Katalog

30 NİĞDE Anadolu’nun aydınlık yüzü Yazı ve fotoğraflar: Dursun Özden nsanlık tarihinin beşiği Anaİ dolu toprakları, binlerce yıldır nice uygarlıklara ve kültürlere ev sahipliği etmiştir. Orta Anadolu coğrafyasının Kapadokya havzasında bulunan, Anadolu’nun aydınlık yüzü Niğde’nin hemen her köşesinde ışığın, gölgenin ve bereketin mucizelerini görürüz. Eşsiz doğal güzellikleri ve zengin kültür dokuları ile Anadolu uygarlıklarının meyve bahçesi gibidir Niğde. Kuzeyi güneye bağlayan bu topraklara düşman ayak basamamıştır. Uygar ve yeri geldiğinde cengaver Niğdeliler, Mustafa Kemal’in izinde yürümekteler. Niğde; Konya, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Adana ve Mersin’e komşudur. Elma, kiraz, üzüm, patetes, soğan, lahana başta olmak üzere, çeşitli sebze ve meyvenin üretildiği, büyük ve küçükbaş hayvancılığın yaygın olduğu, okumayazma oranının oldukca yüksek olduğu ve halıcılık, tarım ve sanayi alanında çağdaş atılımların yapıldığı Niğde’de turizmin de önemli bir yeri vardır. Tarih, kültür, inanç, termal, dağcılık, kış sporları, av, yayla ve alternatif turizm cenneti olan Niğde; yerli ve yabancı turistler ve araştırmacılar için bulunmaz zengin olanaklar sunmaktadır. Özellikle Niğde’nin merkez ile Bor, Çamardı, Ulukışla, Altınhisar, Çiftlik ilçelerinde bulunan tarihi ve turistlik yerler mutlaka gezilip görülmeli... Niğde Müzesi’ni gezmelisiniz. Müzede milattan önce 7000’den başlayıp günümüze kadar gelen, tüm Anadolu tarihi dokusundan ilginç örnekler sergileniyor. Niğde’de yapılılan kazı ve bulgularda Hitit, Frig, Tyana, Kapadokya, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Karamanoğulları, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi izlerini görmek mümkün. Özellikle, bölgede uzun araştırmalar yapan Fransız arkeolog Albert Gabriel ve tarihçi Ahmet Akif Tütenk’in bulgu ve belgeleri, somut bilgiler vermektedir. Niğde Müzesi’nde bulunan en ilginç eserlerden biri de hiç kuşkusuz Sarıkız ve üç çocuk mumyasıdır. Niğde’de gezilip görülecek yerleri şöyle özetleyebiliriz: Niğde Kalesi, saat kulesi, Akmedrese, Hüdavent Hatun Türbesi, Surgurbey Camisi, Kleopatra Havuzu, Tyana su kemerleri, Kavlaktepe yeraltı kenti, Alaattin Camisi, Gümüşler Manastrı, Hatıroğlu Çeşmesi, Narlıgöl, Ulukışla Öküz Mehmet Paşa Külliyesi, Çiftehan kaplıcaları, Darboğaz Bolkar Dağı kayak merkezi, Kemerhisar kaplıcası, Okçu suyu, Kayardı bağları, Bol kar ve Aladağlar, Torosların zirvesine yakın Karagöl ve Çinigöl, Demirkazık kayak merkezi, Çamardı alabalık tesisleri, Bahçeli Türkmen otağı, Bor Şarap Fabrikası, Altınhisar ve Fertek Kütüphaneleri Konaklama ve restoran olanakları giderek zenginleşen Niğde’de vilayet, belediye, sivil toplum örgütleri ve girişimci halk, turizm seferberliği başlatmış durumda. Şairin dediği gibi: Elma yanaklı, kiraz dudaklı. Güneşi soluyor kızlar, çivit çivit. Dostluğu, konukseverliği görmek mi istiyon? Anadolu’nun aydınlık yüzünü öpmek mi istiyon? Bir soluk öteye, Niğde’ye git. Özel not: Niğde’ye yolunuz düştüğünde; sabah saat 10.30’da, Alaattin Camisi’nin doğu kapısındaki taş oyma işçiliğinin estetiğe yansıyan gölge ve ışığın mucizesi olan Türkmen kızının gülen yüzünü ve beliklerini görmelisiniz... Bu arada geçen ay 100 yaşında aramızdan ayrılan, ‘‘Kör Kızın Aynası’’ndan yaşama bakan Niğdeli gazeteci yazar ve Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği kurucusu Vahap Okay’a selam olsun! dozdene@mynet.com