Katalog

sonlarında imzalanan sözleşme Ortadoğu ülkelerinde gerçekleştirilen bir savunma fuarı... ile pilot bir proje başlatılmış olup 2005 yılı Eylül ayında imzalanan ilave sözleşme ile bu pilot projenin devamı sağlanmıştır. Bu çalışmaların sürmesi ulusal savunma sanayimizin gelişmesi açısından önemli olacaktır. Suudi Arabistan’ın özellikle ABD’den sofistike teknolojiye sahip silahları alma konusu bir yandan Amerikan silah endüstrisini sevindirirken öte yandan, Suudilerin gerçek bir Amerikan müttefiki olduğundan şüphe duyan bir grup Kongre üyesince de sorgulanmaktadır. Amerikalı Kongre üyeleri özellikle Suudi Kralı Abdullah’ın ABD’nin Irak operasyonunun yasal olmadığı ve hatta işgal olduğu yolundaki söylemlerine ve yine Irak’taki intihar saldırılarını gerçekleştirenlerin çoğunun Suudi kökenli olmalarına dikkat çekmektedirler. Ne var ki yine de 1998’den bu yana ABD’den 50 milyar dolar civarında silah alımında bulunan Suudi Arabistan’ın Amerikan Silah Sanayi için öneminin her türlü bölgedeki çeşitli fuarlarda ürünlerini sergileyen Türk tereddüdün önünde geldiğine ve geleceğine burada firmaları büyüyen silah pazarından pay alma yarışına işaret etmekte yarar vardır. girişmişlerdir. Ancak bölge ülkelerinin artan silah gereksinimlerini çoğunlukla ve tercihen bu konuda TEKİLER VE TÜRKİYE uzmanlaşmış ve silah satımından para kazanmaya odaklanmış Batı ülkelerinden sağladıkları da İran tehdidini enselerinde hisseden Körfez ortadadır. Bu bağlamda BAE’ce alımına karar verilen ülkelerinden BAE de elindeki PetroDolarlar ile bir filo F16 savaş uçağı, havada yakıt ikmali yapacak önemli savunma alımlarına karar vermiştir. Geçmişte, Airbus tipi tanker uçaklar, erken uyarı sistemleri, savunma sanayimizin öncülerinden FNSS Savunma geliştirilmiş jet eğitim uçakları ile Fransız yapımı Sistemleri A.Ş. bölgedeki silahlanma gayretlerini savaş gemileri buna örnektir. BAE’nin Hava tespit edip ilk ihracat bağlantısını BAE ile yapmıştı. Kuvvetleri gücünü büyütmeyi hedeflediği ve bu Bu kapsamda toplam 133 adet Zırhlı İstihkam Manga bağlamda Hava Kuvvetlerine destek amacıyla bakım, Aracı, Zırhlı Kurtarma Aracı ve Zırhlı Topçu İleri tamir ve imalat üniteleri kurması, Kara ve Deniz Gözetleme Aracı üretilerek 2001 yılı Şubat ayında bu Kuvvetleri ile ilgili olarak Amerikan firmaları ile araçlar BAE’ye teslim edilmişti. Bunu takiben C S TRATEJİ 11 işbirliğine gideceği de söylenmektedir. Petrol geliri olmayan ama güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olma durumunda olan Ürdün ABD’den aldığı askeri yardım ile bu gücünü korumaya çalışmaktadır. Ürdün’ün ülkemizden TAİ ile müştereken eskiyen F16 filosunu yenileme çalışmaları vardır. Yakın bir gelecekte Irak’tan kuvvetlerinin bir kısmını çekmesi beklenen Amerikalıların gidişiyle Irak Ordusu’nun kendine yeterliliği söz konusu olacaktır. Irak’ın bu bağlamda yakın gelecekte kara, deniz ve hava gücü için her çeşit silah alımına başlaması beklenmektedir. Yine petrol zengini Kuveyt’in de özellikle İran ve Irak’taki silahlı grupların tehdidine karşı Ordusu’nu güçlendirmesi ve bu bağlamda yeni ana muharebe tankları, zırhlı personel taşıyıcıları, toplar ve yeni Patriot füzeleri alması beklenmektedir. Suriye ve İran’ın da özellikle Rusya’dan başta savaş uçakları ve uçaksavar füze sistemleri almaları beklenmektedir. ABD’den büyük miktarda askeri yardım alan Mısır’ın da Apache Taarruz Helikopterleri, erken uyarı uçakları, F16 uçakları ve Abrams tankları alması ve bu şekilde silahlı kuvvetlerini bölgesel dengelere uygun bir şekilde güçlendirmesi beklenmektedir. Büyük bir silah pazarı olan Ortadoğu’da başta ABD, Rusya Federasyonu, İngiltere ve Fransa bu pazardan pay almak için mücadele etmektedir. Yakın gelecekte bu pazara Çin’in de belli konularda girmesi beklenmelidir. Giderek gelişen ve füzeler dahil sofistike silah sistemleri üretmeye başlayan ülkemiz için ciddi potansiyele sahip bir pazar görünümü veren bölge ülkelerini değerlendirmede atılabilecek adımların şimdiden görülüp yola çıkılması ve bu konuda Batılı ülkeler örneği devlet desteğinin her kademede sağlanması ise son derece gerekli ve yararlıdır. Ortadoğu’da her ülkenin kendine göre tehdit algılaması olduğu için kendini güvenceye almak amacıyla savunmasını güçlendirmek istiyor. Türkiye, bölgedeki silah pazarına geliştirdiği sistemlerle yönelebilir. Ö Doç. Dr. Mitat ÇELİKPALA Görüp Geçirdiklerim 10 YIL SAVAŞ VE SONRASI, 19121922 Cumhuriyet döneminin temel değerlerinin nasıl oluşturulduğu, kazanıldığı açık bir dille yeniden anlatılıyor. Harbiye’yi 421 öğrenci arasında birincilikle bitiren, ordu komutanlığı ve milletvekilliği yapan Fahrettin Paşa’nın tarihe bakış açısı bu bağlamda ilgi uyandırıyor ve akıcı dili kitabı zevkle okunur bir çalışmaya dönüştürüyor. Kısacası Fahrettin Altay Paşa’nın hatıraları okurlara 31 Mart olayı, Çanakkale Savaşı, Filistin cephesinden İzmir’in işgaline Osmanlı dönemini; Milli Mücadele döneminden Cumhuriyet’in kuruluşu, İzmir suikastı, Menemen Olayından İnönü ve Bayar dönemlerine Cumhuriyet dönemini içeriyor ve bildiklerimize heyecanlı ve öğretici yeni bir boyut kazandırıyor. unan ordusunu kovalayarak İzmir’e giren birliklerin başında bulunan ve İzmir’e giren ilk komutan olan Fahrettin Altay’ın bu hatıraları İmparatorluk döneminde olması açısından temel bir anlam taşıyor. doğan ve büyüyen parlak bir gencin, yeni Her ne kadar kitabın ismine bakıldığında Altay, bir cumhuriyeti kuran nesil içinde yüklendiği rolü 1912–1922 dönemini anlatılıyormuş gibi gözükse kendi açısından anlattığı önemli bir kaynaktır. de Fahrettin Paşa hatıralarının 3. bölümünü ağırlıklı Fahrettin Altay hatıralarına 1970’de yazdığı olarak Cumhuriyet dönemine ayırmış ve 2. önsözde şöyle diyor: "Bu vatan binlerce mihnet, Dünya Savaşına kadar olan dönemde şehit ve sayısız savaşların neticesinde elde edilmiş yaşayıp gördüklerinin bir bir idealdir. Sevgili yeni yetişen Türk nesilleri, onu değerlendirmesini yeni nesillere sunmuş. seviniz. Hem de pek çok seviniz. Çünkü o, insanları Bilinen olaylar ve dönüşümlerin, işin ve en çorak toprağı ile bile bu sevgiye gerçekten içinde, karar alma mekanizmasının layıktır. En büyük idealiniz vatan olmalıdır…" üstlerinde yer alan bir isim tarafından kendi İçinde bulunduğumuz sıkıntılı açısından da olsa anlatımı okurlara geniş bir günler, verilen şehitler ve çekilen bakış açısı, farklı bir acılar büyük mücadelenin hala perspektif kazandırıyor. Altay Yazar: Fahrettin ALTAY devam ettiğinin en açık Eylem Yayınları Ankara, 2008, Paşa bu anlatımlarını mümkün göstergesidir. Bu günlerde yediden 521 sayfa olduğunca belge ve fotoğraflarla yetmişe çekilen sıkıntıların, da destekleyerek verilen mücadelenin anlamını zenginleştirmeye çalışmış. kavramada Altay’ın hatıraları bizlere yol Paşa’nın Enver Paşa ile sınıf arkadaşlığı göstermede ve dersler çıkarmada büyük katkı yaptığı Harbiye yıllarından Birinci Dünya Savaşı sağlayacak bir yayın. Hafızaların tazelenmesi, ve Milli Mücadeleye kadar sunduğu çeşitli tarihin öğrenilmesi ve bilinmesi geleceğin parlak manzaralar bir kere daha akılları tazeliyor ve Y