02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 Melek KIRMACI TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası [email protected] Sırbistan, BosnaHersek, Makedonya gibi ülkeleri özendirmeye çalışıyor… C S TRATEJİ cümlesi birliğin Batı Balkan ülkeleri karşısında güven tazelemek isteğine işaret ediyor. Batı Balkan ülkelerinde yaşayan halklar için açık ve somut bir AB perspektifinin sunulması bunun için bölgenin tüm ülkeleri ile katılım öncesi hazırlıkların hızlandırılması her şeyden önce AB için önem arz ediyor. Komisyon’un iki yıl önce hazırlamış olduğu benzer bir rapor, AB Anayasası’nın 2005 yılında Fransa ve Hollanda’da referandumlarda reddedilmesinin ardından AB’nin geleceği konusunda yaşanan belirsizlik nedeni ile geçersiz bir görünüm kazanmıştı. İki yıl sonra, Lizbon Anlaşması ile geleceğini yeniden şekillendiren AB, Batı Balkanlar için "yeni bir anlaşma" ile Batı Balkanlar ile ilişkilerini güçlendirmek amacı ile Güneydoğu Avrupa için pekiştirilmiş bir genişleme gündemi ile gelecekte AB üyesi olacakları vaat edilen Batı Balkan ülkelerine verilen sözü tekrar ediyor.(4) Batı Balkan ülkelerinden Hırvatistan’ın 2009 yılında yapılacak Avrupa Parlamentosu Seçimleri’nden önce katılım müzakerelerini tamamlaması Hırvatistan için olduğu kadar AB için Batı Balkanlar’a model oluşturulması açısından önemli. Geleceğini Avrupa’da gören ancak üyeliklerinin ne zaman gerçekleşeceği konusunda kaygı duyan Balkan ülkelerine Hırvatistan’ın AB üyeliği ile verilecek en güçlü mesaj gerekli koşullar yerine getirildiğinde, üyelik önünde herhangi bir engelin olmadığının gösterilecek olmasıdır. Avrupa Parlamentosu, ayrıca Yunanistan ile isim konusunda yaşanan anlaşmazlık nedeni ile NATO’ya üyelik daveti alması engellenen Makedonya ile 2008 yılı sonuna kadar müzakerelere başlanmasını istiyor. AB, Batı Balkanlar’daki birliğe güven sorununu böylelikle aşmayı ve diğer bölge ülkelerinde katılım öncesi hazırlıkları hızlandırmayı amaçlıyor. AB’nin "üç dile çeviri" zorluğu gerekçesiyle BosnaHersek’le SSA imzasını 26 Mayıs’taki AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi toplantısına bırakması tepki çekiyor, BosnaHersek AB’yi Sırbistan’a "kestirme bir yol sağlamak"la suçluyor. Görüldüğü gibi AB’nin Batı Balkanlar ile yürüttüğü katılım öncesi strateji oldukça kırılgan bir yapıya sahip. Dolayısıyla AB kendisini "Balkanların geleceği AB’dedir" cümlesini sıkça tekrar ederek bölge ülkeleri karşısında güven tazelemek mecburiyetinde hissediyor. Bunun için her bir ülke ile vizesiz seyahat konusunda yol haritasının belirlenmesi; bilim ve araştırma, eğitim, kültür ve gençlik AB programlarından Batı Balkan ülkelerinin yararlanması ve sivil toplumun gelişmesi için daha fazla mali yardım aktarılmasını kapsayan yeni tedbirlerin alınması AB’nin Balkanlar ile ilişkilere verdiği önemi açıkça ortaya koyuyor. AB, Katılım Öncesi Yardım (IPA) kapsamında bölgeye her yıl 800 milyon avro aktarıyor. Kişi başı yıllık 30 avro olarak belirtilen bu rakam AB tarafından dünyanın herhangi bir bölgesine kişi başı temel alınarak aktarılan en yüksek rakam. Rakamlar, Batı Balkanların AB için önemini fazlası ile gösteriyor. Dipnotlar: 1 Council of the European Union, "Statement by Javier Solana, EU High Representative for the CFSP, On the Signing of the Stabilisation and Association Agreement with Serbia", S 148/08, Lüksemburg, 29 Nisan 2008, http://www.consilium.europa.eu/ueDocs/cmsData/docs/pressdata/EN/declara tions/100224.pdf 2AB Haber, "Frankfurter Rundschau’dan SırbistanAB İlişkileri Yorumu", 30 Nisan 2008, www.abhaber.com/haber.php?id=21823 3 Commission of the European Communities, "Communication from the Commission to the European Parliament and the Council Western Balkans: Enhancing the European Perspective", COM(2008) 127 Final, Brüksel, 5 Mart 2008, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/balkanscommunication/westernbalkans communication050308en.pdf 4 Olli Rehn, "Communication on the Western Balkans: Enhancing the European Perspective", SPEECH/08/166, Avrupa Parlamentosu, Dış İlişkiler Komitesi, Brüksel, 2 Nisan 2008, http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=SPEECH/08/140&f ormat=HTML&aged=0&language=EN&guiLanguage=en "B ugün Sırbistan ve Avrupa Birliği için önemli bir gün. Sırbistan ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması’nın (SAA) imzalanması Sırbistan halkına geleceklerinin Avrupa’da yattığına dair güçlü bir işarettir. (…) Avrupa Birliği bölge ülkeleri aileye katılmadan tamamlanmayacaktır. Bugün, bu hedef doğrultusunda önemli bir adım attık".(1) AB Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana, 29 Nisan 2008 tarihinde, Sırbistan ile imzalanan anlaşma dolayısıyla düzenlenen törende AB için Sırbistan’ın ve Batı Balkanların önemini yukarıdaki sözlerle ifade ediyor. AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi’nden Sırbistan ile SAA’nın imzalanması konusunda çıkan "evet" kararı için Alman Frankfurter Rundschau gazetesi şöyle bir yorumda bulunuyor: "27 AB ülkesinin dışişleri bakanları, üyelik müzakerelerinin kapısını açacak anahtar demetini ellerinde şıngırdatıyor! Kapının gerçekten açılıp açılmayacağı ise iki şarta bağlı: Öncelikle, Belgrad yönetiminin savaş suçlularının yakalanması konusunda Savaş Suçları Mahkemesi ile işbirliği yaptığının Mahkeme tarafından onaylanması ve AB’nin bu jestinin Sırp seçmenler üzerinde de gerekli etkiyi göstermesi".(2) Eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (ICTY) aralarında Bosnalı Sırp Ratko Mladiç ile Radovan Karadziç’in bulunduğu dört savaş suçlusunun yakalanması konusunda ancak Sırbistan’ın ICTY ile "tam işbirliği" içerisinde bulunduğu yönünde karar alması durumunda yürürlüğe girecek olan SAA’nın imzalanması AB’nin 11 Mayıs 2008’de Sırbistan’da yapılacak erken seçimleri etkileme gayreti olarak görülmelidir. Kosova’nın bağımsızlığının ardından siyasi bir krize sürüklenen Sırbistan’da Devlet Başkanı Boris Tadiç ile Başbakan Vojislav Koştunitsa arasındaki derin ayrılık karşısında Tadiç’ten yana taraf olarak beliren AB, Sırbistan tarihinin en önemli seçimlerinden biri olmaya Solana aday erken seçim öncesinde SAA için aceleci davranmazdı. Batı Balkanların ve bu bölgede Sırbistan’ın Avrupa’nın istikrarı ve güvenliğinin yanı sıra birliğin uluslararası aktör olma çabası için önemini kavrayan AB için Balkanlar kendi kaderine terk edilemeyecek kadar yaşamsal bir değer arz ediyor. Balkanlarda sağlanacak barış ve istikrar "Balkanlaştırma" terimini uluslararası ilişkiler sözlüğünden silmek demek. Bu nedenle AB, "arka bahçesi" Balkanlar’da iç siyasete müdahalede beis görmüyor. Balkanların Avrupa çıpasına bağlı kılınmasının etkili yolu ise Batı Balkan ülkelerinin AB’nin dış politikasında en etkili enstrümanı olarak kullandığı genişleme politikası ile mümkün. Batı Balkan ülkelerinin birliğe üye olması AB’nin stratejik önceliği olduğundan Batı Balkanlara yönelik genişleme politikası ile ilgili sorulara "kim?" değil "ne zaman?" sorusu ile cevap aranmalıdır. Asıl olan Batı Balkan ülkelerinde tartışılan Hırvatistan ve Makedonya’dan sonra Arnavutluk, Karadağ, Sırbistan, BosnaHersek ve Kosova’nın AB AB’nin Balkan yaklaşımı üyesi olup olmayacakları değil bu ülkelerin ne zaman AB üyesi olacaklarıdır. Avrupa’nın bütünleşmesi için Balkan ülkelerini üye yapmayı planlayan AB, havuç sopa taktiği izliyor. Balkan ülkelerinde kişi başına 30 avro yardım yapan AB, iç siyasette de taraf olmaktan çekinmiyor. BALKANLARDA AVRUPA PERSPEKTİFİ Avrupa Komisyonu’nun, 5 Mart 2008 tarihinde, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’ne sunduğu İletişim Belgesi’nde(3) Batı Balkan ülkelerindeki siyasi ve ekonomik gelişmeyi desteklemek, böylelikle bu ülkelerin AB üyeliği yolunda katettikleri ilerlemeyi hızlandırmaya yardımcı olmak amacıyla mevcut girişimleri geliştirici yeni teşvik edici unsurlar belirledi. "Kosova’nın statüsünü çözümleme ihtiyacı dikkati bölgeye ve bölgenin AB ile bağlantılarına odakladı. Mevcut koşullarda bölgenin barışı ve istikrarını sürdürmek önemlidir. Bu en iyi AB perspektifinin daha da geliştirilmesi ve tüm bölge halkları için bu perspektifin mümkün olduğunca açık ve somut kılınması ile gerçekleştirilebilir." Belgeden alıntılanan bu paragraf Batı Balkanlar ile ilişkilerde bölge ülkelerine sunulan AB perspektifinin geliştirilmesine AB’nin verdiği önemi özetliyor. Birliğe ait resmi belgelerde sıkça rastlanan "Batı Balkanların geleceği Avrupa Birliği’nde yatmaktadır" Tadiç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle