Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ALIŞVERİŞ Muğlalılar “Muğla Pazarı’ndan masraf görmeyi” yeğledikleri için kentte kimse azman alışveriş merkezleri açmaya kalkışmadı. Tarihi Pazar, Bodrum ve Marmaris gibi turistik beldelerden yabancıları da kendine çekiyor. Haydi Muğla Pazarı’na Oktay Ekinci S adece büyük kentlerimizin değil, hemen her kasabamızın “çağdaşlaşma”’ göstergelerinden kabul edilen süpermarketler ya da dev “alışveriş merkezleri” yıllardır Muğla kent merkezine neden giremediler? Bu sorunun yanıtı sadece kentteki “koruma amaçlı imar” kararları değil elbette. En sıkı önlemlerin alındığı nice SİT’lerde bile çok yıldızlı “megastor”ların sıralandığı Türkiye’de, tarihi dokusunu “yaşatarak koruyan” bir kentimizin, bu “tüketim hangarmarından” da kendini sakınabilmesi bir başka önemli nedene dayanıyor. Çünkü Muğla’nın zaten kendisi başlı başına bir “alış veriş cenneti!” Üstelik hemen her şeyin en ucuz ve en kalitelisinin alınabileceği bir cennet. Yeter ki bunun için perşembe günü ayrılabilsin ve o gün tüm kente yayılan Muğla Pazarı’nda gezinerek dolaşmanın, süpermarket raflarının labirentlerinde ezilerek dolaşmaktan çok daha keyifli ve “insanca” olduğunun farkına varılabilsin... Niyetlendikçe vazgeçtiler Nitekim hangi süpermarket firması Muğla’da da azman mağazalarını açmak için niyetlendiyse, “edüt”leri’ sonucunda Muğlalıların sadece “Muğla Pazarı’ndan masraf görmeyi” yeğleyeceklerini anlayarak hala karar veremedi. Buna bir de başlıca ürünleri asla bu pazardan daha ucuz satmayacaklarını ekleyince, hemen vazgeçtiler... Şimdi ise Muğla Pazarı; Bodrum, Marmaris gibi ilçelerdeki “ucuzluk” arayanlara ve hatta turistlere de hizmet veriyor. Perşembe günleri kentin tarihi semtlerini kaplayan ve tüm eski meydanlar ile sokakları donatan Muğla Pazarı, yaz aylarında sahillerdeki kızgın güneşten bıkıp “değişiklik” isteyen yabancı turistlere bir bakıma “kültür ve alış veriş günü” yaşatmaya söz veren tur firmalarını asla utandırmıyor... Günlerin adları Muğla yöresinde, haftanın kimi günleri, bu pazar geleneğine göre adlandırılıyor. Perşembeye “moğlabazarı” cumaya “moğlabazartesi” denirken çarşambanın adı ise “dernek”; yani perşembe günü kurulacak pazarın “der”lenip sokaklara yerleştiği gün... Gerçekten de pazar aslında çarşambaları öğleden sonra başlıyor. Sebze, meyve her türlü yiyecek, en kaliteli zeytinler, zeytinyağlıları, yöresel peynirler ve tüm mutfak gereksinimleri için kentin geleneksel “açık pazar yeri” o gün sanki bir bayram yeri...