02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

(medeniyetler çatışması gibi sanal düşmanlara, sürdürülebilir kaos veya fiilen zaten pazar olarak işgal edilmiş üçüncü dünyaya gereksiz savaş açmalar gibi…) ve insanların aynaya bakmasını önlemek gerekmektedir. Nitekim Batıdaki bu toplumsal yozlaşmanın ardında yatan nedenlerden biri de Neoliberal egemenlik projeleridir. İNSANA ‘KİMLİK VERMEK’ Çok Tanrılı dinlerin gerçekte insanı köleleştirmek ve güçsüzleştirmek için kullandıkları mekanizma, onların federatif özgürlük ve mikro ırkçılık altında yaptıkları tezgah insan kimliğini silmek ve onlara sanal kimlikler vermekten başka bir şey değildi. Musevilikte, Tanrı önce insanlığa bir örnek olsun ve herkes bu örnekten feyz alsın diye, sınırlı sayıda belli grup insana iki cihanda tam yetkili "kırmızı pasaport" şeklinde bir Kimlik vermiş. Bu kimlikle o dine mensup insanlar o günkü Firavunları yenerek zincirleri kırmış. Hıristiyanlıkta, Tanrı insanlara her iki cihan için "Kırmızı (Vatikandakiler), Yeşil (Kilise rahipleri), Mavi (genel ahali) pasaport" şeklinde farklı kimlikler vermiş. Roma İmparatorluğu bu din İnsanı köleselleştirme ve kimliksizleştirme, yıkımın boyutlarını büyüttü. İsviçre’de insanların yüzde 40’ı sürekli psikolog desteği olmadan yaşayamıyor. Yerleşik yaşam örgüsü bozulmuş durumda, aile içi iletişim kopuk, yaşlılar ve gençler birbirini dışlıyor. farklılık, aslında her insanın belirgin olan son hedef göstergesi akıl değil, kalp başka bir deyişle gönül ve vicdandır. Medeniyet, kalp ile akılın dengeye ulaştıkları ortak noktada bulunmaktadır. Batı gönülü unutalı yüzyıllar olmuş, hiç bir zaman son hedef sevgi, mutluluk, paylaşmak olmamış. Tek Tanrılı Dinlerinde altının boşaltılması uzun sürmemiş, Fransız ihtilali ve Ulus devletlerin dünya arenasına girmesi, unutulan "Kimlikleri" kısa bir süre tekrardan canlandırmış ve insanlığa yeniden umut Kapitalist tüketim hasta ediyor... olmuş. Fransa gibi cumhuriyet ilkeleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarını savunan ulus devletler, NeoLiberal din karşısında çok fazla direnememişlerdir. Beyinlere yazılanın aksine, Avrupa tekrar merkez olmak için değil, tarih başladığından beri belki de dünyanın tanık olduğu en büyük kölelik projesi "Çok Tanrılı Din’in sayesinde çok uzun yaşamış. Son din İslam’da ise Büyük Avrupa Birliği Eyaleti" Projesi 1935–1950 Tanrı her iki cihan için insanlarla "aracıları" aradan yılları arasında adeta büyük bir "deprem" gibi çıkararak herkesi normal bir nüfus cüzdanı şeklinde insanları hazırlıksız yakalamıştır. Bir diğer ifade ile basit ve renksiz bir pasaportla bütün kainata açmış ve "Küresel Sermaye Tanrısı" koskoca Avrupa’yı adeta kullarına güçlü bir kimlik vermiştir. Öyle ki Büyük yutup yok etmiştir. Batının büyük burcu, işte Selçuklu’dan sonra Osmanlı İmparatorluğu bu din ve köleselleştirilmiş, kimliksizleştirilmiş bir insan yığını kimlik sayesinde cihan devleti olabilmiş. haline gelmiş olmasıdır… Tek Tanrılı dinlerin insanlığa öğrettiği en büyük C S TRATEJİ 23 S T R A T E J İ K İ T A P L I Ğ I Türkiye’nin Enerji Sorunları ve Nükleer Gerginlik teknolojiye bağlamışken biz nasıl Çernobil hikayeleri ile uyutulduk? Dünyada "bitti" dedikleri nükleer enerji için planlanan ve bir kısmı eçmişte koyu bir çevreci olan ünlü fizikçi inşa halinde olan 250 nükleer santral Stephen Hawking, dünya nüfusunun nerede kurulacak? Türkiye’de bu önümüzdeki 100 yıl içinde 1,5 milyara soruların cevapları yetkililer tarafından, ineceğini ve buna küresel ısınmanın ne yazık ki verilemiyor. Daha doğrusu neden olacağını söylüyor. Küresel verilmek istenmiyor. Ancak, birileri ısınmaya çare olmasa bile bunun etkilerini Türkiye için, Türkiye’nin geleceği için azaltacak bir çare olarak da nükleer enerjiye bu soruların cevabını mutlaka vermeli. yeniden ağırlık verilmesini öngörüyor. Dünyada Türk halkından gizlenenleri birer birer halen 430 nükleer ortaya santral var. Dünyanın çıkarmalı… Yazar: Ali Külebi önde gelen endüstri İşte tam da bu Bilgi Yayınları, Haziran 2007 ülkelerinin hepsi bu noktada teknolojiyi alabildiğine Cumhuriyet kullanıyor, Türkiye hariç… Hal böyle olunca da Strateji’de yazdığı yazılarından ve sormadan edemiyor insan, bu teknoloji Türklerden bizzat hazırlayıp sunduğu nasıl ve neden esirgendi? Aynanın ardındaki televizyon programlarından aşina olduğumuz, gerçekler neler? Çevreciler nasıl geçmişe dayalı TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Merkezi istatistikleri dezenformasyon ile milletimize Başkanvekili Ali Külebi’nin geniş çaplı sunuyorlar? Çin ve Hindistan kaderlerini, araştırmaları sonucunda kaleme aldığı "Türkiye’nin geleceklerini, vizyonlarını nükleer enerjiye, Enerji Sorunları ve Nükleer Gereklilik" çalışma H. Miray VURMAY G çıkıyor karşımıza. Ali Külebi kitabında tüm bu cevapsız soruların ve daha fazlasının yanıtını sunuyor. Aynadaki görüntülerle, gölge oyunları ile perdeden yansıtılanlarla yetinmek istemeyenlere perdelerin, aynaların ardındakileri sunuyor. Çünkü asıl gerçekler perdelerin, aynaların ardında gizli. Gelin hep birlikte aynadan yansıyan, yansıtılan Türkiye’yi değil, gerçek Türkiye’yi görelim. Ali Külebi, Türkiye’nin Enerji Sorunları ve Nükleer Gereklilik adlı bu son çalışmasında Enerji konusunda nasıl oyalandığımızı, oyuna getirildiğimizi, elimizdekileri neden kullanamadığımızı, öz kaynaklarımız varken neden ve nasıl dışarıya bağlı ve bağımlı hale getirildiğimizi tüm çıplaklığı ile Türk kamuoyunun bilgilerine sunuyor. Türk halkı geleceği üzerine oynanan bu oyunları görmeli, bilmeli ve Türkiye’ye reva görülen bu teknolojik gerilik, çağdaşlık yolundaki büyük Türkiye için STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle