02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S yaşanan gerginlik iç savaşa dönüştü… TRATEJİ 13 hayal oluyor tüm bunların üstüne ekonomik sıkıntılar da eklenince El Fetih ve Hamas’ın arası gün be gün açılmaya başladı. Hatta maaşlarını alamayan memurlar Hamas’a ait çeşitli devlet binalarına silahlı/silahsız baskınlar düzenlemeye başladı. Mayıs ayına gelindiğinde yani Hamas iktidarının henüz üç ayı bile dolmamışken El Fetih’in attığı bir adım Filistin’de tam anlamı ile tozu dumana kattı. Sinirlerin giderek gerildiği Filistin’de Mahmut Abbas’ın 25 Mayıs’ta İsrail hapishanelerinde bulunan Hamaslı ve El Fetihli esirlerin hazırladığı öne sürülen "Esirler Belgesi" adı verilen ve üstü kapalı da olsa İsrail’i tanımayı ve "ulusal birlik hükümeti" kurmayı öngören belgeyi referanduma sunma önerisinde bulunması ile tansiyon kontrolden çıktı. Hamas, Abbas’ın söz konusu önerisini "darbe provası" olarak algıladığını açıkladı ve Filistin’de siyasi kriz iyiden iyiye şiddetlendi. 9 Haziran 2006 tarihi ise Filistin için adeta bir dönüm noktası oldu denilebilir. İsrail’in Gazze plajında piknik yapan Filistinli ailelerin üzerine açtığı ateş sonucu çoğu çocuk onlarca sivil Filistinlinin hayatını kaybetmesi üzerine Hamas "hudna"yı bozduğunu açıkladı ve karşılıklı olarak şiddet yeniden tırmanışa geçti. 25 Haziran’da ise intikam operasyonuna girişen Filistinli militanlar İsrail’i Holywood filmlerine taş çıkartacak bir senaryo ile hiç beklemediği bir anda, hiç beklemediği bir şekilde vurdu. Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nın da dahil olduğu Filistinli militanlar, Gazze sınırında İsrail askeri kontrol noktasına baskın düzenleyerek iki İsrail askerini öldürdü, dördünü yaraladı ve halen iade edilmeyen Onbaşı Gilat Şalit’i kaçırdı. İntikam sırası İsrail’e gelmişti ve yaz aylarında başlattığı operasyonlarını Gazze üzerine yani bir anlamda Hamas üzerine yoğunlaştırarak intikam planını seri bir şekilde uygulamaya koyuldu. 12 Temmuz’da Hizbullah ile İsrail arasında başlayan 34 günlük "meşhur savaş"a girişmesine rağmen Filistin’i, Gazze’yi, Hamas’ı "boş bırakmayan" İsrail, çapını küçültse de Hamas’a yönelik operasyonlarında hız kesmedi. Hatta sadece silahlı değil siyasi olarak da "Hamas’ı bitirme operasyonu" başlatan İsrail, terör örgütü Hamas’a mensup" olmaları Batı’nın çifte standardı, Filistin’de bir kez daha ortaya çıktı. Mahmud Abbas’a destek veren Batı, halkın seçtiği Hamas hükümetini yok sayıyor. ElFetih ve Abbas’a İsrail’in dahi destek vermesi, halk tabanını yok ediyor. Arafat’ın ardından ElFetih, eriyor, güç kaybediyor, bazı üyeleri mafya gibi davranıyor. gerekçesi ile 8'i bakan 29'u milletvekili toplam 64 Hamaslıyı tutuklayarak ceza evine gönderdi. Böylece Hamas kabinesi teknik olarak felç oldu. Hamas’a yönelik bu çok yönlü tecrit tüm hızı ile devam ederken, içeride de ufaktan da olsa silahlar konuşmaya devam etti. 2006 yılının sonlarına yaklaşılırken de Mahmut Abbas’tan Filistin’de ipleri tamamen koparan yeni bir teklif geldi. Mahmut Abbas "erken seçim" istiyordu. Hamas ise bu ikinci hamleyi de yine "darbe" olarak nitelendirdi ve çatışmalar yeniden kızıştı. Arafat’ın karargahı yağmalandı ÇANLAR FİLİSTİN İÇİN ÇALIYOR Dünya basını artık "Filistin’de çanlar iç savaş için çalıyor" manşetlerini atmaya başlamıştı ki, zoraki ateşkes, yapay barış haberi Mekke’den geldi. Ortadoğu’nun çiçeği burnunda diplomasi havarisi Suudi Arabistan’ın arabuluculuğu ile Şubat 2007’de Mekke’de masaya oturan Hamas ve El Fetih önce ateşkes ilan etti, ardından da ulusal birlik hükümetinin tohumlarını attı. Kısa bir süre içerisinde de zor da olsa Filistin’de El Fetih, Hamas ve bağımsız isimlerden oluşan "ulusal birlik hükümeti" kuruldu. Ancak, son derece yapay bir şekilde oluşturulan bu birlik, daha yolun başında iken çatırdamaya başladı. Barış anlaşmasının imzalandığı Şubat ayından bugüne kadar ona yakın ateşkes ilan edilip itina ile ihlal edildi. Bir süre sonra iki grup arasındaki kavga son derece sıcak çatışmalara dönüştü. Ajanslara düşen ölü sayıları bir Ortadoğu klasiği haline gelmiş ve neredeyse günlük olarak rutine binmişti. Başka bir ifade ile Mekke Anlaşması da ulusal birlik hükümeti formülü de Filistin’in yarasına merhem olamamıştı. El Fetih ve Hamas arasındaki husumet giderek bir kan davasına dönüşürken birer birer ortaya dökülen iddialar karşılıklı olarak nefreti körükledi. ABD ve İsrail askeri, siyasi ve ekonomik açıdan açık bir şekilde El Fetih’i desteklediğini açıklıyor, El Fetih de bu iddiaları yalanlamıyordu. Hamas’ı düşmanın silahları ile vuruyor, Hamas’ı tecrit etmek için örülen duvara sağlam bir tuğla da bizzat El Fetih
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle