22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 NİĞDE Dipsiz karanlık: Demirkazık Fotoğraflar: Dumlupınar Üniversitesi Dağcılık Kolu Tunç Fındık emirkazık köyünden baD kınca dağın gözüken bu yüzüne yazın birkaç kez tırmanmış ve kışın da arkadaşım Kürşat Avcı ile çıkmaya karar vermiştik. Tırmanış öncesinde, güzelim bir güneş altında ne kadar huzurlu bir tarzda oturup yemek yediğimizi hatırlıyorum. Ancak akşam üzeri gökte toplanan yüksek sirrüs bulut katmanları bizi endişelendirmişti. Sabah gün doğmadan, o soğukta büyük bir iradeyle rotaya girdik. Kış ayazında, özellikle de sabah güneş gelmeden ve karanlıkta yola çıkmak çok irade kırıcıdır, vazgeçmek o kadar kolaydır ki... Neyse ki son beşaltı günde yağış olmamıştı da kaya yüzeyi çok yerde açıktı, ama üzerinde toz kar olan bazı etaplar oldukça sorun yaratıyordu. Güneşin çıktığı ilk saatlerde, hızla yükselebilmenin verdiği coşkuyla ilerledik. Rotamız bizi batı ve güneybatı yüzlerini ayıran sırta çıkarttı ve burada güneşle buluşup sabah ayazını o an için geride bıraktık. Yeniden gölgedeyiz; bunun anlamı emniyet almak üzere istasyona bağlı, hareketsiz duran adamın yavaş yavaş vücut ısısını kaybederek üşümesi! Tırmanan için sorun yok, o zaten ter döküyor ve soğuk aklına bile gelmiyor. Bazen dik kayaların bazen de sert karın üzerinden tırmanarak Küçük Demirkazık batı yüzünün üst kısımlarına geliyoruz. Tırmandığımız sırtın kilit etabı ise son derece dik ama çok sağlam, artı dört veya eksi beş derecelik, 1518 metrelik bir kaya sırtı idi. Burada, çekiçli olan tek buz aletimiz bendeydi ve Kürşat’ta klasik türde bir kazma vardı bunun için de ben sikke leri bu dik etaba çakınca çıkartamadık ve orada bıraktık, bugün hala orada olmalılar! Hantal plastik ayakkabılar, elleri buz kesen soğuk, karlı kayalar ve sırtta çantalar ile bu etap gerçekten de kilitti.. Tırmandığımız sırttan sonra Küçük Demirkazık’ın esas zirve kütlesi de görüşümüze girmişti artık. Zafer bizimdi, hissedebiliyorduk ve içimiz coşku ile doluydu. Ama o an verdiğimiz bir molanın ortasında Kürşat çantasından su çıkarmak için bir şeyleri düşürdü. Yepyeni, daha ilk taksitini bile ödemediği ve kullanmaya kıyamadı ğı “The North Face” marka “Goretex” ceketi idi bu. Ceket torbası içinde yuvarlanarak güney yüzünün dik duvarının boşluğuna uçup gözden yitene dek düşmesini çaresizce izledik. Dostumun morali bir anda sıfıra inmişti ve tırmanışın kalanında da alnındaki da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle