Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 Putin’in Pekin ziyareti, avantajları ön plana çıkarırken ‘zoraki dostluk’ da gözlerden kaçmadı… C S TRATEJİ Asya’da paylaşım mücadelesi sürüyor Arş. Gör. Barış ADIBELLİ Ankara Üniversitesi, SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü 05 yılından bu yana, Asya’da sürmekte olan ziyaret diplomasisine geçtiğimiz günlerde bir yenisi daha eklendi. Rusya Devlet Başkanı Putin, 21–22 Mart tarihleri arasında Rusya yılı nedeniyle düzenlenecek etkinliklerin açılış törenine katılmak, RusÇin stratejik ortaklığı ve işbirliğinin onuncu yılını kutlamak için Çin’e gitti. Bu ziyaret, 2004 yılından bu tarafa, Putin’in gerçekleştirmiş olduğu ikinci Çin ziyareti oldu. Putin’in ziyareti Bush’un geçtiğimiz Kasım ayında bu ülkeye yaptığı ziyarete kıyasla Çin medyasında ve kamuoyunda daha fazla yankı buldu. Öyle ki, 20 Mart günü, Halkın Günlüğü Gazetesi deniz aşırı basımında, Devlet Konseyi’ne bağlı Asya ve Afrika çalışmaları merkezi başkan yardımcısı Cov Şiaoçing imzasıyla yayınlanan makalede, Rusya’nın geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren uluslararası olaylarda daha aktif olduğunu belirterek, Rusya’nın renkli devrimlere olan tepkisini, İran’ın nükleer sorununa yapıcı bir şekilde yaklaşmasını ve Hamas liderlerinin Moskova’ya davet edilmesini örnek gösterdi. Bu yazıda ayrıca, Rusya’nın 2005 yılı itibariyle, geçmişte Sovyetlerin sahip olduğu ekonomik ve askeri güç seviyesine oldukça yaklaştığını savunarak, bu seviyenin yüzde oranını yüzde 80 olarak verdi. Su 30 savaş uçağı... ENERJİ ALANINDA İŞBİRLİĞİ Sıcak ortam içerisinde, 21 Mart günü Putin ve Hu, Pekin’de bir araya gelerek ikili görüşmelerde bulundu. Görüşmelerin temel gündem maddelerini İran, Kuzey Kore, Tayvan, ikili ticaret ve enerji konuları oluşturdu. Görüşmeler sonucunda, liderler, birçok alanda görüş birliğine varıldığını, henüz çizilmemiş olan RusÇin sınırının 2007 itibariyle bir sonuca kavuşturulacağını, iki ülkenin çıkarlarını ilgilendiren temel konularda görüş alışverişinde bulunabilecekleri üst düzeyde bir danışma mekanizmasının kurulmasının kararlaştırıldığını, 2005 yılı itibariyle iki ülke arasında 29,1 milyar dolar olan ticaret hacminin 2010 yılı itibariyle 60–80 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedeflediklerini, taşımacılık, bankacılık gibi konularda işbirliği üzerinde anlaştıklarını ve son olarak iki ülkenin uzay çalışmalarında da işbirliği yapacaklarını açıkladılar. Bunun yanında, Putin, Tayvan’ın Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, Tayvan’ın hiçbir şekilde bağımsızlığa gidecek adımlarının kabul edilmeyeceğini, bu bağlamda Tayvan’ın BM’ye ve uluslararası örgütlere üye olamayacağını ve buna karşı olduklarını açıkladı. Ayrıca, Putin, Tibet’in de Çin’in bir parçası olduğunu vurgulayarak, her iki sorunun Çin’in içişlerini ilgilendirdiğini, hiçbir dış gücün bağımsız ve egemen bir devletin içişlerine müdahale edemeyeceğini de 20 belirtti. Bu ziyaretin en önemli gündem maddesini yine her zaman olduğu gibi enerji oluşturdu. Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın ikinci büyük petrol satıcısı olan Rusya, Çin’in tükettiği enerjinin yüzde sekizini karşılıyor. Rusya, bu yıl için demiryolu taşımacılığıyla Çin’e 15 milyon ton ham petrol sevk etmeyi planlıyor. Çin ve Rusya arasında henüz bir boru hattı olmadığı için enerji sevkıyatı trenlerle yapılıyor. Hali hazırda Rusya, Sibirya’dan Pasifik kıyısına uzanacak 11,5 milyar dolar tutarında bir petrol boru hattı döşeme kararı almış durumda. 2008 yılında tamamlanması düşünülen bu boru hattından Japonya ve Güney Kore faydalanacak. Rusya, bu hattın bir kolunu da Çin’in Şinciang/Doğu Türkistan bölgesine yönlendirmek istiyor. ASKERİ İŞBİRLİĞİ ÇinRus stratejik ortaklığının en önemli başlığı kuşkusuz askeri işbirliğidir. Soğuk Savaş sonrası dönemde ortaya çıkan düzen Çin’in askeri açıdan kendisini yenilemesi gerektiğini ortaya koymuştu. Özellikle Körfez Savaşı’nda ABD tarafından kullanılan yüksek teknolojiye dayalı silahlar, Çin’i askeri açıdan yeni bir yapılanmaya gitmeye zorlamıştı. Bu bağlamda Rusya, tıpkı 1950’lerde olduğu gibi Çin için en önemli silah sağlayıcısı konumuna geldi. Çin, özellikle Rusya’dan silah teknolojisi alıyor. Pekin, Yeltsin döneminden oldukça iyi faydalandı. Rusya’nın içinde bulunduğu politik ve ekonomik kaos, Çin’in satın aldığı silah teknolojilerinin üretim lisanslarını da almasını sağladı. Bu durum, Çin’in bugünkü askeri kapasitesini oluşturmada büyük avantaj sağladı. Proje 9935 adı verilen Çin Deniz Kuvvetleri’nin kabiliyetini artırmaya yönelik çalışmalar kapsamında, uçak gemisi yapımı Pekin’in en önemli hedeflerinden biri durumunda. 1994 yılında başlayan uçak gemisi yapım çalışmalarında Rus yapımı Amiral Gorşkov uçak gemisi –Bakü uçak gemisi diye de bilinir örnek model alınmıştı. Bu uçak gemisi yaklaşık 12 savaş uçağı ve yirmi helikopter alabiliyor. Çin, bu şekilde 2010 yılına kadar üç uçak gemisi yapmayı planlıyor. Ancak uzamanlar uçak gemilerinin bu tarihe yetişmeyeceğini söylüyor. Bunun yanında, Çin, uzun menzilli destroyerlerin yapımına da başladı. Öte yandan, Çin, kendi üretiminin yanında, Rusya’dan SSN22 Sunburn füzeleri ile donatılmış Sovremenny sınıfı destroyer ve bu füzelerle donatılmış sekiz yeni kilo sınıfı denizaltı aldı. Çin, 16 Temmuz 2005’te kendi yapımı olan denizaltıdan uzun menzilli (8.000 kilometre) Julang 2 balistik füzesini başarılı bir şekilde denedi. Böylece, Çin, ABD’nin doğu kıyılarını vurma kapasitesine sahip olduğunu da gösterdi. Çin Hava Kuvvetleri ise, Rusya’dan 2003 yılında, bir milyar dolar değerinde yirmi dört adet ileri teknolojiye sahip Su–27 ve Su–30 savaş uçağı alarak hava kuvvetlerini daha da güçlendirdi. Çin ziyareti sırasında judo gösterisini izleyen Putin...