Katalog

12 AFRİKA AFRİKA Köylerdeki evler sazlardan yapılıyor. Kadın, Afrika köylerinde bile takıp takıştırması ile kendini gösteriyor. Hele Turkana kadınları. 13 ‘ Ülkenin verimli toprakları kuzeye doğru çöle dönüşüyor. Göz alabildiğine uzanan boşluk insanda sonsuzluk hissi uyandırıyor. ’ Safari ülkesi Kenya Kenya’nın milli parklarındaki yaban hayatı ve yöredeki yerli halk birçok filme konu ve konuk olduğu gibi doğa fotoğrafçılarına da sonsuz güzellikler sunuyor. Yazı ve fotoğraflar Faruk Budak E llerinde mızraklarıyla karşıdan gelen üç genç Maasai görüyorum. Moranlar, Maasai kabilelerinin genç savaşçıları. Genelde kadın, erkek tüm Maasailerin saçları kazınmış olmasına rağmen gelenlerin düzgünce örülmüş uzun saçları var ve görünümleri diğerlerine göre çok farklı. Baş ve boyunları, renk renk boncuklardan yapılmış kolye ve takılarla dolu. En enteresanı da yüzlerinin ve vücutlarının baştan aşağı kırmızı boyalarla boyanmış olması. Kalça bölgesini, bir omuzlarına bağladıkları Maasailere özgü geleneksel kırmızı kumaşla kapatmışlar. Bizle selamlaşmıyorlar ve konuşmuyorlar. Kendilerine güvenen, sakin, vakurlu bir tavırları var. Nairobi’de karşılaştığım siyah rehber Peter, ülkenin güneybatısındaki Maasailere ait topraklarda altı günlük bir yürüyüş safarisi önerdiğinde hiç düşünmeden kabul etmiştim. İlk kez, Masai Mara’ya giden yol üzerindeki bir kasabada gördüğüm onlarca Maasai kadını, rengarenk boncuklarla süslenmiş rengarenk boyunlukları ve kıyafetleri ile sanki bambaşka bir gezegene yolculuk yapıyormuşum duygusu tüm benliğimi sarmalıyordu. olmuş Masai Mara, dünyanın en çok ziyaret edilen milli parklarından biri. Ülkenin Aberdares, Amboseli, Samburu, Lake Nakuru gibi milli parklarında çıtadan aslana, filden zürafaya kadar her türlü vahşi hayvanı görebilmek mümkün. Lake Nakuru ise flamingo ve gergedan fotoğrafı çekmek isteyen doğa fotoğrafçıları için adeta bir cennet. verimli topraklar, Avrupalı göçmenlerin ilgisini çekmiş, bölge topraklarının büyük bir bölümü Kikuyulardan satın alınmış. Zaman tünelindeki şehir Arap gezginler tarafından Hint Okyanusu kıyısında kurulan “Afrika’nın Katmandu’su” Lamu, daracık sokakları, oymalı kapıları, farklı mimarisi ve küçük camileriyle son derece güzel bir taş şehir. 1500’lü yıllardan sonra birkaç yüzyıl boyunca Arabistan ile Doğu Afrika arasındaki ticarette önemli rol oynamış bu şehir devletin 1506 yılında Portekizlilerin saldırısına gösterdiği direniş, Türklerin de yardımıyla başarılı olur. Lamu sokaklarında, insan kendisini bir zaman tünelinin içinde buluveriyor. Siyah tüller içindeki incecik peçeli kadınlar, simsiyah gözleriyle öyle çekici gülümsüyorlar ki arkalarından dönüp bakmamak, rüzgarda uçuşan uzun etekleriyle birlikte savrulmamak mümkün değil. [email protected] Afrika’nın susuzluğu Ülkenin verimli toprakları kuzeye doğru Marsabit’i geçtikten sonra çöle dönüşüyor. Hiçbir bitkinin yeşermediği, göz alabildiğine uzanan boşluk insanda sonsuzluk hissi uyandırıyor. Küçücük vahalarda su birikintilerinin başında yüzlerce deve, yüzlerce keçi ve koyun bir damla su derdinde. Bu coğrafyada sazlardan yapılmış kulübelerden oluşan köylerde yaşayan, örülü saçları tepede toplanmış, kulak üstleri ve ense tamamen kazınmış, boyunları sayısız renkli kolye ile dolu ve belden yukarısı tamamen çıplak Turkana kadınları, “offf Afrika, sen hala böyle misin?”dedirtircesine insanı şoke ediyor. Ekvatorda karlı dağ Ekvator üzerinde yer alan volkanik Kenya dağı, Kilimanjaro’dan sonra Afrika’nın ikinci en yüksek dağı. 19. yüzyılda Avrupalı misyonerler, Ekvatorda üzeri karlı bir dağ gördüklerini rapor ettiklerinde kimse inanmamış ve misyonerlerin fazla güneşte kaldıkları düşünülmüş. Kenya dağının bulunduğu arazi, dağın kutsal olduğuna inanan Kikuyu kabilesinin yerleşim bölgesi. Ama dağın çevresindeki Kenya’nın kabileleri Maasai, Samburu, Turkana, Gabra, El Molo kabileleri hala yüzyılların ötesinden gelen geleneksel yaşamlarını sürdürüyorlar bugünkü Kenya topraklarında. Modern ile geleneksel Afrika yaşamının en çarpıcı bir şekilde izlenebileceği bu safari ülkesindeki “Out of Africa” filmine mekan