19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 19 ARALIK 2009 CUMARTESİ Otelcilikte yeni dönem ?? Izİzlenim ÜMRAN BULUT sanat, tasarım ve teknoloji Açılış Şubat’ta Orijinal mesaj Güncel sanat günün en ağırlıklı konularıyla bire bir uğraşıyor. İçinde siyasi gündemin farklı söylemleri, toplumsal gelişmelerin en can alıcı olanları var. Kimlikle, göçle, kentleşmeyle ilgilenen ve bu sorunların karşısında duran sanatçılar yabancılaşma gibi klişe olmuş ezberleri yeni zeminlerde ele alıyorlar. Sanattan politikaya uzayıveren bu çizgide sanatsal kimlikleri ile konuşuyorlar... Plastik sanatlarda bu eğilim, 1980’li ve 90’lı yıllarda belirginleşip çok kültürlülüğün önemsenmesine ve toplumlardaki eşitsizliklere ve ötekileştirmelere değin sınıf, kültür, etnik köken, cinsiyet gibi birçok farklılığa dikkat çekmiştir. Bu dil yenidir ve 19. yüzyıldan tanıdığımız “toplumcu gerçekçilik” akımının ötesine yerleşir. “Kimlik odaklı” bu yeni sanat anlayışıyla “durumlar” sorgulanmakta ve öncelikle toplumsal ayrımcılığın üzerine gidilmektedir. Güncel sanatçının kendisini ifade ediş biçimi de epey farklıdır. Çağdaş teknolojinin kullanılması ve türlü türlü anlatım dilleri çalışma olanaklarını arttırmıştır. Seviyoruz ya da yadırgıyoruz ama sunumları ilgiyle izliyoruz. Bienallerde kitlelere ulaştırılan sanatla buluşuyoruz. Sanatçıların videolar, yerleştirmeler ya da karışık tekniklerle üretmiş oldukları işlerindeki ayrıntıları bu sefer de sanatçı özgünlüğü içinde görmenin keyfini paylaşıyoruz. Şener Özmen ve Cengiz Tekin “Orijinal Mesaj” isimli kolektif sergilerini çağdaş anlatımın olanaklarından yararlanarak hazırlamışlar. “Manzara”, “Bravo”, “Umut”, “Bir gün Bir T ve Bir K” isimli videolarda toplumsal yaşamın içinden çıkarılan olguları okumak mümkün. Görüntüler belleklerde yer edinecek özellikliler. Point Hotel Barbaros, “arttech” konseptiyle yeni bir otelcilik anlayışı sunuyor. Böylece sanat, tasarım ve teknolojiyi bir araya getiren otel, pek çok konuda da ilklere imza atıyor. Serhat Kiraz’ın fotoğrafları 10 kat boyunca sergileniyor. Beral Madra’nın küratörlüğünde binaya Gerek turizm amaçlı gerekse iş gezileri dağılmış eserleri takip etmek, bir sergi nedeniyle dünyada hızlı bir sirkülasyon gezmek gibi, ama biraz daha zorlu bir gezi olmaya başladığından tabii. Çünkü otel 26 katlı. Diğer yandan beri insanların ZUHAL Microsoft’un desteğiyle teknolojik alt yapı otelcilikten beklentileri sağlanmış ve bu konuda da pek çok ilk de arttı. Artık yalnızca AYTOLUN konaklama ihtiyacı çok denenmiş. gerilerde kaldı. Özellikle de iş insanlarının talepleri ile beraber gelişmeye başlayan iş otelciliği farklı Arttech otelin hikayesini Point Otel Genel hizmetleri de bir arada bulma imkânı veriyor. Müdürü Cihan Yılmaz’dan dinledik. Ancak Farklılaşma isteği ve tekdüzelikten yine de önce biraz oteli anlatmakta yarar var. uzaklaşma talebi ile beraber de farklı 18 toplantı salonu, ki hizmetleri görmek bunlardan biri bin 900 mümkün. Kimi sanat metrekarelik kongre oteli, kimi butik, kimi ve düğünler için de konsept otel olarak Alı Cabbar’ın eseri odayı hazırlanan balo karşımıza çıkıyor. süslüyor. salonu, İstanbul Dünyada artık otelcilik Modern’in bir satış farklılaşma yolunda. mağazası, Türkiye’de Bunlardan biri de ilk kez bir otelde yer Esentepe’de açılan alan İstanbul Kültür Point Hotel. “ArtAŞ’nin desteklediği tech/sanat ve Sahaf adında bir teknoloji”nin bir arada kütüphane yer alıyor. sunulduğu bu konseptin Sahafta 16001800’lü henüz dünyada bir yıllara ait Ermenice ve örneği daha yok. Otele Süryanice İstanbul girer girmez sanat kitaplarını da eserleri sizi karşılıyor. bulabiliyorsunuz Bir tarafta Murat Amaçları gelen Morova’nın bir misafirlerin çalışmasını İstanbul’la ilgili bilgi görüyorsunuz, başınızı sahibi olup tarih çevirdiğiniz yerde sayfalarında gezi Günnur Özsoy’un yapmalarını sağlamak. çalışması. Bu kadar İleride içeriği de olduğunu düşünmeyin. genişletecekler. Çünkü 26 sanatçının Mayadrom’un spor merkezi, sauna, spa, 265 eseri binanın içinde dağınık bir şekilde hamam, kapalı yüzme havuzu ile “Piola” yer alıyor. Bir katta Nuri Bilge Ceylan’ın İtalyan restoranının 34. şubesi de burada fotoğraflarını görüyorsunuz. Belki de Pablo açıldı. Çok mu sıkıldınız, biraz kafanızı mı Martinez’in eserinin olduğu odada dağıtmak istiyorsunuz. O da düşünülmüş. kalıyorsunuz. Tıpkı sürekli bir sergi gibi. “The Game” adını verdikleri bin 500 metrekarelik bölümde bilgisayar oyunlarıyla farklı bir Cihan Yılmaz ortam sağlanıyor. Ayrıca otelin çatısında bir de helikopter pisti bulunuyor. Kral dairesi henüz açılmamış ancak odaların fiyatı 160 euro’dan başlıyor. Eylül ayında açılan otelin resmi açılışı Şubat ayına kadar yapılacak. İş otelciliği merkeze kayıyor İş otelciliği günümüzde üzerine daha da çok düşünülen bir alan. İş otelleri ise genellikle havaalanı çevresine konuşlanıyor. Siz ise şehir merkezinde olmayı tercih ediyorsunuz. Bunun avantajları ve dezavantajları neler? Lokasyon olarak özel seçimlerimiz var. O da iş merkezlerine yakın olmak. Her tarafa da kolaylıkla ulaşılabilecek yerleri tercih ediyoruz. Hava yoluysa amaç, helikopter hizmeti veriyoruz. Bu da cazip. Ama zaten son dönemde iş otelciliği tamamen şehir merkezine kayıyor. Çünkü birçok görüşme yeri artık bu tarafta. Tüm plazalar da buralarda toplanmış durumda. Mesela 18 toplantı salonumuz var. Daha azı yetmez duruma geldi çünkü. 2010 için ulusal ve uluslararası, küçük ya da büyük 17 kongreye evsahipliği yapabilecek durumdayız. Günümüzde otelcilik beklentileri nereye doğru evriliyor? Bizim de gördüğümüz yüzde 80 iş otelciliğine kaydı. Turistik amaçlı hizmet vermek de mümkün. Bu gelen kişilere yönelik olarak programlanıyor. İstanbul’da otelciliğin geldiği nokta bu. Biz verilen hizmetleri nasıl arttırabiliriz noktasındayız. Sadece iş yaşamı değil, gelen misafirlere İstanbul’u tanıtmak da önemli bizim için. Özel araçlarla farklı güzergahlara hizmet veriyoruz. İstanbul’u tanıtmak amacındaysak, vakti olanlara tur da düzenlemek görevimiz elbette. Ancak bu, grupların programlarına uydurularak yapılabiliyor. Bu anlamda geziler de düzenliyoruz. Size gelen çok aykırı fikirler ve öneriler de var mı? Çok enteresan fikirler de çıkıyor. Zaten bu fikirler çok önemli. Çünkü arge departmanımızın yanı sıra bulaşıkhaneden kat görevlisine kadar herkesin görüşünü alıyoruz. Misafirler de bu sürecin içinde. Bunları da yavaş yavaş hayata geçiriyoruz. 26 sanatçıdan 265 eser Point Otel Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. Sanat, tasarım ve teknolojiyi bir araya getiriyor. “Arttech otelcilik” kavramı tam olarak neyi ifade ediyor? Arttech Türkiye’de bir ilk, ancak dünyada da böyle bir uygulamadan bahsedemiyoruz. Sanat ve tasarım ile teknolojiyi bir arada yaratıp sunan bir konsept yok. Daha önce Taksim Point Otel’de sanat kısmını denedik. 2005 yılında Ara Güler’in 1950’li yıllara ait fotoğraflarını kullanmıştık. İlk çalışmamızın başladığı nokta bu. Ancak tüm bu çalışmaları geliştirdik, “olmazsa olmaz”ları çıkardık ortaya. İş otelciliği ile turistik amaçlı kullanım bir arada olduğu için teknolojiden asla uzaklaşamayız. Bunu sağlamak zorundayız. Ayrıca İstanbul’a iş için gelip vakti olmayan insanların da İstanbul’dan parça bulmalarını sağlıyoruz. Aslında “Art” kısmını kullanan çok otel var dünyada ve Türkiye’de. Ama teknolojiyle birleştiren ilk otel Point. Peki kimlerle çalışıyorsunuz ve ne tür hizmetler veriyorsunuz? Sanat ve tasarım kısmında Beral Madra ile bir çalışmaya yöneldik. 26 sanatçının 265 eserine yer verdik. Bunun içinde heykel, video, resim ve fotoğraf bulunuyor. Girişten başlayarak fuayeden lobiye, restorandan odalara kadar tüm otele yayılmış durumda eserler. Süresiz bir sergi gibi düşünülebilir. Bir bölümde Nuri Bilge Ceylan’ın fotoğraflarını görürken, diğer bir bölümde Serhat Kiraz’ın çalışmalarını, odalarda Pablo Martinez’i görmek mümkün. Zaman içerisinde süreli sergiler de olacak. Konuk kendi dilinde yazıyor resepsiyonist İngilizce görüyor Teknoloji kısmında ne tür yenilikler bulunuyor? Microsoft’la odalardan toplantı salonuna, business center’in dizaynına kadar dünya üzerinde yapılmamış bir çalışma gerçekleştirdik. Toplantı salonlarının tüm alt yapısını Microsoft oluşturdu. Odalarda kullandığımız medya merkezi hizmeti ile 1000 TV kanalı ile 1000 radyo kanalını takip etmek mümkün. İnsanların kendi ülkesinde bile bulamayacakları kadar çok kanal seçeneği var. Çocuklar için hazırlanmış animasyonlar ve oyunların da bulunduğu tek bir kutu halinde veriyoruz. Odalarda daha fazla üzerine gitmedik. Çünkü bizim için en sağlıklı uykuyu sağlayabileceğimiz yerlerdi. Resepsiyon masasında ise Windows’un geliştirmiş olduğu bir ara yazılım var. Dünyada binlerce dil konuşuluyor, bu kadar dili birinin bilmesi mümkün değil. Bu sistemle masanın ön tarafında misafirin herhangi bir dilde yazdığını, resepsiyonist ingilizce görüyor. Resepsiyonistin yazdığını da misafir kendi dilinde okuyor. Böylece istisnasız bir şekilde herkese ulaşabiliyoruz. Uyku demişken “Sweet Dreams’ten de söz eder misiniz? İşadamlarını ninnilerle mi uyutuyorsunuz? Bu bizim fazlasıyla üzerinde durduğumuz bir bölüm. 2004 yılında Taksim’de hayata geçirdik ilk olarak. Önce yataklardan başlamak gerektiğini biliyoruz çünkü. Bir otelden beklenen en temel ve basit ayrıntı aslında yatak ve uyku. Evet, çağdaş sanat ve teknoloji elbette gerekliydi ama temelde aranılan şeyi de biliyorduk. Onun için Yataş, otele özel yatak üretti. Yatmadan önce neler yapılır konusunu anlatan kitapçık da bastık. 17 dilde, Lounge FM’le birlikte hazırladığımız dünya üzerindeki en popüler ninnileri derlediğimiz bir cd var yatak başuçlarında. Aynı zamanda hediyemiz de. Point Hotel Barbaros’un restoranı. Sıtkı Kösemen’in çalışmaları duvarları süslüyor. C MY B C MY B Türkiye’den, Diyarbakır’dan, açılımlardan; can acıtan gerçeklerden ama esnek olabilirlikten hatta şiirsel olanlardan yana bir tavır bu. Kalıcılık tadında, simgesel ve özgün. “Günümüz Türkiye’sinde her gün uğraştığımız kavram kargaşaları mı?” dediniz; “Toplumsal, siyasal ya da bireysel travmalar mı ya da kimlik politikaları mı?” Videoların ayrıntılarında bu değerler çıkmazında olunduğu kolayca hissediliyor. Bugün “iz bırakan” nedir? sorusunu yanıtlayan serilerdeki fotoğraflar da videolar gibiler. Gerçeğin zaman zaman ironik karşıtlığı, zaman zaman kara mizaha varan yolculuğundaki bu fotoğraflarda da olayların olumlu ya da hoşa gidebilecek zengin kültürel bağları içindeyiz. “Orijinal Mesaj” sanatın hayal gücüne ve yaratıma gereksinim duyduğu zemininde duruyor. Yaşanan toplumsal karmaşadan beslenip hatta ölümden bile geçip dinden ya da mahremden söz açabilen bir içeriğe karşın sanatsal yaklaşımın estetiğini izletebiliyor. Outlet/ İhraç Fazlası Sanat Ş. Özmen ve C. Tekin’in sergisiyle yaşadığımız sosyal daralmayı, ayrımcılığı bazı denemeler ve görüntülerle zamana, öncelikle geçmiş ve gelecek bağlamındaki göndermelerle buluşmak için iyi bir ortam sunuyor. Sergi 9 Ocak 2010’a kadar açık olacak, iyi seyirler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle