02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Armağan KULOĞLU E. Tümgeneral Siyasi, ekonomik ve askeri açılardan C S TRATEJİ 15 coğrafyasında petrol ve doğal gazın bulunduğu bölgelerdeki etkinliğini azalsa da devam ettirebilmesi, Rusya’nın bu konuda dünya ekonomisinde rol oynamasına sebep olmaktadır. Bu durum, Rusya’nın zamanla ABD karşısında güç odağı konumuna gelmesine imkân tanımaktadır. Rusya ile Çin rekabet etmektedirler. Ancak bir süre için ABD’nin bu egemen pozisyonuna karşı ittifak sağlanmış durumdadır ve bu iki güç birbirine zarar vermemeye çalışmaktadır. Çin, gelişen dünya olaylarına mümkün olduğu ölçüde fiili olarak katılmayarak, hatta bazen de duyarsız davranarak, kalkınma stratejisini devam ettirmeye çalışmaktadır. eleceğin çok kutuplu dünyasında önemli rol oynayacağı değerlendirilen Çin dünyada yükselen bir güçtür. Kalkınma hızı oldukça yüksek, teknolojik açıdan olsun sanayileşme açısından olsun büyük hamleler içerisinde olan bir ülkedir. Ancak küreselleşme kapsamında sıkıntıları vardır. Bunların başında, küreselleşme olgusu içinde yabancı sermayeyi yüksek oranda içine kabul etmesi, kalkınmasını yabancı sermayeye bağlı olarak sürdürmesi gelmektedir. Çin, yönetimde Maoist, ekonomide liberal ve küreselleşmenin etkisi altında olan bir ülkedir. Dolayısıyla, demokratik düzende liberal ekonomiyi ve küreselleşmenin gereklerini uygulaması mümkün görülmemektedir. 1 milyar 350 milyon insanı demokratik düzende yönetmek oldukça zordur. Fert başına düşen milli gelir yeterli değildir. Belirli bölgeleri kalkınırken, bazı bölgeleri kalkınmadan nasibini alamamaktadır. Çin’deki en büyük endişe, bölgeler arasındaki dengesizliğin, sosyal patlamaya yol açabileceği ihtimalidir. Çin, bu patlamayı önlemek amacıyla geri kalmış bölgelerde kalkınma projeleri yürütmeye ve uygulamaya çalışmaktadır. Çin’in ileriki yıllarda geri kalmış bölgelerde yaşayan insanların da hayat seviyelerini bu endişeyi önleyebilecek ölçüde normal standarda getirebilmesi halinde, tedricen demokratik düzene geçmesi beklenebilir. Ancak yüksek nüfus Çin’i rahatsız etmekte, bu nedenle tek çocuk politikası uygulanmaktadır. Bir çocuktan fazlası kabul edilmemektedir, cezai yaptırımları vardır. Bütün bunlara rağmen nüfusu azalmamaktadır. Kırsal kesimlerde kaçak olarak birden fazla çocuk edinildiği müşahede edilmektedir. Çin süper güç olma yolunda kalkınmasını sürdürmekte, güç odağı olmak için çabalamaktadır. Halen dünyanın tek süper gücü olan ABD, ekonomisini, sermayesini, küreselleşme çerçevesinde dünyaya yaymakta, dünyayı büyük sermayenin hâkimiyetine sokmaya çalışmaktadır. Fakat ekonomisi artık bunları başarmaya yetmemektedir. İçeride ekonomi iyiye gitmemekte, dışarıdaki harcamalar, özellikle askeri harcamalar, ekonomiyi zorlamakta, ülkeyi borçlandırmaktadır. Ülke itibarına ve gücüne dayanılarak basılan karşılıksız dolarların da dünyadaki değeri gittikçe düşmektedir. Askeri gücünün de öyle G TürkiyeÇin ilişkileri Yükselen güç Çin, Moist bir yönetim yapısına liberal ekonomiyi monte ederek kalkınmasını sürdürmeye ŞİÖ VE ÇİN en azından 2025 yıl daha çalışıyor. Görece başarılı sonuçlar alıyor. ABD’nin tek odaklı dünya düzeninin hakimi sürdürebileceği, ancak zamanla Çin stratejisi öncelikli olarak sınırları sıfatını gittikçe güç kaybına uğrayacağı, yeni odaklarının çıkacağı içerisinde güvenliğin sağlanmasını, güç beklenmektedir. ABD ile birlikte Çin, büyük bir ivmeyle ekonomik kalkınmanın tamamlanmasını Rusya, kalkınan Hindistan ve ekonomik bütünlüğü olmakla birlikte, siyasi ve küresel askeri güç konumuna bütünlüğünü sağlayabilmesi halinde Avrupa Birliği’nin (AB) bir güç odağı gelmeyi içeriyor. olarak ortaya çıkması mümkün tarif edildiği kadar çok yüksek olmadığı, gittiği yerde tam hâkimiyet sağlayamadığı ortaya çıkmıştır. ABD, askeri gücünün gittiği yerlerde istikrarı sağlayamamasından dolayı, politik güç kaybetmektedir. Amerikan askeri gücünün, özellikle kara gücünün dünya hâkimiyet politikası için yeterli olmaması, müdahale ettiği bölgelerdeki hatalı davranışlarından dolayı personel ve malzeme kayıplarının fazla olması ve bölgede kalış süresinin uzaması, ülkenin ekonomik gücünün istemeyerek kontrolsüz bir şekilde zayıflamasına yol açmaktadır. Bu durum, ABD’nin politik gücünü ve uluslararası kamuoyundaki saygılığını aşağı çekmektedir. Bunu bir fırsat olarak değerlendiren Rusya ve Çin ise kalkınma yolunda çok büyük hamleler içindedir. Rusya eski hantallığını, kargaşa ortamını atlatmıştır. Petrol fiyatlarındaki yükseklik, dünyanın enerji ihtiyacının gittikçe artması, Rusya’nın petrol ve doğalgaz bakımından zengin olması ve eski Sovyet görünmektedir. Çin, ekonomik kalkınması, teknolojik gelişmesi, nüfusu, coğrafi büyüklüğü, daha da güçlendirmeye çalıştığı silahlı kuvvetleri ve bulunduğu bölgeyle önemini arttırmaktadır. Çin bu bakımdan hem Asya’da, hem de artan enerji ihtiyacı nedeniyle Ortadoğu’da politik etkinlik yaratma çabası içindedir. Rusya ile Çin arasındaki rekabet, enerjilerini birbirlerine karşı kullanarak güçlenmelerini engellemediklerinden, belirli bir süre için dayanışmaya dönüşmüştür. Orta Asya’daki ülkelerin elinde bulunan zengin petrol ve doğalgaz imkânları da bu iki ülkeyi çıkarlarını korumak için birbirilerine yaklaştırmaktadır. Orta Asya’nın paylaşımı konusunda rekabet ortamının yaratılmaması düşüncesi, Şanghay İşbirliği Örgütü’nü (ŞİÖ) ortaya çıkarmıştır. ŞİÖ başlangıçta, sınır anlaşmazlıklarının giderilmesi, radikal İslam’ın yayılmasının önlenmesi ve güvenlik amacıyla kurulmuştur. Ancak örgüt, üye ülkelerin birbirleriyle olan ekonomik entegrasyonun ŞİÖ liderleri yuvarlak masa toplantısında..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle