22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KAPAK 5 EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr İÇE YOLCULUK Çınaraltı’nda, zaten gelmemiş bir mevsime inat, bahar ılıklığındaki akşamüstü, arkadaşlarla sohbetteyiz. Kışı görmeden, baharla “merhabalaşmadan” konuşuyoruz. Ozan, bir sigara yaktı karşımda. Kibritin ezesi, garip bir koku saldı ortaya ve... Oluyor işte, bazen bir koku ansızın sizi sarmalıyor, bir yolculuğa çıkarıyor. Anılara ve anlara doğru, içsel bir yolculuk bu, geriye, yıllar öncesine doğru. Basit bir kibrit çöpünün ezesi, çocukluk yıllarına, uzun bir yolculuğa götürüyor insanı. Neydi o koku? Şimdiki nesil bilmez, (bilmemeleri de iyidir aslında) çocukluğumuzda mantar patlatırdık şamata, eğlence olsun diye. Sedülbahir, Morto Koyu Şehitler Abidesi edilen dünyaca ünlü Osmanlı denizci Piri Reis’in 1522’de yaptığı Gelibolu Müzesi’nde bulunan “deniz coğrafyası haritası”, orman yangınları, 1915 Çanakkale Savaşları, Milli Park, Mevlevihane, tarih, kültür ve kıyı turizminin canlandığı Gelibolu Yarımadası gündemimizdeydi. Boğazın karşı yakasında zeytin toplayan, zeytin gözlü Gelibolu güzellerinin söylediği; “Gelin kaynana taşlaması”, “Fındıklı” ve “Evrese yolları” türküsü, turistlerin durup dinledikleri hoş bir zaman 57. Alay Şehitliği dilimi. Zaman ayırıp, gezilip görülecek yerler: Milli Park, Çimpe Kalesi, Süleyman Paşa Türbesi, Bayraklı Baba Türbesi, Bolayır’daki Namık Kemal’in Mezarı, Hallacı Mansur Türbesi, Piri Baba Anıtı, Yakup Paşa Hamamı, Telli Çeşme, Fransız Mezarlığı, Piri Reis Müzesi, Zeytinyağı Fabrikası, Gelibolu merkezde Miralaş Şefik Aker Caddesi’ndeki Kültür Evi, Köy Müzeler, plajlar, mesire yerleri… Güneyli köyüne Gelibolu’nun “plaj köyü” diyebiliriz. Denizi ve kumsalı mükemmel. Güneyli’de konaklamak Havaya fırlattığımız iki telin arasına sıkışmış mantar yere düşünce, büyük bir gürültüyle patlardı. O sıkıştırma işlemi ne denli doğruysa, gürültü o kadar büyük olurdu. İşte kibritin ezezinden yayılan o koku, patlayan mantarın kokusuydu... Derken çocukluğumuzun iyi kötü, güzel çirkin, acılı sevinçli halleri geldi bir bir önümüze. Oyunlarımız, yaramazlıklarımız, yaşayan, ya da bu dünyadan yitip giden arkadaşlarımız... Bir koku neleri döküyor ortaya, ne ilginç! Masadaki arkadaşlarla da paylaştık bu duyguyu. Herkes kendi çocukluğuna bir yolculuk yaptı böylece, anılar saçıldı... Sohbet daha sonra memleket meselelerine, mesela paşanın ülkeyi sekiz ayrı bölgeye ayırma önerisine uzanırken, baktım dramaturg Haluk Işık, yanında taşıdığı ufak kağıtlara döktürmüş yine: “Unutulmuş mantar kokusu/ gel o sokaklara gidelim./ bizi ölü arkadaşlar ve bir şehir bekler./ ama gidelim./ bizi tarihin aynasında/ bir ilkokul bahçesi bekler./ canım acıyor taşra karakollarında/ öfkem/ bak ihanet etmedim/ çok şarkı söyledim/ çok özledim/ ama gittim şarkısız” Bir koku o gece, başımıza ne haller açtı!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle