23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 MACARİSTAN Buda’dan Peşte’ye pasta peşinde Aylin Öney Tan udapeşte kuşkusuz AvB rupa’nın en güzel kentlerinden biri. Eskiden Buda ve Peşte Tuna nehrinin kenarında iki ayrı şehirmiş. Tuna’nın iki yakasını bir araya getiren ilk adım 1849 yılında Lanchid (Zincir) Köprüsü’nün inşası ile atılmış. Bunu takiben 1873 yılında tek kent olarak birleşen Budapeşte, AvusturyaMacaristan İmparatorluğunun Viyana ile beraber ikinci başkenti olmuş. Sosyal hayatın merkezi olan Budapeşte kahveleri ve pastaneleri, ikizi Viyana’dakiler ile aşık atmaya başlamış. Macar pastacılığı büyük oranda Avusturya etkisinde gibi görülse de, Macarların ağzına tatlının tadını, kahvenin acısını tattıran Türkler olmuş. Kahveyi ilk Osmanlılarla tanıyan Macarlar başta bu tuhaf içeceğe ‘‘kara çorba’’ anlamına gelen ‘‘feketeleves’’ demişler. Macarların kahveyi zor benimsemesinde vergi, harç, haraç gibi tahsilatların acı bir kahve eşliğinde yapılması da besbelli rol oynamış. Bugün Macarca’da ‘‘belanın büyüğü arkadan geliyor’’ anlamında ‘‘hatra van meg a feketeleves’’ yani ‘‘daha sırada kara çorba (kahve) var’’ diyorlar. Macaristan’da çok sevilen ve Avusturya’daki ‘‘strudel’’lerin benzeri olan ‘‘retes’’in kökeninde ise baklava yatıyor. Retes daha çok, elmalı (almas), vişneli (meggyes), haşhaşlı (makos) ve lorlu (turos) yapılıyor. Osmanlı mutfağında yapılan ancak bugün bulamadığımız kıkırdaklı poğaçayı ise her fırından ‘‘tepertös pogacsa’’ adıyla almak mümkün. Budapeşte’de de tanınıyor. Peşte tarafında ise seçenekler sonsuz. Budapeşte’nin dünyaca meşhur ünlü pastanesi Gerbeaud kentin en işlek alışveriş caddesinin başında tam bir buluşma noktası. Burada hemen herkes Macar pastacılığına damgasını vuran üstü karamelli kat kat Dobostorta peşine düşse de, çikolatalı pastaların daha başarılı olduğunu not etmekte yarar var. Yaya yolu boyunca ‘‘sütemeny’’ yazılı yerlerde ayak üstü kahve eşliğinde pasta, poğaça çeşitleri ve adını ‘‘pide’’den alan üzeri meyveli, marmelatlı veya haşhaşlı ‘‘pita’’ları deneyebilirsiniz. Yaya yolunun diğer ucuna yakın olan Cafe Central ise pasta ve çeşit çeşit kahvelerin yanı sıra yemek yemek ve içki içmek için de uygun seçenekler sunan bir mekan. Operaya biletiniz olmasa bile Opera binası Budapeşte’de görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Çaprazındaki artistlerin kahvesi Müvesz ise kentin en tipik mekanlarından biri. Burada pastaları vitrinden işaret ederek ısmarlamak en kolayı. Elbette tatlıya ara verip bir kadeh köpüklü şarap ‘‘Törley’’ile de yorgunluk atabilirsiniz. Aynı caddenin karşı tarafında epey ileride ise geceleri piyano çalınan şık ve sakin Lukacs bulunuyor. Burası pastalarının kalitesi ve rahat atmosferiyle pasta keşfinde son durak olmaya hak kazanıyor. aylinoneytan?yahoo.com pasta peşine düşmeden önce Buda tarafında ufak bir müzeyi ziyaret etmekte yarar var. Matyas Kilisesi’nin ve Hilton Oteli’nin karşısındaki sokakta Macar Ticaret ve Yiyecek İçecek Sektörü Müzesi, kentin pastacılık geçmişi hakkında bir çok hoş detay sunuyor. Burada biraz iştahı kabartıp Buda tarafındaki Ruszwurm veya Angelika pastanelerinden biri ziyaret edilebilir. Buda’nın en eski pastanesi olan ve 1827’den beri varlığını sürdüren Ruszwurm minik bir müze gibi. İç içe iki odacıktan oluşan iç mekan ‘‘Biedermeier’’ mobilyalardan heykellere, vitrindeki biblolardan eski pastacılık aletlerine kadar her şeyi ile tescilli eski eser kapsamında. Pastaları kadar dondurması ve badem ezmesi de meşhur. Pastaları fazla tatlı ve ağır bulanlar ise burada mutlaka ‘‘somloi galuska’’ denemeliler. Ruszwurm, kreması elle çırpılarak yapılan milföy ‘‘kremes’’ ile
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle