22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 ALAÇATI ALAÇATI Çandarlı körfezi 13 Myrina Kyne Avrupa’nın rüzgarla dansı Piri Reis’in denizini mayasız ekmeğe benzettiği Alaçatı’da Avrupa Sörf Şampiyonası yapılıyor Hakan Dirik imileri “köprü” tanımına “kurtarıcı” gözüyle K baksa da, Doğu ile Batı arasındaki sıkışmışlık, Türk insanının yaşam biçimine doğrudan yansıyor. Özellikle büyük kentlerde, bir sokaktan diğerine geçerken, bir anlamda Avrupa’dan Asya’ya, ya da Ege’den daha uzaklara, örneğin Ortadoğu’ya kocaman adım atmış gibi olunuyor. Ülkenin “mozaik” yapısı; kentleri, sokakları, lokantaları, hatta barları kimliksizleştirebiliyor. Akdeniz’den ezgiler çalan bir yere, bu müziği sevdiğiniz için giriyorsunuz, ama kulağınıza çalınan “ikna edici” şarkının ardından kendinizi “Karadeniz’den havalar” dinlerken bulabiliyorsunuz. Aynı biçimde, özellikle yolculuklarda çok işe yarayan radyo dinlerken de sürekli kanal değiştirmek zorunda kalabiliyorsunuz. Kimlik sorunu, yaşamın her alanına nüfuz eder de turizm bunun dışında kalabilir mi? Turistik beldelerde de durum çok farklı değil. Sessizliği, sakinliği için tercih ettiğiniz bir beldenin orta yerine kurulan “açık hava diskosu” dinginliği bozabiliyor. Bir başka yerde, tarihi yapılara ulaşmak için beton binaların arasından geçmek, o yapılara olan merakınızı törpülüyor. Turistik yöreler, Mevlana’ya inat yapılaşıyor! “Kendisi gibi” olan belde bulmak giderek güçleşiyor. Cennet yöreler, “rant rüzgarının” sürüklediği yere gidiyor. Ama Ege’nin Batı ucunda öyle bir belde var ki, süregiden yapıya inat, kişiliğini koruyor, geliştiriyor. Dünyanın dört bir yanından sörfçülerin gözdesi olan rüzgarı arkasına alan, benliğine sahip çıkarak turizm anlayışının hüküm sürdüğü Alaçatı’dan bahsediyoruz. Alaçatı’nın güzelliklerini anlatmadan önce, ulaşımının son derece rahat ve kolay olduğunu söyleyelim. İzmir’den yaklaşık 70 kilometre. İzmirÇeşme Karayolu’nu kullanıp, öncesindeki güzellikleri de görerek ulaşabileceğiniz gibi, “tek hedef Alaçatı” deyip, otobanı yeğleyebilirsiniz. Çeşme deyince, beldelerin kimlik sorununa hak verenlerin dudak bükmesine gerek yok! “Televole kültürü”nün yükselişe geçmesiyle adı daha çok duyulmaya başlayan Çeşme’nin hemen berisindeki Alaçatı’da bu kültürün yansımalarından eser yok. Bunu ilk olarak ilçedeki yapılardan anlıyorsunuz. İlçeye girişte, karşılamayı taş yel değirmenleri yapıyor. Burada Cervantes’i yad edip, araç girişinin yasak olduğu ilçe sokaklarında gezinmeye başladığınızda, yapıların büyük çoğunluğunun taştan olduğunu fark edeceksiniz. Dar sokakların iki yanına dizilen taş evler, pencerelerden sarkan rengarenk çiçeklerle, daha da güzelleşiyor Bu yapıları beğendiyseniz, yalnızca bakmakla yetinmenize gerek yok. Önemli bölümü “butik otel” olarak işletilen taş evlerden birine yerleşebilirsiniz. Konaklama sorunu da çözüldüğüne göre, Alaçatı’yı keşif turuna devam edebilirsiniz. Foça Karaburun Menemen Uzun Ada İzm ir zi rfe Kö Gediz Nehri İZMİR Balçova Çeşme Alaçatı Yağcılar Teos Sığacak Körfezi Kö f i Colophon Doğanbey Notion E G E D E N İ Z İ Antika pazarı, beldenin kimliğine uyumlu biçimde meraklılarına geniş olanaklar sunuyor. Geziniz hafta sonuna denk geldiyse, cumartesileri kurulan köy pazarı, Ege’nin taze sebze ve meyveleriyle karşınıza çıkacak.?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle