02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

yaşananların bir benzerinin de Kıbrıs’ta yaşanmasını istemeyecektir" dedi. Bunun yanında, "Nerede olursa olsun her hangi bir Çinli aday varsa oyumuz onun içindir" görüşünü açıkladı, Dünya Sağlık Örgütü’ndeki oylamada da oylarını Çin’e verdiklerini anımsattı. Papadopulos’a Kıbrıs sorunun çözüm yeri sorulduğunda ise, Papadopulos, Kıbrıs sorununun mutlaka BM şemsiyesi altında çözülmesi gerektiğini söyledi. Ancak Rum kesiminin, Yunanistan’ın ve İngiltere’nin AB üyesi olduğu, Türkiye’nin de AB’ye girmek istediğini, sorunun AB’de çözülmesinin daha uygun olacağını savundu. Papadopulos, Kıbrıs sorunun sadece müzakerelerle çözülmesinin mümkün olduğunu açıkladı. Kıbrıs’ın bölgesel önemini anlamayan bir Türkiye kaldı… Rusya, sorunun kendisinin bulunmadığı zeminlere kaymasını istemiyor. Çin, Rumlarla işbirliği yaparak etkinliğini arttırmaya çalışıyor. İngilizler üslerini AB’ye dahi açmıyorlar. olacağı Rus basınında çıkmıştı. Aslında Rusya, Doğu Akdeniz’e yerleşmek istiyor. Kira süresinin dolması Rusya için büyük bir fırsat yarattı. BaküTiflisCeyhan petrol boru hattının açılması ve alternatif bir dağıtım terminali olma olanağını doğurmuş olması Rusya’nın ilgisini çekiyor. Çin de bölgede Rusya ile birlikte var olmasının gerektiğinin bilincinde. Çin, Rusya gibi tek başına bölgede nüfuz alanı kurabilecek güçte değil. Dolaysıyla, Çin, yerel güçlerle işbirliği sürecine girerek bunu yapmaya çalışıyor. Bu açıdan Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan ve Fransa ile işbirliği sürecini başlattı. Bu arada, anımsanacağı üzere, geçtiğimiz Ağustos ayında The Washington Times gazetesinde yayınlanan bir haberde Fransa'nın, Kıbrıslı Rumlardan Baf kenti yakınlarındaki Andreas Papandreu Hava Üssü'nün sürekli kullanımını istediğini kaydetmişti. Gazeteye göre Fransa, askeri işbirliği çerçevesinde Rum askeri personeline eğitim vermeyi ve ortak tatbikat düzenlemeyi de önermişti. Fransız askeri helikopterlerinin, Lübnan'daki savaştan kaçan Fransız vatandaşlarını taşımak için Baf yakınındaki üsten yararlandığına dikkat çekilmişti Böylece Fransa’da Doğu Akdeniz başta olmak üzere bölgede etkin rol oynamak istiyor. Fransa’nın Çin ile başlattığı yeni süreç ve Kıbrıs’tan askeri üs istemesi akıllara iki ülkenin yeni bir politikası mı var sorularını getiriyor. C S TRATEJİ 19 yakalayabilir. Aynı zamanda, AB içerisindeki örtülü rekabet ve güç mücadelesinden yararlanılması durumunda Kıbrıs sorununu az zararla çözebilir. Aksine konu BM’ye gelirse uluslararası bir sorun haline gelerek inisiyatifi kaybedilebilir. Kıbrıs, AB ile daha sınırlı bölgesel bir sorun olacaktır. Unutulmamalıdır ki 1974 Barış Harekâtı’ndan sonra BM’nin aldığı kararların pek fazla Türkiye lehine olduğu söylenemez. Rumlar, AB’nin aslında Kıbrıs konusunda kendileri için bir tehdit olduğunun farkındalar. Avrupa’daki iç siyaset karmaşası ortadan kalkıp da AB daha rasyonel ve gerçekçi yaklaştığında Rum kesimi zor duruma girecektir. Bu nedenle Rumlar sessiz sedasız Çin ve Rusya’yı BM’de yanlarına çekmek için uğraşıyorlar. Fransa’ya üs teklifinin Rumlar tarafından yapıldığı kulislerde konuşuluyor. Böylece BM Güvenlik Konseyi’nin üç üyesini yanına çekmiş olacak. Türkiye’de gündeme gelen Tayvan modeli de Rumlar tarafından Çin nezdinde TürkiyeÇin ilişkilerinin içinden çıkılmaz bir duruma sokmak için nasıl kullandıkları yukarıda Papadopulos’un söyleşisinde görülüyor. Şu an için görünen tablo, Pekin yönetiminin Rum iddialarına inanmış olduğudur. Rumlar işin içine bir de ABD’yi sokarak Kıbrıs’ın Tayvanlaştırılmasının aslında ABD’nin bir planı olduğunu ve bunun BOP’la ilişkisinin bulunduğu söylentilerini de yaymaktadırlar. ÇİN’LE SİLAH FLÖRTÜ Kuşkusuz, bugüne kadar kapalı kapılar arkasında konuşulan en önemli konuların başında Kıbrıs Rum Kesimi’nin Çin’den silah alma niyetinde olmasıydı. Daha öncede Rum Kesimi, Rusya’da arayışlar içinde bulunmuştu. Bu son Çin ziyaretinin de aslında bir yönüyle silah alımını da içerdiği dile getirildi. Bu konuda, Rum Politis gazetesinde çıkan bir habere göre, Papadopulos’un gezisinde gündeme gelen konulardan bir tanesi de silah alımı idi. Savunma Bakanlığı her ne kadar bu haberi yalanlasa da 2005 yılında Çinli NORINCON firması, 70 adet 155 mm.’lik Hovitzer topu’nun satışı için fiyat üzerine görüşmelerde bulunmak üzere Kıbrıs’a bir heyet yollamıştı. Ekim 2005 yılında 47,3 milyon Sterlin’lik silah alım anlaşması yapıldı. Ancak bu anlaşmada yolsuzluk yapıldığı iddiaları nedeniyle iptal edildi. Daha sonra Rum hükümeti, tekrar Çin’le bir anlaşma yaparak Rum Milli Muhafız Ordusuna Çin silahlarının alımı konusunda anlaştılar. Aslında Rumların Çin’den silah almalarının bazı nedenleri bulunmaktaydı. Bu nedenlerinden birisi ABD’nin Atina’ya adadaki Amerikan silahlarının geri çekilmesi yönündeki baskısıydı. Diğeri ise, Rum Milli Muhafız Ordusu’nun yeni ve modern silahlara sahip olması gerektiği ve silah ve mühimmattın tek bir kaynaktan almak yerine kaynakların çeşitlendirilmesi yoluna gidilmesi gerekliliğiydi. TÜRKİYE VE GÜÇLER DENGESİ Türkiye açısından bakıldığında ise sonuç belirsizdir. Rum kesimi, Rusya ve Çin için daha fazla olanaklar sağlamaya çalışıyor. Lübnan’daki Çin askerlerinin Rum kesimi üzerinden tahliye edilmesi Çin’in Ortadoğu politikası açısından adayı önemli hale getirdi. Türkiye açısından aslında Kıbrıs sorununun BM’de çözülmesi sanıldığı kadar lehine bir gelişme olmayabilir. Zira BM’de Rusya, Çin ve Fransa Rum kartına oynuyor. İngiltere ve ABD ise belirsizdir. Oysa AB’de sorunun çözümü Türkiye’nin lehine olabilir. Her şeyden önce Türkiye, bir türlü ikna edemediği Rusya ve Çin’i devre dışı bırakma şansı AKDENİZ’DE GÜÇ MÜCADELESİ Son zamanlarda, Doğu Akdeniz’e olan ilgisini saklamayan Rusya, Kıbrıs sorununun BM’de çözülmesini istiyor, böylece daha güçlü olduğu BM’ de çözüm sürecinde etkin olabilecek, yani Rum kesiminden dilediği ödünü koparmayı umuyor. Oysa Rumların AB üyesi olması Rusya’nın elini kolunu bağlıyor. Kıbrıs sorununun AB’nin bir gündemi haline gelmesi şüphesiz Rusya’yı dışarıda bıraktı. KEİ toplantısında Rusya’nın Kıbrıs sorununun BM de çözümüne destek vermesi bu nedenledir, yani Türkiye’nin çıkarına olduğu için değil, aksine Rusya’nın çıkarı bunu gerektirdiği için destekliyor Oysa Annan Planı’nın Güvenlik Konseyi’ne gelmesini Rusya’nın engellediği de biliniyor. Bu açıdan Rusya’nın ne kadar samimi olduğu da ortaya çıkıyor. Çin de son günlerde Akdeniz açılımı nedeniyle bölgeyle ilgileniyor. O nedenle Rumlarla ayrı bir diyalog süreci başlatmış durumda. 10 Şubat 2006’da Çin Dışişleri Bakanlığı yaptığı resmi bir açıklamada Annan’ın Kıbrıs sorunu için gösterdiği çabayı desteklediğini açıkladı. Ayrıca, 2005 yılı itibariyle, Rumlarla ticaret hacmi 300 milyon dolara ulaştı. Çin’in Rumlarla yakınlaşmasının nedenlerinden birisi Hu Jintao’nun da dediği gibi Akdeniz’in stratejik bir adasında bulunmaları nedeniyledir. Anımsanacağı üzere, Rusya, Ukrayna’daki Karadeniz filosunu barındıracak yeni bir liman arıyor. Geçtiğimiz aylarda Suriye’nin, bu filonun yeni ev sahibi Talat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle