02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 Hasan KANBOLAT Rusya’da sonu belli başkanlık yarışı… C S TRATEJİ (Estonya, Letonya, Litvanya) NATO ve AB üyesi olabilmişlerdir. Romanya ve Bulgaristan NATO ve AB’ye alınarak AvrupaAtlantik dünyası Karadeniz sahiline ulaşabilmiştir. Karadeniz ve Doğu Akdeniz ülkeleri AB’nin komşuluk politikası içine alınabilmiştir. Sovyetler Birliği coğrafyasındaki ülkelerde (Gürcistan, Ukrayna, Kırgızistan) renkli devrimler olarak nitelendirilen Batı yanlısı sivil darbeler gerçekleştirilebilmiş, darbelerin yapıldığı ülkelerde Batı eğitimli liderler yönetime gelebilmiştir. Böylece, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası Doğu Avrupa’yı bünyesine alabilen AvrupaAtlantik dünyası Putin döneminde Sovyetler Birliği coğrafyasının içine girebilmiştir. Ayrıca, Irak savaşını Rusya Federasyonu’na rağmen başlatabilmiş ve Irak savaşında ABD’nin en iyi müttefikleri Yeni Avrupa olarak nitelendirilen eski Varşova Paktı üyesi Doğu Avrupa ülkeleri olmuştur. 8 yıl süren Putin döneminde petrol fiyatlarının artması ile birlikte yaklaşık 1 trilyon dolar Rusya Federasyonu’na girmiştir. Ancak, Rusya Federasyonu’nun elde ettiği bu artı gelirin Rus oligarkların elinde toplandığı ve gerek tasaruf, gerek yatırım ve gerekse harcamanın Batı ülkelerinde yapıldığı bir gerçektir. Ülke, Bolşevik devriminden bu yana hiç olmadığı kadar dışarıya açık bir konuma gelmiş ve lüks ithal mallarının akınına uğramıştır. Rusya Federasyonu içinde yatırımların yeterli düzeyde olmaması nedeniyle günümüzde Rus ekonomisinin tüketim malları pazarında rekabet etmesine imkan yoktur. Gerek Sovyet ve gerekse Rusya Federasyonu ekonomisi güvenlik sorunlarının etkisi altındadır. Sovyetler Birliği gibi Rusya Federasyonu da askeri bir yapıya sahiptir. Askeri sanayi yapısı ve silahlı kuvvetleri karmaşa içerisindedir. Putin yönetimi de bu sorunların farkındadır ve ekonomik bünye ile ilgili sorunların 2010’a kadar çözümlenmesi planlanmaktadır. Analistler, Rusya Federasyonu’nun artık Avrupa’da saygı görmeye başladığını iddia ediyorlar. Ayrıca, Putin reformlarının ulusal düzeyde ekonomik başarıya ulaşacağına inanılmaktadır. Buna kanıt olarak da AB ve ABD’nin Rusya Federasyonu’nu piyasa ekonomisi olarak tanımasını ve Rusya Federasyonu’nun Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olması için destek vermesini ileri sürmektedirler. Bunların yanı sıra Moskova’nın Tahran ve Pekin ile yakın ilişkileri de AvrupaAtlantik dünyası için bir tehlike arz etmemektedir. Çünkü, Rusya Federasyonu’nun Çin’e ve İran’a ileri teknoloji silah ya da nükleer reaktör satmak gibi bir sorunu yoktur. R usya Federasyonu’nda 2 Mart Pazar günü yapılan Devlet Başkanlığı seçimlerini oyların yüzde 70,23'ünü alan Dmitri Medvedev kazandı. Seçimlere katılım oranı yüzde 69,6 oldu. Medvedev'in en yakın rakibi Komünist lider Gennadi Zuganov'un topladığı oy oranı yüzde 17,80’de kaldı. Diğer adaylardan Jirinovski yüzde 9,04 ve Bogdanov yüzde 1,3 oy aldı. Medvedev, Mayıs ayından itibaren Rusya Federasyonu’nun üçüncü devlet başkanı olacak. Rusya Federasyonu anayasasına göre aynı kişi üç kez üst üste aday olamadığı için devlet başkanlığı seçiminde Vladimir Putin anayasa gereği yeniden aday olmamıştır. Ancak, 2 Aralık 2007 tarihinde yapılan parlamentonun alt kanadı Duma seçimlerinin sonuçları, iki dönemden fazla devlet başkanlığı yapmasına engel olan anayasaya rağmen, Putin'e iktidarda kalması için fiili bir yetki vermişti. Çünkü, Duma seçimlerinde Putin'in liste başından aday olduğu iktidardaki Birleşik Rusya Partisi oylarını ikiye katlayarak yüzde 64,1'lik oy oranıyla diğer partilere karşı ezici üstünlük kazanmıştı. Buna rağmen, Rusya Federasyonu’nda son yüzyıl içerisinde en popüler ve halk desteğine en çok sahip lider olan Putin, anayasayı değiştirerek yeniden devlet başkanı olma yolunu açmamıştı. Böylece, devlet başkanlığı seçim sonuçları, eski Sovyetler Birliği cumhuriyetleri içerisinde seçimle birlikte iktidar değişiminin olabildiği, anayasanın ve seçim kanununun liderlere göre değiştirilmediği, demokrasinin kurumsallaştığı ender ülkelerden birinin Rusya Federasyonu olduğunu göstermesi bakımından oldukça önemli ve tarihi bir seçim olmuştur. 14 Eylül 1965 yılında Leningrad’da doğan Medvedev’in yaşam öyküsü istihbaratçı olmak dışında Putin’in yaşam öyküsünün kopyası gibidir. EDVEDEV’İ BEKLEYEN RUSYA Medvedev, başbakan yardımcılığı görevine Putin dönemi, Sovyetler Birliği’nin dağılması getirilmeden önce Putin'in Kremlin'deki genel sonrası siyasi ve ekonomik krize giren Rusya sekreterliği görevini yürütüyordu. 1987’de Leningrad Federasyonu’nun toparlandığı ve AvrupaAtlantik Devlet Üniversitesi Hukuk Bölümü'nden, 1990’da aynı dünyasına karşı yeniden ayağa kalktığı bir dönem dalda yüksek lisans programından mezun oldu. 1990olarak sunuluyor. Ancak bu sunulan tablo gerçek bir 1999 yıllarında St. Petersburg Üniversitesi’nde öğretim tablo mu? görevlisi olarak çalıştı. 19901995 yıllarında St Putin döneminde, 11 Eylül 2001 saldırısı sonrası Petersburg Belediye Başkanlığı Dışilişkiler Komitesi ABD, Sovyetler Birliği topraklarına (Güney Kafkasya başkanlığını yaptı. 19992000 yıllarında Putin'in seçim ve Orta Asya) askeri olarak konuşlanabilmiştir. kampanyasını yönetti. 2002’de Gazprom'un yönetim Sovyetler Birliği içerisinde yer alan Baltık ülkeleri kurulu başkanı oldu. Mavi Akım’ın İsrail ve Avrupa’ya uzatılması başta olmak üzere Türkiye’ye enerji alanında Ruslar Medvedev’e çabuk alıştı... daha yakın işbirliğini öngören tekliflerde bulundu. 2003’de Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanlığına getirildi. Kasım 2005’den beri birinci başbakan yardımcısı görevini sürdüren Medvedev, sağlık, konut edindirme ve eğitim konularından sorumlu isim oldu. Medvedev, Kremlin’in liberal kanadını ve Rus Ortodoks Kilisesi ile Gazprom’u temsil ediyor. Bundan dolayı, Medvedev’i devlet başkanlığına Putin’in taşımadığı, enerji lobisinin Kremlin’deki temsilcisi olan Medvedev tarafından Putin’in başbakanlığa yönlendirildiği yorumları yapılmaktadır. ‘Çift başlı çarlık’ tartışması Rusya’da başkanlık seçiminde beklenmeyen bir şey olmadı ve Medvedev seçildi. Yeltsin sonrası gelişen ekol devamını sağlamak amacıyla çeşitli önlemlerle yola devam ediyor. Yasal olarak başkanlığa seçilemeyen Putin, başbakanlık görevinde sigorta rolü üstlendi. Rus yönetiminin sembollerinde olduğu gibi ‘çift başlı kartal’a dönüşüp dönüşmeyeceğini zaman gösterecek. M EKONOMİK DURUM Kremlin, istikrar, özelleştirme, liberalizasyon ve demokratikleşme uyum programını benimsemiştir. Günümüzde parlamento sağlam bir reformist çoğunluğa sahiptir. Kişisel gelirin yüzde 13’ü gelir vergisi olarak belirlenmiş ve şirket karları pay oranı da yüzde 24 olarak netleştirilmiştir. Rusya Federasyonu’nda piyasa ekonomisinin işlerliğinin olduğu anlaşılmıştır. Bu koşullar altında iktidara gelen Medvedev’in uyum programına devam etmesi ve ülkede piyasa ekonomisinin işlerliğinin daha da artması beklenilmektedir. Ayrıca Medvedev, Gazprom başkanlığından geldiği için enerji sektörünün Rusya Federasyonu’nun hem iç ve hem de dış politikasında daha fazla ağırlık kazanması da mümkündür. Rusya Federasyonu ekonomisinin dışa açıklığı, girişimciliğin desteklenmesi, fiyatların kontrolsüzlüğü, kısmi özelleştirme gibi düzenlemeler Sovyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle