17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İyi örgütlenmiş kurumlar, uluslararası işbirliği kaçınılmaz… C S TRATEJİ 15 Nükleer terörden korunma Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili [email protected] S oğuk Savaş döneminin insanlık üzerinde bir kılıç gibi asılı duran nükleer tehdit günleri geride kaldı. 1970’lerde iki küresel güçten ABD’nin elindeki yaklaşık 30.000, ve maddeleri tespit edebilen röntgen cihazları önem Sovyetler Birliği’nin 40.000 kadar nükleer kazanmaktadır. bombası dünyamızı birkaç kez ortadan kaldırabilme gücüne sahip olmaları nedeni ile insanlık için bir İS TESPİTLERİ kabus gibiydi. 1961 Küba Krizi’nde ABD ve ? Yukarıda değindiğimiz üzere KİS ve ilgili Sovyetler Birliği’nin düğmeye basmalarına, başka malzemeleri ile ilgili teknolojileri elde etme bir deyişle kıyamet gününe ramak kalmışken olanakları gün geçtikçe artmaktadır. Bunlarla ilgili Kennedy ve Kruşçev’in duyarlı davranışları ile malzemenin sağlanması ticari yollardan kolay insanlığın sonu olabilecek bir savaş önlendi. olduğu gibi, bunları silah haline dönüştürecek Günümüzde ise tepemizde, nereden gelebileceği teknolojik bilgi de özellikle internet üzerinden veya belli olmayan irili ufaklı birçok kılıç asılı. Artık teknik kitaplardan kolaylıkla sağlanabilmektedir. dünyamızda hiçbir aklı başında askeri gücün Kitle ? Terörist gruplar, geniş mali kaynaklara ve İmha Silahları (KİS)’i topyekün bir savaşta istihbarat kaynaklarına sahiptir. Mali kaynaklarını kullanmayacağı temel bir görüş ise de, terörist uluslararası düzeyde, özellikle silah, insan ve grupların, kapana sıkışan terörist eğilimli uyuşturucu kaçakçılığından, haraç alma ve fuhuş devletlerin veya bu tür devletlerin bilinçli bir gibi yasa dışı yollardan sağlamaktadırlar. şekilde el altından destekleyeceği terörist grupların ? Sovyetler Birliği’nin nükleer, biyolojik ve bunları belli durumlarda kullanmaları olasıdır. kimyasal silahlarla ilgili bol miktarda üretmiş Teröristlerin hedef aldıkları kitleye azami zararı olduğu malzemenin güvence altına alınıp alınmadığı vermek için kullanmayı amaçladıkları ve hedef ve ne kadarının istenmeyen tehlikeli ellere geçtiği alınabilecek potansiyel ülkelerin de bunu bilinmemektedir. engellemek için azami uğraşı verdikleri KİS, esas ? Sovyetler Birliği’nden ayrılarak olarak, nükleer, biyolojik ve kimyasal (NBK) bağımsızlığını ilan eden birçok devletin halen bu silahlar olarak üçe ayrılır. Bunların malzemeleri üreten tesis ve teknolojilere sahip kullanılmasındaki amaç, düşmanın kesin ve etkili olduğu ve bunları üretmeyi sürdürdükleri bir şekilde zarar görmesi, yok edilmesidir. Bu bilinmektedir. amacın bütün dünya için ciddi bir tehdit oluşturduğu ? Söz konusu ülkelerde hakimiyetini halen ortadadır. koruyan başıbozukluk ve mafya örgütleri, bu KİS’in teröristler veya bunları kullanabilecek maddelerin dünya piyasasına rahatlıkla sürülmesini devletler tarafından elde edilmeleri veya sağlayabilecek konumdadırlar. geliştirilebilmeleri olasılığı, her ülkenin ciddi önlemler almasını gerektirecek bir durum yaratmıştır. Alınacak savunma Nükleer terörü sembolize eden önlemleri, tehlikenin ani ve zamanında bir çalışma... tespit edilmesi ile insan ve mülke gelecek zararın ortadan kaldırılmasını hedefler. Bu bağlamda, üzerinde durulması gereken husus, sorunun veya tehdidin, ortaya çıkacağı mekana ulaşmadan engellenmesidir. Bu noktada, elektronik istihbarat halen önemini korusa da artık günümüzde, özellikle artan terör tehdidine karşı, elektronik istihbaratı engelleyici taktikler geliştiren terör örgütlerine karşı, insan gücüyle yapılan istihbarat (HUMINT) daha çok ön plana çıkmaktadır. KİS’lere karşı sınır ötesi veya operasyon öncesi yapılacak istihbaratın başarılı olamaması halinde, tehdidin ortaya çıkabileceği mekanda tehdit edici maddenin cinsinin tespiti, etkisiz hale getirilmesi, tecridi veya henüz yolda iken taşıyıcı sisteminin ortadan kaldırılması, KİS’e karşı ? Yine aynı ülkelerden ve Sovyetler alınacak önlemlerin ana maddeleridir. Birliği’nden ayrılan binlerce bilim adamının şimdi Sivil veya askeri personele ve mülke zarar nerelerde, kimler için çalıştığı sorusu çeşitli gelmemesi için sınır ötesinden başlatılacak potansiyel tehdit boyutlarını da akla getirmektedir. istihbarat faaliyetlerinin yanı sıra, özellikle terörist ? Günümüzde, bütün bu nedenlerden dolayı aktivitelere karşı sınır kapılarında ileri düzeyde terör örgütleri ve potansiyel tehdit oluşturan teknik kontroller ve yerleşim yerlerinde ülkelerin KİS edinme olanakları, tarihin hiçbir geliştirilecek bina ve tesis koruma sistemleri, ile dönemde görülmediği kadar büyük bir tehdit biyolojik spektroskop cihazları ve radyolojik silah oluşturmaktadır. Nükleer silahların kullanıldığı devletler arası savaş henüz yaşanmadı, bundan sonra yaşanması beklenmiyor. Günümüzde terörist devlet ve grupların kitle imha silahlarını ele geçirme ve kullanma olasılıkları en büyük tehdit olarak algılanıyor. K ? Terör örgütlerinin ABD ve Japonya’ya kimyasal ve biyolojik, Rusya’ya radyolojik saldırılar düzenlemiş olmaları ülkelerin kitlesel terör saldırılarına açık oldukları gerçeğini gözler önüne sermektedir. ? KİS, gizli ve konvansiyonel yolların dışındaki metotlarla, gemilerle, yolcu ve kargo uçaklarıyla, ticari veya özel araçlarla çeşitli şekillerde taşınabilmektedir. ? Geleneksel silah kontrol sistemleri, büyük ölçekli KİS’leri tespit edebilirse de küçük ancak tehdit boyutu büyük olabilecek konvansiyonel olmayan sistemleri tespit edemez. ? Günümüzde en gelişmiş ülkeler bile KİS’i engelleyebilecek etkin planlamaya ve karşı önlemlere sahip değildirler. ? Sivil savunma ve acil müdahale ekiplerinin KİS saldırılarına karşı yeterli eğitimden geçirilmiş olmaları gerekir. Bu konuda birçok ülke yeterli bir örgütlenme ve hazırlığa sahip değildir. ? KİS tehditlerine karşı bütün ulusal kurumların planlı bir koordinasyonu yürütebilecek düzeye getirilmeleri gerekir. Yine bunların elde etmiş oldukları bilgi birikimini birbirlerine aktarabilecek bir koordinasyon ağı kurmaları da hazırlıklı olmak açısından önemlidir. KİS’İN TERÖR AMAÇLI KULLANIMI Yürürlükte olan Biyolojik ve Kimyasal Silahlar Konvansiyonu ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması, birçok ülke tarafından imzalanmış ise de bu anlaşmalara halen taraf olmayan birçok ülke vardır. Yine söz konusu anlaşmaları imzalayıp onaylamayan veya ellerindeki biyolojik ve kimyasal silahları süreç içerisinde imha edeceğini taahhüt eden ama taahhütlerini gerçekleştirmeyen ülkelerin de bulunması ve bunların denetlenmesi için öngörülen ani kontrol mekanizmasının bugüne kadar hiç yürürlüğe geçirilmemiş olması ciddi sorunlar yaşanabileceğinin işaretlerini vermektedir. Bu bağlamda, 1972’deki Biyolojik Silahların Kontrolü ile ilgili anlaşmanın uygulamada birçok noktada açıkları olduğu gerçeği, bu tür silahların gelişigüzel bir şekilde kötü amaçlı kişilerin eline geçmesine olanak verebilecek bir ortam yaratmaktadır. Özellikle Sovyetler Birliği zamanında ve Sovyetlerin parçalanmasından sonraki sürecin ilk yıllarında bu konuda ciddi zafiyetlerin tespit edilmiş olması; ABD’de Clinton Yönetimi’nin bu konuda iyi niyetli bir şekilde etkin kontrolden yana olmuş olmasına karşın, Bush Yönetimi’nin, yeni kontrol mekanizmalarına, bu kontroller sırasında Amerikan araştırma laboratuarlarının endüstriyel casusluğa açık olabilecekleri gerekçesiyle karşı çıkması, üzerinde durulması gereken konulardır. Ancak bu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle