dinlenebilirsiniz. Tesislerden ayrılırken soldan sonra Anzak koyu ve Anzak tören alanı bulunuyor. Buradaki Küçük Arıburnu Anıtı’nı gezebilirsiniz. Geldiğiniz yoldan tekrar geri dönerek, Kabatepe dinlenme tesislerinden sonra sol taraftaki Conkbayırı levhasını takip eden tek yönlü yoldan Albayrak Sırtı üzerinde sağ taraftaki Mehmetçik’e Alçıtepe Salim Mutlu Müzesi geri dönerek Kılıçbayırı’na doğru tırmandığımızda sağda Mesudiye Topu var. Kılıçbayırı’ndan Conkbayırı’na devam edildiğinde Conkbayırı Mehmetçik Parkı’nı, Mustafa Kemal’in saatinin parçalandığı yerdeki Mustafa Kemal Anıtı’nı ve ileride Kocaçimen bakı terasını görebilirsiniz. Dönüş yolundan devam ederek Kemal Yeri Anıtı’nı gördükten sonra Kapatepe Tanıtma Müzesi’nin yanından sola döndüğünüzde yol sizi Eceabat İstanbul yoluna çıkarır. Ancak, müzeden ayrıldıktan beş kilometre sonra Kocadere Hastane SPA: SUYLA GELEN SAĞLIK Avrupa’da yaklaşık 15 yıl önce ivme kazanmış olan bir kavramdır “spa”. Latince’den çevirisi “suyla gelen sağlık” anlamındadır. Aslında bu kavram bize yabancı değil. Osmanlı hamam kültüründe, yola çıkılan prensip aynıdır. Suyla gelen sağlık, burada yıkanmak ve keselenmek şeklinde, bir de temizlik kavramı ile bütünleşmektedir. Bu nedenle olsa gerek son yıllarda Avrupa’da yapılan spa merkezlerinde “Türk Hamamı” adı altında değişik mekanlar ve uygulamalara da rastlamaktayız. Günlük yaşamdaki yoğun tempo ve stresten uzaklaşmak için önceleri yalnızca “fitness” merkezleri varken, sonradan karşımıza “wellbeing” kavramı çıktı. “Fit” olmak ile “well” (İngilizce’de iyi anlamına geliyor) olmak birleşince “wellness” (sıhhatli, iyi olmak) demeye başladık. Şimdilerde ise hepsini içine alan ve ülkemizdeki özellikle 5 yıldızlı otellerimizde yeni birer ünite olarak yer alan “spa ve wellness” kavramı kullanılmaktadır. Yaşadığımız dönemde insanların kendilerine, sağlıklarına, güzel ve bakımlı olmaya daha fazla zaman ayırdıklarını görmekteyiz. Tatil sırasında bu zamanın ve özgürlüğün daha da çok olması, özellikle bayanlar için spa ve wellness merkezine sahip otelleri, yeni bir tatil tercihi kriteri haline getirmeye başladı. Bu nedenle de her otelde ama küçük, ama büyük merkezler yaratılmaya çalışılmaktadır. Wellness ve spa merkezlerinin tüketici misafir için rolü ise daha da ilgi çekici. Ülkemizde tatil yapan deneyimli tatilciler için artık havuz başında veya kumsalda zaman geçirmek, tenis oynamak, animasyona katılmak alışıldık bir zaman geçirme yöntemi olduğu için çok keyif vermemekte, oysa adını dahi doğru dürüst telaffuz edemediğimiz masaj ve terapi uygulamaları hemen ilgilerini çekmektedir. Uygulama ve kullanılan ürünlerin geniş kitleler için pahalı oluşundan dolayı daha çok üst gelir gruplarına hitap ettiğini söyleyebileceğimiz bu yeni turizm çeşitlemesinin dünyada 30 milyar doların üzerinde bir getirisi olduğu hesaplanmakta. Türkiye de bu pazar payından kendine düşen payı arttırmaya çalışmaktadır. Doğal olarak ülkemizde bulunan termal kaynaklarımızı ne yazık ki turistik bir ürün olarak yeterince tanıtamadık ve dolayısıyla Afyon, Bursa ve İzmir Çeşme gibi bu potansiyele sahip merkezlerimiz yalnızca iç turizme hizmet veren kaynaklarımız olarak kaldılar. Spa ve wellness merkezleri bedensel ve zihinsel dinlenmeye yönelik uygulamaların yanısıra, estetik uygulamaların da yapılmasıyla birlikte yeni bir kimlik kazanmaya doğru gider gibi. Bu kimlik acaba pek yakında “Spa, WellnessBeauty Clinic” şeklini mi alacak. Öyle ya, estetik kavramı o kadar geniş ki nereye kadar gideceği belli değil. Bakarsınız dünya turizminde elimizde tuttuğumuz her şey dahil sisteminin liderliğine bir de “hafif sağlık turizmini” katabiliriz. Neden olmasın? Derin Saygı Anıtı, Karayörük Deresi Şehitliği, Kanlısırt Anıtı, Kırmızı Sırt’taki tüneli görebilirsiniz. Devam edildiğinde sağda bulunan tali yola girildiğinde 57. Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey’in mezarı ve Çataldere şehitliğini ziyaret edip geldiğiniz yoldan dönüp ana yola çıkarak Bombasırtı’nda sağda Yüzbaşı Mehmet Şehitliği, biraz ileride 57.Alay Sembolik Şehitliği ve Anıtı, Kesikdere Şehitliği bulunuyor. Aynı güzergahta solda bulunan Cesaret Tepe’deki Mehmet Çavuş Anıtı ve Arıburnu yarlarını görebilirsiniz. Bu yoldan Şehitliği uyarı levhasından sola dönerek Hastane Şehitliği’ne ulaşırsınız. Kocadere’den sonra sağa dönerek Bigalı’ya ulaşacaksınız. Orada 19. Tümen Müzesi’ni, Mustafa Kemal’in ikamet ettiği ve daha sonra müze haline dönüştürülen Atatürk Evini, köy üzerindeki 19.Tümen açık ordugahının levhalandığı bölge 57. Alay Conkbayırı’na harekat ettiği yolun başlangıç patikası ve levhasını gezebilirsiniz. Bigalı’dan çıktıktan sonra sola dönerek yolu izlediğinizde tekrar sağa dönüldüğünde bu yol sizi Eceabat İstanbul yoluna çıkarır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle