Katalog

Devam ediyor Lagendijk, üniversitedeki konuşmasına... Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş Cumhuriyet Halk Partisi hakkında şunları söylüyor: "CHP, bir felaket. Avrupalı sosyal demokratlar CHP'den utanç duyuyor." Kendisi sosyal demokrat mı değil mi bilemeyiz… Ama utanmayı bilmesi bile bir ümit ışığı… Biz inanıyoruz ki Lagendijk’i böylesine CHP düşmanı yapan şey, bu partiyi Ulu Önder Mustafa Kemal Ataürk’ün kurması… Çünkü Avrupa’nın sevmediği Mustafa Kemal’dir, onun düşünceleridir, onun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığı, birliği, bütünlüğü, varlığı ve devamı için ortaya koyduğu fikri zenginliklerdir… Bu durumda, CHP’nin övünç duyması gereken, Lagendijk gibi birinin övgülerini hak etmiş olmamaktır… Devam etmiş, Türkiye’nin yabancı damadı Lagendijk: "Ben burada yaşasaydım AKP'ye oy vermezdim ancak Avrupa Parlamentosu üyesi olarak AB taraftarlığına destek veriyorum." Bu kadar laf edeceksin… Hem CHP’ye hem de MHP’ye olmadık hakaretleri yapacaksın. Sonra da kalkıp "AKP’ye oy vermezdim" diyeceksin... Öyle mi?.. İnanalım mı?.. Sen inanıyor musun söylediklerine?.. Kime oy verirdin?.. Bir söylesene… Sen bulmuşun sana kolay gelen partiyi… Öpüp başına koyacaksın tabii ki… Seni İzmir’e kim gönderdi Lagendijk?.. İyi de yapmışlar… Sen konuştukça, Türk kamuoyu Avrupa Birliği’nin mantığını, zihniyetini daha iyi anlıyor… Şahsında AB’ ye olan güvensizliğimiz, inançsızlığımız hem artıyor hem de haklılık kazanıyor. AKP, Kürt sorununun çözümüne en yakın partiymiş. Ama Kürt sorununun çözümü için askeri operasyon yapılmasına içerlemiş Hollanda’lı… Mutlaka sivil operasyonlar da yapılmalıymış. Merak etmesin(!), yakında onlar da olacak… Lagendijk, Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki konuşması sırasında iktidar partisine 301’i değiştirdiği için tebrik mesajı göndermeyi de ihmal etmemiş… Utanmayı bildiği umulan Lagendijk sonunda C S TRATEJİ 5 Hatırlayacaksınız bu adam, Türk Ordusunun PKK’yla savaşmayı sevdiğini, bu durumun Ordu’yu daha değerli hale getirdiğini söylemişti. Bu sözlerinden sonra, kendisini bir ‘mütareke komiseri’ gibi gören Lagendijk hakkında Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatmıştı. Lagendijk’in bugüne kadar yaptığı konuşmalarda iki kelimeden biri hakaret. Önce hükümete hakaret… Sonra Ordu’ya hakaret. Sonra Türklüğe hakaret. Sonra da Atatürk’e, yargıya ve siyasi partilere hakaret… Baktı ki hakaretlere rağmen kendisine karşı bir ‘tavır’ yok. Meydanı boş buldu asıp, kesiyor… Bu noktada insanın aklına şu sorular geliyor. Yok mu bu ülkenin sahibi?.. Bu adam kim?.. Türkiye’yi sömürge olarak mı görüyor?.. Bu kadar haddini aşan ifadeler kullanmasına rağmen bu adamın konuşmasına neden tahammül ediliyor?.. Türkiye Cumhuriyeti devletini ve kurumlarını aşağılayıcı ifadeler kullanma hakkını ve cesaretini bu adama kim veriyor?.. Eyyy… Lagendijk!.. Madem sen bu kadar demokrasi düşkünüsün, neden Hollanda’daki parlamenterlere Ermeni soykırımını tanımaları için baskı yapılmasına ses çıkarmıyorsun?.. Madem o kadar azınlıklara karşı anlayışlı ve demokrat idiniz, neden Türkçe eğitimi kaldırdınız? Önce bir kendi ülkeni temizle… Daha bir ay evvelki açıklamalarında ‘iktidar partisinin Türkiye’yi İran’a benzeteceğini’ söyleyen de kendisiydi… Sonrasında bu habere gelen tepkiler yüzünden birtakım laf cambazlıkları yapmaya kalktı ama söz ağızdan çıkmıştı bir kere… Kim güvenir artık Lagendijk’e… Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinde söylediklerine bakıldığında hali hazırda bir Türk kızı ile evli olduğu için ‘Yabancı Damat’ olarak tanınan Lagendijk’e şimdi ‘Yalancı Damat’ elbisesi daha çok yakışıyor. Boşa konuştuğu için de hakaretlerle prim yapmaya çalışıyor… Lagendijk’in mumu söndü artık, ona Türkiye inanmıyor… Türkiye, Lagendijk’i sevmiyor istemiyor… Lagendijk Laikliğin de bir problem olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar konusunda da ‘kehanette’ bulunmuş ve ‘AKP kapatılacak’ demiş. Bütün bu söylediklerine bakıldığında Lagendijk değil sanki Nostradamus bu sözleri söyleyen… Muhtemelen Anayasa Mahkemesi üyelerinin künyesini de ezbere biliyordur… Düşüncelerini okuduğuna göre… Terbiye edecek aklı sıra Yargıyı… Önce bir kendisi ‘terbiyeli’ olacak… Ülkelerin içişlerine karışmamayı, Türkiye’nin Avrupa’nın bir müstemlekesi olmadığını aklına koyacak…