02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mürefte Kadıköy Sa ro s Kö rfez i GELİBOL U I ş GELİBOLU Arisbe EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr KOZBEYLİ Tenha yolların gizlediği benzersiz güzellikleri keşfetme rehberi olsaydı eğer, Yeni Foça’nın üstünde, doruklardan Ege’yi kucaklayan Kozbeyli’yi atlayamazdı yazar. Aliağa’da hurda işleyen tesislerin yarattığı yoğun kirliliğin bitişiğinde bu denli temiz bir hava, köyün en temel özelliğidir ki, şaşırtıcıdır. Rüzgar hiç ters esmez de, kirliliğinin zerresi düşmez bu sevimli köye. Diyelim ki, çam ve zeytin ağaçlarının koynundaki Kozbeyli’ye, doğa armağanıdır bu. Belki de denizden tutup sürüklediği esintiyi, Kozbeyli’nin yamaçlarına konduran rüzgar tanrısı Hermes’in. Doyumsuz bir manzarada önü deniz, ardı orman, Ege’nin en eski Türk yerleşimlerindendir Kozbeyli. Mübadele öncesi Türklerle Rumların dostça yaşadığı bir barış köyüdür aynı zamanda. Korsanlardan korunmak için vadinin sert yamaçlarına gizlenmiştir. Tarihi derindir. Meşhur, tadı enfes dibek kahvesini yudumlayacağınız, meydandaki 180 yıllık Şakir’in kahvesi, az ilerde 450 yıllık cami ve ondan önce yapılmış 700 yıllık kulesine değinip, bir de o güzelim eski taş evleri eklersek, bu tarihe ışık tutmuş oluruz sanki... Köyün ilk kurulduğu Yolmuç çevresindeki hamam kalıntısı ve mağaraları sayıp köy meydanına dönelim yeniden. Altında ‘’Köylü Yurdun Efendisidir‘‘ yazılı Atatürk büstünün çevresine pazar günleri kurulan pazar, renk cümbüşüdür. Eşsiz aromasıyla saf zeytinyağlarını, sabunları, çeşit çeşit Ege otlarını da sayalım bu arada. Yerel dokuyu dikkate alıp yaptıkları taş evle, güzellikler içinde, zeytinciliğe başlayan Dr. Sabriye ve Avukat Sunda Saltuk bu dünyanın şanslı çiftlerinden olmalı. Kanada’dan dönen oğulları Kerem’in söylemesiyle, tıpkı Kaz Dağları gibi oksijen deposu havasıyla pek çok ziyaretçisine yerleşme kararı aldırır Kozbeyli. Unutmadan, ünü Fransa’ya kadar uzanırken birkaç yıl öncesine kadar kaybolmaya yüz tutan, şaraplık Foça Karası üzümünün yeniden üretilmeye başlandığını da vurgulayalım. Balçova’nın termal sularında tedavi gören Norveçlilerin bile Kozbeyli’yi keşfettiğini söylersem, bu güzellikle tanışmak isteyenlere yol açmış olur muyum, bilmem. Kozbeyli kökenli yazar Hüseyin Yurttaş’ın köyünü tanıtma çabalarının yanında ufak bir emek sayılabilir belki. Gündüz sardalye ziyafetinden sonra akşamları eğlence başlıyor. Gelibolulular ve yazlıkçılar hep birlikte çalıp oynuyor. Ne de olsa Trakya insanları, müziğe doymak bilmiyorlar... Havai fişekler altında vur patlasın çal oynasın.. Şehitlikler Gelibolu’ya gerçekleştirilen gezilerin temel nedeni şehitliklerdir. Bir tarihin yazıldığı bu topraklara ayak bastığınızda, yarımadada; Alçı Tepe, Conk Bayırı, Arı Burnu, 57. Alay Şehitliği, Cesarettepe, Salim Dede Müzesi, Sargıyeri Şehitliği, Çanakkale Şehitleri Abidesi’ni mutlaka gezmelisiniz. Gelibolu merkezdeki Bayraklı Baba Türbesi, Bolayır’da Namık Kemal’in mezarı, Fransız Mezarlığı da görülmesi gereken yerler arasında. Bu yerleri gezerken bugünlerimizi kimlere borçlu olduğumuzu daha iyi anlıyorsunuz. valide sultanın, hasekilerin, cariyelerin, harem ağalarının ve sarayda görevli hizmetkarların yemekleri özel olarak ayrı bölümlerde hazırlanır, her bir gruba ayrı mönüler uygulanır, bu bölümde çalışan aşçılar tarafından birbirlerinden ayrı pişirilirlerdi. Divanı Humayun’un toplandığı günlerde ve bayram günlerinde saray mutfağında 45 bin kişilik yemek hazırlanmaktaydı. Zira, divana başvurmak için gelen halk için de muntazam yemek pişirilip dağıtılıyordu. Kuşhane adı verilen bölüm, padişahın yemeklerinin özel olarak hazırlandığı yerdi. Burada ‘’kuşçubaşı‘‘ adı verilen aşçıbaşı ile 12 aşçı, bir de yalnız kelle hazırlayıp pişirmekle görevli ‘’serçini‘‘ adı verilen usta bulunuyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle