Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 DOĞU ANADOLU Van’dan Gevaş’a yolculuk Cem Düzova unay Akın henüz yayımS lamadığı bir şiirinde ‘‘Van/ yaşantımın tavan/ arasıdır’’ der. Gerçekten de Van, Türkiye’nin tavanından seyreder Anadolu’yu. Yaklaşık bin yedi yüz metre yükseklikte ‘‘deniz yavrusu göl’’ bir tek Artosların kucağında vardır, bir de muhtemelen Kaf Dağı’nın ardında. Van Gölü, içinde barındırdığı sodalı suyuna alışkın tek canlı türü olan inci kefalı ile denize özlem duyan dağ insanlarına bir soluklanmadır. Derinliği 450 metreye kadar varan gölün üstünde Tatvan ile Van arasında yük ve yolcu taşıyan feribotlara rastlayabilirsiniz. Bir de inci kefalına pusu kurmuş balıkçı tekneleri vardır buralarda. Bu teknelerin birinde henüz tan ağarmamışken doğuya dönüp, güneşin Erek Dağı’nın zirvelerini zorlayıp, ışınlarını Van ovasına düşürmek için verdiği çabayı izlerken, sabah çayı damağınızı hiç tatmadığınız kadar güzel yakacaktır. Kahvaltıda yenilenleri eritmenin en güzel yolu yaklaşık yüz metre yükseklikteki Van Kalesi’ne tırmanmaktır. Urartu Kralı I. Sardur kalenin inşası için İsa’dan önce 830’lu yıllarda çalışmalar başlatmış, İsa’dan önce 764735 yılları arasında Urartu Kralı İspuini tarafından tamamlatılmıştır. Van Kalesi’nin güney kesiminde eski Van şehri Tuşba’nın kalıntıları hala durur. Güneyde eski Van’ı, kuzeyde ve doğuda yeni Van’ı görebileceğiniz tek mekan Van Kalesi’dir. Kalenin kuzey kesiminde artık sadece eski fotoğraflarda kalmış tarihi Van evlerine de uğrayabilirsiniz. Geçmişteki gerçek haliyle bire bir örtüşen bu kafeterya gibi evlerde yöresel yemeklerden örneğin sengeser, Kürt köftesi, keledoş yiyebilir, soğuk veya sıcak alkolsüz bir içecekle soluklanabilirsiniz. Kış mevsiminin en acımasız olduğu bu günlerde suları yer yer buz tutmuş olan Bendi Mahi çayı üstündeki Muradiye çağlayanının yirmi metre yükseklikten akan suyunun sesi eşliğinde yenilen öğle yemeği yöredeki şeytan köprüsünün üstüne iyi gider. Bahar aylarında gürül gürül akan suyu dinlemek kadar zevk verir, kış aylarında buza kesmiş asılı kalan suyu izlemek. Güzelsu (Hoşap) ilçesini ihmal etmemek gerekir. Van’a 60 kilometre uzaklıkta bulunan bu ilçede Osmanlı’ya bağlı Mahmudi beylerinden Süleyman Bey tarafından 1643 yılında yaptırılan Hoşap Kalesi’ne kolaylıkla çıkılabilir. Hoşap Kalesi sanki düşmana göre değil, dosta göre yapılmış içeriye ‘‘buyur’’ eden mimarisiyle seyir köşkünü, haremi, selamlığı, mescidi, zindanı, fırını yüzyıllar sonraki kuşaklar rahat gezsinler diye imar edilmiştir. Ama kalenin kartal yuvası kayalıklara kondurulmuş oluşu dışarıdan görenlerde etkileyici bir ürperti yaratmaktadır. Güzelsu ile Van arasında bulunan Gürpınar yakınlarındaki Çavuştepe Kalesi’nde Urartuların kullandığı ilk tuvaleti görmek bu topraklardaki uygarlık hakkında ip uçları vermektedir. Çavuştepe üzerinden Gevaş’a geçmek gerekir. Tamar’ın sevdalısının memleketi Gevaş, yeşille mavinin uyumlu birlikteliğini taşıyarak görenleri etkileyen küçük bir kasabadır. Ama siz Gevaş’ı Vizontele filmine mekanlık ettiği sahnelerden tanırsınız. Tamar’ın hikayesi Akda