02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 C S TRATEJİ NATO’nun Avrasya’ya genişlemesi Rusya mücadelede Utku YAPICI A. Ü. SBF Uluslararası İlişkiler [email protected] 29 Kasım 2006 tarihleri arasında Letonya’nın başkenti Riga’da gerçekleştirilen NATO zirvesi, zirve sonucunda "alınan ve alınamayan kararlarıyla" tüm Avrasya coğrafyası açısından önemli sonuçlar yaratabilecek bir sürecin başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Zirvede alınan kararlar ve atılamayan adımların Avrasya coğrafyası üzerindeki olası etkilerinin analizine, zirveden Avrasya coğrafyasına yönelik beklentiler üzerinde durarak başlayabiliriz. Zirveden Avrasya’ya yönelik beklentileri olan unsurları kabaca üçe indirgemek mümkün. Birincisi, zirveden genişleme yönünde karar çıkmasını bekleyenler, ikincisi Afganistan operasyonu konusunda NATO üyeleri ve ortaklarından daha fazla destek isteyenler, üçüncüsü bu iki faydacı istem grubunun ötesinde, NATO’nun dönüşümü konusunda inisiyatif oluşmasını bekleyenler. Bu üç gruba bir de, Türkiye gibi NATO’yla olan ilişkileri üzerinden AB ile olan ilişkilerini büyütmek isteyenler eklenebilir. 28 Eski Sovyet topraklarında yapılan ilk NATO zirvesinde Avrasya’ya genişleme yönünde olumlu adımlar atılamadı. Rusya’nın enerji kaynakları NATO üyelerini böldü. Bölgedeki koşullar önümüzdeki dönemde Moskova lehine değişebilir. düzleminde, "Doğu’nun içinde kalmasına rağmen Batı’lı olabildiğini" renkli devrimiyle ilan etme çabasındaki Gürcistan için de geçerli olamaz mıydı? "Batı ile birleşebilmek", onun da hakkı değil miydi? Böylelikle zirveye giderken birinci unsurun bir kanadını, Gürcistan gibi Batı’nın bir parçası olma iddiasında olup, Rusya Federasyonu karşısında elini kuvvetlendirmek temel amacıyla NATO’ya üye olmaya hevesli ülkeler oluşturuyordu. Bu unsurun bir diğer kanadını da, NATO’ya üye olmaya heveslilere destek olunması taraftarı ülkeler oluşturuyordu. Örneğin, "Yeni Avrupa’nın" temel aktörlerinden Polonya’nın Devlet Başkanı Lech Kaczynski, Riga sürecinde Gürcistan’ın NATO’ya dahil edilmesinin kararlı destekleyicilerindendi. Hatta, zirve sonrasında şu sözleriyle genişlemeye karşı duranları eleştiriyordu: "Bazı NATO üyeleri NATO genişlemesine karşı olan Rusya’yı karşılarına almaktan korktular".(1) Birinci grubun diğer kanadını ise, kendine has durumu nedeniyle Ukrayna oluşturuyordu. 11 Ocak 2005’te yeniden yapılan Devlet Başkanlığı seçimini Batı destekli Yuşçenko’nun kazanması, Ukrayna’nın yeni yönelimlerinin AB, ABD ve NATO olacağını işaret ediyordu. Ancak 2006 yılı Mart ayında gerçekleşen genel seçimden Yanukoviç’in Bölgeler Partisi’nin birinci çıkması ve Ağustos 2006’ya kadar yaşanan süreç sonrasında Yuşçenko’nun Başbakanlık görevini Yanukoviç’e vermek durumunda kalması, UkraynaNATO ilişkileri açısından da önemli sonuçlar yarattı. Devlet yönetiminin bir kanadı (Devlet Başkanı Yuşçenko) NATO üyeliğini temel bir dış politika hedefi olarak sunarken, Rusya Federasyonu ile ilişkilere öncelik veren diğer kanat (Başbakan Yanukoviç) NATO’ya temkinli yaklaşan bir siyaseti kurumsallaştırmaya yöneliyordu. Bu nedenle, Ukrayna yönetiminin zirveden beklentisi bir bütünlük oluşturmadan uzak kaldı. AFGANİSTAN OPERASYONU NATO’nun tarihinde en fazla kara birliği konuşlandırdığı ülke olan Afganistan, Riga Zirvesi’nde ele alınması beklenen konuların ilk sıralarında yer alıyordu. NATO üyelerinin, Afganistan’da büyük zorluklarla karşılaşan NATO kuvvetlerine daha fazla destek olması istemi pek şaşırtıcı olmayacağı gibi en çok ABD’den gelmekteydi. Zirvede ABD Başkanı Bush, temelde NATO’nun Afganistan’daki görevini başarıyla tamamlayabilmesi için müttefiklerin ihtiyaç duyulan askeri katkıları sağlaması gerekliliği üzerinde durmaktaydı. GENİŞLEME BEKLENTİSİ Birinci grup, zirveye ev sahipliği yapan ülke olan Letonya’nın "simgesel önemine" yakışır sonuçlar ortaya koyma gerekliliği üzerinde durmaktaydı. Riga’daki NATO Zirvesi, eski Sovyet topraklarında gerçekleşen ilk NATO zirvesi olması bakımından önemliydi. Ayrıca, zirvenin yapıldığı kent olan Riga, örneğin Estonya’nın başkenti Talinn gibi Sovyet ordusu tarafından işgale uğramış ancak kent dokusu bu işgalden Talinn’in aksine yara almadan çıkmıştı. Jugendstil mimarisi, Sovyet mimari geleneğinin izlerini yansıtmıyordu. Bu görsellik, Letonya adına, "Doğu’nun içinde kalmasına rağmen Batı’lı kalabilmiş" bir görüntü yaratıyordu. Aynı şey, görüntü düzleminde olmasa da düşünce Riga zirvesinde liderler toplu halde.. NATO’NUN DÖNÜŞÜMÜ Riga’ya giden süreçte NATO’nun dönüşümü konusundaki beklentiler, Afganistan operasyonu konusunda sıkıntılı günler geçiren ABD yönetimi ve NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer tarafından sıklıkla ifade edilmekteydi. Riga Zirvesi’nin, daha önceki zirvelerde olduğu gibi NATO gündemini birçok kritik alanda genişleteceği üzerinde duran Scheffer’e göre bu alanların en önemlilerinden biri "savunma dönüşümü" idi. Scheffer, istikrarı sağlamanın "süratle tepki verebilecek, uzun mesafelerde konuşlandırılabilecek ve burada uzun sürelerle idame ettirilebilecek kuvvetlerin varlığına bağlı olduğu" üzerinde durmaktaydı.(2) Bu konuyu da Zirve’nin temel tartışma konusu haline getirmek için çalıştı. ZİRVE KARARLARI VE AVRASYA NATO’nun Riga Zirvesi sırasında, son altı aydır NATO bünyesinde tartışılan ve üzerinde yoğun pazarlıklar yapılan "Kapsamlı Siyasi Yönerge", devlet ve hükümet başkanları tarafından onaylanarak kamuoyuna açıklandı. Belgede temel olarak, gelecek 1015 yıl süresince NATO’nun izleyeceği stratejiler, değişim süreci ve bu süreçteki NATO’nun hedefleri ele alındı. Yönergeye göre, yakın gelecekte İttifak’a yönelik ana tehditler, terörizm ve silahlanma, bölgesel krizler, çökme noktasına gelen devletler, yeni teknolojilerin suiistimali ve yaşamsal önemdeki kaynakların akışının engellenmesi olarak belirlendi. Böylesine bir dünya algısının, İttifak üyelerini tehdit edecek etnik ve dinsel çatışmalar ve terörist faaliyetlerin giderilmesini İttifak’ın görev alanına dahil eden 1999 Stratejik Konsepti’ni desteklediği, onunla çelişmediği vurgulandı. Diğer taraftan, çizilen tabloda öngörülen tehditleri önleme adına süratle tepki verebilecek, uzun mesafelerde konuşlandırılabilecek ve burada uzun sürelerle idame ettirilebilecek Acil Mukabele Gücü’nün bir öncelik olduğu ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle