Katalog

KAPAK 7 EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr ISSIZLIĞIN ORTASINDA BİR DOST ELİ Akyaka’dan başladığımız karadan mavi yolculuğun muhteşem duraklarından, cennetim Gökova’nın sığınma kuytularından Akbük’ün koynunda, yaşamın doruklarındayız... İster Akyaka’dan bozuk ama olağanüstü doğa görüntüleriyle bezeli yolundan gelmiş olun, isterseniz Ören üstünden, tepeden şöyle bir seyreyleyin Akbük’ü. Kayıtsız kalmak ne mümkün? Kenarda köşede kalmış, daha çok mavi turcuların bildiği sapa güzelliğe, ilk kez denizden ulaştığımda, bu topraklarda doğmanın, bu coğrafyanın bir parçası olmanın coşkusuyla büyülenmiştim adeta. Kıran Dağları’nın dibine sokulan eşsiz koyun koynunda, ne dert kalmıştı ne keder. Kim bilir kaç gezgini, kaçkını, yolcuyu, denizciyi, yorgunu, sevdalıyı, sevdası biteni, terk edeni ve edileni, fırtınaya kapılanı, bozguna uğrayanı bağrına basmıştı. Bundan ötürü ıssızlığın ortasında bir dost elidir Akbük... Bu kez karadan başka bir kucaklaşma... Çam ormanı zeytinliklerle buluştuğu, denizi çok temiz, içindeki kumları parıltılı, doğası yağmalanmamış, bu denli büyük bir huzur, az bulunur doğrusu. Özel çevre koruma bölgesi. Kıyısı betonlaşmamış. Birkaç yapı, birkaç işletme, çokça huzur. Bir tahta iskele bu kadar mı sevimli olur? Orman denizle böylesine mi kucaklaşır? Balıkçı teknelerinin motorlarındaki şarkı, koydan Kıran Dağları’nda bu kadar mı güzel yankılanır? Kıyı, bodur ağaçların gölgelerinde boydan boya kumsal. Yer altı kaynağı, üç beş metre sonra denize kucaklaşıyor. Bu sahilde dipten gelen soğuk yeraltı sularının ısınan deniz suyuyla kaynaştığı bölgelerde kulaç atmak, yeryüzünün en hoş hidroterapisi olsa gerek. Akbük’ün güney yakasında dipleri beyaz kum, akvaryum saydamlığındaki irili ufaklı koylarda yüzmenin keyfini de size bırakalım. Yıllarını yollarda, kamyon sırtında tükettikten sonra Akbük’ten satın aldığı topraklarda çoluk çocuk turizmcilik yapan Alaattin Altaş’ın sohbetini ve çaylarını biz beğendik. Ancak bu buluşmamız ne yazık ki kısa sürdü. Kim bilir belki siz, akşamüstü, o görkemli koyun görkemli manzarasında güneşi batırabilir, delişmen renk dönüşümlerine tanıklık edebilirsiniz. Hava güzel, balık taze, rakı buz, doğa şahane... Kerem Görsev’in Akbük için yaptığı beste size eşlik edecektir, kuşkusuz... rı, narenciye bahçelerinin eşsiz kokuları, dönüş sırasında varsa bekleyen ya da arzu edilen için toplanacak bir demet kır çiçeği imkanı... Dağcılar ve trekking tutkunlarının rotası Partipanaz, Ezan ve çeytan Kayaları olarak kabul görür. Amatör dağcılar için ilginç parkurların yer aldığı bu güzergahta mandalinlikler, zeytinlikler ve defne ağaçları arasında dolaşırken, adaçayı kekik, nane gibi bitkileri toplayabilirsiniz. Günün büyüsü Gün batımında, güneşin denizle kavuşma anının en güzel izlendiği noktalardan birisi Aratepe mevkii ve bu an, günün büyüsü olarak nitelenir. Göğün mavisinin turuncuya dönüştüğü bu zamanı buradaki seyir teraslarından izlemek ayrıcalık olsa gerek. Panorama olarak Yalıkavak’ın tümüne ve adalara hakim konumda yer alan Aratepe’den hava açıksa Yunan adalarını da görmek mümkün. Eskilerin Sandama yarı madası dediği bölgenin, ilk sakinlerinin ‘‘Sanda’’ halkı olduğunu da hatırlatalım. Adının da, Sanda(u)ma olduğunu. Sonra da, Sanda’nın, ana tanrıçanın erkeği olduğunu ve Anadolu baş tanrısının adlarından birisi diye bilindiğini ekleyelim. ‘‘Lelegler’’ kurmuş bugünün Yalıkavak’ını. 2 bin yıl önce. Bu bile heyecan verici. Lelegler’in Bodrum yarımadasında kurduğu saptanan sekiz kentten birisi olan Ouranion’un antik kentinin kalıntıları bölgede yer alıyor. Ege’nin en eski halkı ve onun günümüzdeki temsilcileri sözü edilen. Ege’de ‘‘İonlar’’dan önce yaşayan Lelegler’in izini sürmek isteyenler için de büyük bir şans Yalıkavak. Hep geçmişin izini sürerek mi yaşanır Yalıkavak’ta denilir ise yanıtımız ‘‘hayır’’ olur. Günün şartlarına uygun ‘‘deniz, kum, güneş’’ üçlemesi de bölgede başat aktörlerden birisi. Öyle ki, ülkenin en ünlü ‘‘beach clup’’leri, din ?