02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 BerlinMoskova işbirliğinden sonra BerlinMoskovaTaşkent yakınlaşması... C S TRATEJİ Almanya Orta Asya’da rol kaptı Gürol KIRAÇ TUSAM Türkistan Araştırmaları Masası [email protected] A ndican olaylarının ardından Kerimov yönetimine karşı en sert tepkiyi Avrupa Birliği göstermişti. 3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg’da yapılan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’ndan çıkan kararlar, Özbekistan’a uluslararası alanda gelen en ciddi yaptırımları içeriyordu. Ancak, paradoksal olarak bu ambargoyu delen yine AB üyesi bir ülke oldu. Almanya, AB ülkelerine giriş vizesi verilmeyeceği belirtilen üst düzey 12 Özbek yetkilisinden, listenin ilk sırasında yer alan İçişleri Bakanı Zakircan Almatov’a vize vererek ülkesinde tıbbi tedavi görmesine izin verdi. Böylece hem AB kararlarına aykırı bir tavır sergileyerek vize ambargosunu delmiş oldu hem de uluslararası alanda insan hakları bakımından çeşitli suçlamalar yöneltilen bir ülkeye karşı bu tavizkar davranışla uluslararası kamuoyunun sert eleştirilerine maruz kaldı. 12 Aralık’ta Özbek İçişleri Bakanı hakkında Alman mahkemelerine suç duyurusunda bulunuldu. Bazı Andican mağdurları, Almanya’nın Almatov’u "yaşanan sivil ölümlerin sorumlularından biri olarak" yargılaması gerektiğini belirttiler. Bu konu, daha sonra 16 Aralık’ta BM İşkence Raportörü Manfred Nowak tarafından bir açıklamayla uluslararası kamuoyuna duyuruldu. Olayın uluslararası alanda geniş yer bulmaya başlamasının hemen ardından 23 Aralık’ta Bakan Almatov sağlık nedenleriyle görevinden istifa ettiğini açıkladı. Kerimov’un onayı olmadan gerçekleşemeyecek bu istifa, Almanya’ya ve kendi iktidarına gelecek baskıları hafifletmeye yönelik siyasi bir manevra olarak değerlendiriliyor. Peki Almanya, verdiği ödün sonucunda tepkilerle karşılaşacağı aşikar olan bu konuda neden Taşkent’e yaptırım uygulamadı? İşte yazıda yanıtı aranan bu soru belki de önümüzdeki dönem bölgede ve küresel çapta yaşanacak diğer bazı gelişmelerin anlaşılmasına da ışık tutacaktır. STRATEJİK NOKTA: TERMEZ Almanya’nın Kerimov yönetimine karşı ılımlı davranmasının en önemli nedeninin Termez’de bulunan askeri üs olduğu düşünülmektedir. Özbekistan’ın en önemli uluslararası havaalanlarından biri bu şehirde bulunmaktadır. Şehir Andican olayları nedeniyle AB ülkelerine girişi yasaklanan Özbekistan İçişleri Bakanı Almatov coğrafi konum olarak Afganistan’ın kuzeyi ile Özbekistan’ın güneyi arasında, sınıra çok yakın bir noktada yer almaktadır. Afganistan’da Özbeklerin çoğunlukta bulunduğu Mezarı Şerif ’le karayolu bağlantısının olması da, bu kentin önemini artıran bir diğer unsurdur. Özbekistan’ın ABD’nin boşaltmasını istediği Hanabad Üssü’nden konum olarak daha stratejik bir noktada bulunan Termez, Afganistan’daki operasyona lojistik destek sağlanmasında kilit öneme sahip olmuştur. Sovyetler Birliği de Afganistan’da savaştığı dönemde bu havaalanını aktif biçimde kullanmıştır. Almanya’nın bu üste konuşlandırdığı 300 askeri ve çeşitli askeri araçgereçleri bulunmaktadır. Kamuoyunda Hanabad kadar gündeme gelmeyen bu üs, şu an Özbekistan sınırları içerisindeki tek yabancı askeri üs konumundadır. Andican olayları sonrasında Taşkent yönetimi, ABD’nin ülkesinden altı ay içerisinde çekilmesini talep etmesinin yanı sıra, 2005’in Kasım ayı içerisinde NATO üyesi diğer ülkelerin de Özbekistan içerisindeki askeri faaliyetlerine son vermesini istedi. Kerimov’un bu çıkışı sonrasında ülkede kalma vizesi alabilen yalnızca Almanya olmuştur. 10 Aralık 2005 tarihinde Almanya Savunma Bakan Yardımcısı Friedbert Pflueger ve İslam Kerimov arasında yapılan görüşmenin ardından anlaşmaya varılmış, Taşkent yönetimi Alman askeri varlığının Termez’de kalmasına izin vermiştir. Almanya’nın AB’den ayrı bir politika sergilemesine makul bir sebep olarak "bu askeri üssü kaybetmeme çabası" gösterilebilir. Ancak, perde arkasında Almanya’yı bu tür bir politika yürütmeye iten başka nedenlerin de olabileceği düşünülmektedir. ZBEKİSTAN’A TELKİNDE BULUNUL DU MU? "Almanya Özbekistan’a yönelik bu açılımı AB’nin inisiyatifinde gerçekleştirmiş olabilir mi?" sorusu da akıllara gelen önemli bir diğer konudur. Taşkent’in Batıyla ipleri koparmasının ardından hızla Moskova eksenine kayması, bölgedeki küresel çekişmede ibrenin her geçen gün Rusya lehine dönmesine neden olmaktadır. Enerji merkezli girişimlerde Moskova, 2005’in son çeyreğinde oldukça aktif bir dış politika takip etmiştir. Özellikle enerji nakil hatlarının kontrol altına alınması için Moskova ve bölge devletleri Ö Kerimov, geçtiğimiz yılın ikinci yarısında Bush yönetimi ile yaşanan gerginlik nedeniyle ABD dahil bütün batılı askerlerin ülkesinden ayrılmasını sağladı. Afgan sınırındaki Termez Üssü’ünde Alman askerlerinin kalmasına izin verilmesi, yeni stratejik doğrultuyu da ortaya çıkardı. Boşaltılan Hanabad üssü’nde bir ABD ağır nakliye uçağı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle