02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARİH VE KÜLTÜR boyu 2 bin metre olan şirin Burgazada, Sait Faik’in adası olarak biliniyordu. Artık “yanan ada” olarak hatırlanıyor. Gene Zafer Ataylan’ın mısralarına bırakalım sözü: “Nasıl isterdim bilemezsiniz bir yıldızla rakı içmeyi Burgaz’da kadehi kaldırıp kaldırıp vurmayı.” Adalar’ın tümü bir ilçe sayılıyor. Her bir ada da mahalle, devletin örgütlenmesi bakımından. Ama her ada bir ülkedir aslında. En çok da Burgazlılar için böyle. Yangının yaralarını sarmak için kendi evlerinin balkonundaki saksıya bakar gibi bakmaları adalarına bundandır. 19 bol buzlu rakıyı koyunca anlarım. ŞİNANAY Melih Cevdet Adalıydı. Aziz Nesin’in deyimiyle “Her iki kişiden üçü şair” olan memleketimizde bu güzelim şiir Sezen Aksu’nun şarkısıyla ünlendi. Sezen Aksu şiiri bestelemek isteyince Melih Cevdet’i arayıp telif konusunu görüşmüş. Şair şaşırmış biraz, “Aman efendim ne demek” demiş. Şiirin ustası ile şarkının ustası birleşince gazelim ada şiirinden güzeller güzeli bir ada şarkısı doğmuş. Ada vapuru yandan çarklı Bayraklar donanmış cafcaflı Simitçi, kahveci, gazozcu Şinanay da şinanay. Müslümanı, yahudisi, urumu İsporcusu, ihtiyarı, veremi Kiminin saçı uçar, kiminin eteği Şinanay da şinanay. Estirir de ada yeli estirir Seni sevindirir beni küstürür Lüküs kamarada kimler oturur Şinanay da şinanay. Melih Cevdet Anday Büyükada Günümüzde her şey süper, mega, ultra ya, bizim Büyükada da tersine bir mini metropoldür aslında. Köşkleri, lokantaları, alışveriş olanakları ve her zaman canlı kalabalığı ile biraz farklıdır diğer adalardan. Zafer Ataylan kendi yaşadığı adadan, Aya Yorgi’den sesleniyor: “Neden vuruyorsun ki hala durmadan kadehini kadehine niçin üstelik boşalmışken ikisi de bütün sokakların denize indiği bir ada inerken her birinde sana rastladığı bana rastladığı ve hadi eyvallah.” Şimdi mevsim sonbahardır. Adalar’a çok yakışır. İstanbul’a göçmeyenler kalabalık konukları gitmiş de sevgilileri ile nihayet baş başa kalmış gibi olurlar. Ama öyle çok yalnızlığı da sevmezler. Hadi siz de gelin Adalar’a. cumhuriyet?ekinyazim.com Heybeli Heybeli, benim adam... Bu yazı Heybeli’de yazılıyor. Akşamüzeri, gün batıyor ve Büyükada’nın camları kızıl ateşlere dönüşüyor karşımda. Günün en güzel zamanı. Zafer, Büyükada’dan bakıyor Heybeli’ye: “Bunları niye yazıyorum yıllardır yazamadığım bir günbatımını durup duruyor bugün de durduğu yerde bir kitaptır günbatımı kapatırsın ve açılır sonsuz gece.” Adalar’a gezmeye gelenler biner faytona, bir ada turu atmak için. Ya da çocuklar at arabası neymiş, öğrensinler diye. Adalılar için ulaşım aracıdır, uzaktaki veya dik yokuşun başındaki evlerine gitmek için. Ben yürürüm mimozalar ve çam kokuları arasında. Akşamın olunduğunu “Mavi”de, Nigar önüme ADA SEFERLERİ VAPUR SirkeciAdalar: Hafta içi: 07.00, 09.00, 10.40, 12.00, 14.00, 16.30, 18.15, Kabataş’tan 9.30, 23.00. Pazar: 07.00, 09.00, 10.30, 12.00, 14.00, 16.30, 18.15, 19.30, 23.00 AdalarSirkeci: 06.55, 07.35, Bostancı’ya 07.45, Kabataş’a 09.10, Kadıköy’e 10.45, 13. 15, 16.00, 18.45, 19.20, Bostancı’ya 19.10, 20.10 BostancıAdalar: 08.00, 09.30, 10.15, 12.00, 13.00, 15.00, 16.00, 17.00,18.00. DENİZ OTOBÜSÜ KabataşAdalar: 10.15, 11.20, 19.30, 20.00 AdalarKabataş: 10.20, 10.45, 19.00, 19.25 Fayton, Adalılar için bir ulaşım aracıdır; Adalar’a gezmeye gelenler için ise bir eğlence ve çocuklarını bindirirler kimi zaman, at arabası neymiş, öğrensinler diye.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle