10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 Erdal SARIZEYBEK TUSAM İç Güvenlik ve Terör Danışmanı [email protected] Temmuz 2008 akşamı saat 21.45’te İstanbul Güngören’de iki bombanın çok kısa aralıklarla patlaması sonucu 17 kişi yaşamını yitirdi ve 139 kişi yaralandı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın yaptığı açıklama ile kamuoyu bu olayın açık bir terör saldırısı olduğunu öğrendi. Bunca yaşadıklarımızdan sonra terör zaten günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası oldu ve nerdeyse otuz yıldır bizi hiç terk etmedi. Terörün eylem şekillerine de Türk halkı alıştı artık. Öyle ki aklı başında her insan bu olay hakkında doğruluk derecesi yüksek bir analiz yapabilecek ve kıl payı hata ile sonuca ulaşabilecek düzeye geldi. Bir eylemin analizi demek; o eylemin küçük parçalara ayrıştırılıp incelenmesiyle elde edilen bilgilerin ışığında bir sonuca ulaşmak yolu demektir. Özellikle terör ve organize suç örgütlerince yapıldığı düşünülen eylemlerin analizine eylemin oluş şekli ve hedefinin değerlendirilmesiyle başlamak ve "bu eylemden kimin ne çıkarı olabilir" sorusuna cevap olacak şekilde olasılıkları sıralamak başlangıç için doğru bir sistematiktir. Masaya yatırılan olasılıkların tamamı incelenmekle birlikte genelde en güçlü olasılık, olayı araştıranı doğru sonuca ulaştıran seçenek olarak karşımıza çıkar. Bölücü örgütün ‘kendini ispat’ eylemi… C S TRATEJİ Cumhuriyet Strateji 11 Ağustos 2008 / 215 27 EYLEMİN OLUŞ ŞEKLİ VE HEDEFİ İstanbul Güngören’de gerçekleştirilen bombalı saldırının analizi yapıldığında, Türkiye’de bu tür eylemleri yapabilecek iki tür örgüt olduğu gerçeğinden yola çıkmak gerekiyor. Bunlardan biri El Kaide diğeri PKK… Eylem türlerinin PKK’nin daha önceki eylemleriyle örtüşmesi, dikkatleri bölücü örgüte yöneltiyor. Göngören saldırısının analizi Medya aracılığıyla edindiğimiz bilgiler hedefinde ABD, İngiliz ve İsrail çıkarları var iken çerçevesinde eylemin oluş şekline bakıldığında, diğeri ise güvenlik güçleriyle baş edemediği zaman kimliği henüz bilinmeyen kişi ya da kişiler tarafından masum Türk vatandaşlarını hedef olarak seçmektedir. araç trafiğine kapalı işlek bir yol üzerindeki çöp 15 Kasım 2003 tarihinde İstanbul Şişli’deki Beth kutularına bırakılan biri ses, diğeri parça tesirli olmak İsrael Sinagogu ve Beyoğlu’ndaki Neva Şalom üzere iki adet bombanın uzaktan kumanda ile Sinagogu'na eşzamanlı düzenlenen bombalı intihar patlatılmasıyla söz konusu eylemin gerçekleştirilmiş saldırıları ile 20 Kasım 2003 günü Levent'teki HSBC olduğu görülmektedir. Eylemin hedefi ise Bank Genel Müdürlüğü ve yine Beyoğlu’ndaki sonucundan anlaşılacağı üzere karşı koyma gücü İngiltere Başkonsolosluğu'na yönelik yine eşzamanlı bulunmayan masum halktır. bombalı intihar saldırıları El Kaide terör örgütünün Terör örgütlerinin, masum insanların hedef eylem hedeflerinin özelliğini açıkça göstermektedir. seçildiği bu tür bombalama eylemlerine Aynı mantık düzleminden PKK terör örgütünün başvurmasının nedeni riski az ancak başarı şansının yüksek oluşudur. Teröre karşı hazırlığı olmayan insanların karşı koyma gücünün bulunmayışı, eylemin kolay yapılabilir, gizlenme seçeneklerinin fazla buna karşılık fail ya da faillerin olay anında yakalanma olasılığının düşük oluşu ve böylesi eylemlerin "ses getirici eylem" özelliğinin bulunması nedeniyle terör örgütleri tarafından zorda kalınca başvurulan bir eylem türüdür. Eylemin oluş şekline bakıldığında ise Türkiye’de patlayıcı madde kullanarak eylem yapan iki örgüt öne çıkmaktadır; biri El Kaide diğeri ise PKK terör örgütüdür. Ancak her iki örgüt arasında eylem hedefleri açısından önemli bir fark vardır; birinin Güngören’de saldırıyı aydınlatacak delilleri toplayan olay yeri inceleme ekipleri... önceki eylemlerine bakıldığında ise masum Türk vatandaşlarının hedef olarak seçilmiş olduğu görülmektedir. Örgütün 22 Mayıs 2007’de Ankara’nın Ulus semti Anafartalar çarşısında gerçekleştirdiği canlı bomba eyleminde 6 sivil ölmüş ve 100 sivil yaralanmıştır. Sivil halkın hedef seçildiği bir başka eylemi ise Diyarbakır’daki bombalama olayıdır. 3 Ocak 2008 günü Diyarbakır’ın Yenişehir semti Selahattin Yazıcıoğlu Caddesi'nde yerleştirilen bomba yüklü bir aracın teröristler tarafından patlatılması sonucu 5 sivil ölmüş, 67 kişi ise yaralanmıştır. Her iki olayın soruşturması sonucunda bu eylemlerin PKK terör örgütü tarafından gerçekleştirilmiş olduğu ortaya çıkmıştır. Örgütün Kandil Dağı'ndaki kamplarından kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan U.T. isimli bir terörist, Ankara Ulus'taki patlamayı gerçekleştiren canlı bomba Güven Akkuş'un eylem öncesi kameraya çekilen konuşmasının kendilerine eğitim amaçlı izlettirildiğini, örgütün sözde lideri Murat Karayılan'ın bu eylemi basın yoluyla kınadığını ancak kendilerine bu eylemden 'kahramanlık' diye söz ettiğini itiraf etmiştir. Diyarbakır'da düzenlenen saldırıya gelince, olay sanığı sorgusunda PKK'nın Irak’ın kuzeyindeki kamplarında uzun süre bomba eğitimi gördüğünü, eylem için örgüt tarafından Diyarbakır'a gönderildiğini itiraf etmiş, otomobile bombayı nasıl yerleştirdiğini nasıl getirip dershanenin önüne park ettiğini, cep telefonu düzeneğiyle nasıl infilak ettirdiğini olay yerinin krokisi üzerinde detaylarıyla anlatmıştır. Polis zanlının evinde yaptığı aramada, silah, bomba yapımında kullanılan kilolarca amonyum nitrat, A4 ve C4 plastik patlayıcılar ve bomba yapımında kullanılan diğer malzemeyle düzenekler ele geçirmiştir. Bu olayı PKK’nın üstlenme şekli ise bir başka gerçeği de açığa çıkarmıştır. Örgütün; "3 Ocak 2007 tarihinde Diyarbakır Yenişehir semtinde gerçekleşen eylemi güçlerimize bağlı bir birimin kendi inisiyatifi ile gerçekleştirilmiş olma ihtimali mevcuttur" şeklindeki açıklamasıyla örgüt içerisindeki kontrolün sağlanamadığı gerçeği de böylece ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla Güngören’de gerçekleştirilen terör eyleminin ardından PKK terör örgütünün olayı üstlenmesi ya da üstlenmemesinin bir anlamı yoktur; bu olay oluş şekli ve hedefi açısından PKK terör örgütünün eylemi olarak kendini açığa vurmaktadır. EYLEMİN AMACI Terör şiddet demektir. Psikolojik analizler şiddetin korku yarattığını, korkunun ise insanı itaate zorladığını açıkça göstermektedir. PKK terör örgütü için şiddete başvurmanın ana amacı otorite olmaktır. Örgüt; halk üzerinde, elemanı durumunda olan teröristler ve de siyasi hedefine ulaşmak için pazarlık yapacağı aktörler üzerinde varlığını göstermek ve gücünü artırmak için şiddete başvurur. Güngören’de yapılan eylemle örgüt, sayılan bu amaçların tamamına ulaşmayı hedeflemiştir. Böylesi vahşi bir saldırı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle