Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 31 EKİM 2009 CUMARTESİ Kültür Köprüsü Trabzon’daydı Goethe Enstitüsü’nün “Kültür Köprüleri” programı çerçevesinde gerçekleştirdiği “Avrupa Edebiyatı Türkiye’de – Türk Edebiyatı Avrupa’da” projesinin bir durağı da Trabzon’du. Bulgar yazarlar Bozhana Apostolova ve Hristo Karastoyonov’un okumaları ve İtalyan piyanist Livio Minafra’nın konseri etkileyiciydi. Goethe Enstitüsü’nün, “Kültür Köprüleri” programı çerçevesinde; Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen, Türkiye’nin 24 kentini ve sekiz Avrupa ülkesini kapsayan “Avrupa ALİ DENİZ Edebiyatı Türkiye’de – Türk Edebiyatı Avrupa’da” (European Literature Goes to USLU Turkey – Turkish Literature Goes to Europe) isimli kültür projesinin Trabzon ayağı son derece hareketli ve geniş katılımlıydı. Bulgar yazarlar Bozhana Apostolova ve Hristo Karastoyonov’un eserlerinden kendi dilinde ve Türkçe bölümler de okuyarak söyleşiler gerçekleştirmesi son derece keyifliydi. Zira Bulgar edebiyatını dinleyenler karşılaştıkları anlam denizinden epey etkilendi. Özellikle şair Bozhana Apostolova büyüleyiciydi. Şiirlerini kendi dilinde okurken bile anlamı dinleyene geçirmeyi başardı. Düz yazıları ile Plovdiv Prize, şiirleriyle Trud gazetesinin verdiği Golden Chain Award, farklı çalışmaları ve BulgaristanRusya kültürel ilişkilerine katkılarından ötürü Golden Muse ödülü sahibi olan Apostolova, ayrıca çocuk masalları da yazıyor. Sanatçı sözcüklere, şiire ve dinleyene saygı duyduğu için tüm şiirlerini ayakta okudu. Okumasından birkaç mısra hâlâ aklımda; “Anlamın insandan kazınması” ve “Sabah Kahvaltın bile acıdan ibaret.” ‘Siz gelmeseydiniz okuyamayacaktım’ Canan, Ayşe, Fatma... Adları başka başka, ancak mücadele etmeye çalıştıkları sorun aynı; yoksulluk. Türkiye’de bir milyon kız çocuğu ekonomik yetersizlikler, baskılar yüzünden eğitim hakkından yararlanamıyor. Sivil toplum örgütlerinin çalışmaları bu kızlara yardım etmeyi amaçlıyor. Metro Group’un Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Milliyet gazetesi ile yürüttüğü “Metro Group’un Çağdaş Kızları Projesi” de bunlardan biri. 1000 kız çocuğunun eğitim masrafını karşılayan Metro Group, bu kızlardan 39’unun hayatını anlattığı “İmkânsız! Periler” kitabının gelirini de yeni “periler”i okutmak için kullanıyor. Şimdilik Muş’ta 80 kız çocuğu daha eğitim hakkını alabilecek. “Siz burada olmasaydınız belki de ben okuyamayacaktım” diye başlıyor mektup. Sekizinci sınıf ESRA öğrencisi Canan AÇIKGÖZ Yıldız’ın lafları bunlar. Aslında yazanın pek de önemi yok, çünkü sadece onun hikâyesi değil bu. Türkiye’de bir milyon kız çocuğu yoksulluk, baskılar yüzünden eğitim hakkından yararlanamıyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye’nin yüksek gelir düzeyine rağmen hâlâ eğitim ve sağlık hizmetleri alanlarında yapması gerekenler olduğuna işaret ediyor yıllık İnsani Gelişme Endeksi’nde. Buna göre, Türkiye 182 ülke arasında 79. sırada. Bulgaristan, Romanya ve Makedonya gibi aynı kategoride sıralanan 18 ülke, daha düşük gelir seviyelerine rağmen Türkiye’den üst sıralarda yer alıyor. Bu, Türkiye’nin yüksek gelir düzeyini insani gelişime dönüştürmek için daha fazla çaba harcaması gerektiği anlamına geliyor. Türkiye’de ilköğretim, ikinci öğretim ve üçüncü öğretime brüt kayıt olma ve yetişkinlerde okur yazarlık oranları, sırasıyla yüzde 71.1 ve yüzde 88.7. Kişi başına düşen GSYH ise 12.955 Amerikan doları. Bosna Hersek’te kişi başına düşen GSYH 7.764 Amerikan doları ile Türkiye’ninkinden daha düşük olsa da, bu ülke endekste Türkiye’nin üç sıra üstünde. Çünkü Bosna Hersek’te yetişkinlerde okur yazarlık oranı yüzde 96.7 ile Türkiye’deki orandan daha yüksek. Kısacası Türkiye’de insana yatırım yapılması gerekiyor. Sözünü ettiğimiz mektubun sahibi Canan Yıldız işte o insanlardan biri. Muş’taki Alpaslan Kız Yatılı İlköğretim Okulu’na (YİBO) gidiyor. Sözü yine ona verelim: “Biz altı kardeşiz, babam hepimizi okutmaya çalışıyor. Ancak sağlık durumu iyi olmadığından zor oluyor bu. Eğer bana burs vermeseydiniz, belki de sadece ağabeylerimi okutabilecek, beni okuldan almak zorunda kalacaktı”. Sosyal dönüşümün resmi çiziliyor Apostolova ayrıca günümüzde yazarların işinin kitap yazmakla bitmediği konusunda düşünceli. Kitabı yaşatmak ve sürdürmek için de her şeyin mübah olduğunu düşünüyor. O yüzden de kurduğu ve halen sahibi olduğu, Bulgaristan’ın en önde gelen yayınevlerinden “Janet 45” ile bu mücadelesine devam ediyor. Bir başka Bulgar yazar Hristo Karastoyonov ise öykücü, romancı ve şair. Sanatçının 2000 yılında “Notes On Historical Naivete” ile Bulgar Yazarlar Birliği, 2003 yılında “Death Is of Preference” ile en iyi güncel roman için verilen Razvitie Edebiyat Ödülü, Trud gazetesinin kısa öyküler için verdiği Golden Chain ve mizah kurgusu için Ulusal Chudomir Ödülleri var. Türkçe yayımlanan eserinin adı da: “Kocama Karı Arıyorum”. Bulgar yazarların okumaları ve söyleşilerine, konuk sanatçı Memet Ali Alabora akıcı anlatımı ile eşlik etti. Etkinliğin okuma tiyatrosunda ise Pen Kulüp ve Alman Yazarlar Birliği üyesi Fitzgerald Kusz‘un, Sibel Arslan Yeşilay çevirisi ile “Dullar” oyunu sahne aldı. Beş dul kadının trajedilerini güncel, komik ve ironik bir şekilde sahneye taşıyan bu oyunda özellikle yaş ortalaması hızla yükselen Alman toplumunun eleştirisi yapılırken sosyal dönüşümün de bir resmi çiziliyor. Programın kapanışını İtalyan piyanistbesteci Livio Minafra yaptı. Seyirciler konser öncesi, Minafra’nın sahneye serpiştirdiği oyuncaklara anlam veremedi. Sahneye davet edilen seyircilerden biri de onun isteği üzerine oyuncakları piyanonun içine yerleştirdi. Sonrasında tüm bu cümbüşün müzikal yansımasını dinledik. Yani bu yalnızca bir müzik gösterisi değil aynı zamanda da bir performans gösterisiydi. Trabzon’daki etkinlik kapsamında Almanya’da son sekiz yılda yapılan canlandırma filmlerini bir araya getiren “Kısa ve İyi III” programı; uluslararası festivallerde başarılı olmuş, çoğu ödüllü, özgün Alman yapımı filmlerin gösterimleri yapıldı. Hem tüm bu etkinlikliklere projeye katılan yazarların kitaplarının incelenip okunabileceği “Gezici Kütüphane” de eşlik etmeye devam etti. www.goethe.de/yollarda Mektubun ona gelme nedeni mi? Çünkü mektubun sahibine kapatıldığı çemberi delme şansını veren, Metro Group’un Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Milliyet gazetesi ile yürüttüğü “Metro Group’un Çağdaş Kızları Projesi”. Muş’taki Alpaslan Kız YİBO’sunda okuyan 80 kız öğrenci üç yıl kimseye muhtaç olmadan okuyabilecek. Aslında hikâyenin daha öncesi var, şimdi oraya dönelim... Her şey Metro Group Türkiye Temsilcisi Dr. Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun Meral Tamer‘in yazısını okumasıyla başladı. BM UNDP verilerine göre, Türkiye’nin, ekonomik büyüklük açısından ilk 20 ülke arasında bulunmasına karşın, insani gelişmişlik göstergeleri açısından 7679’uncu sıralarda olduğunu, 2015’e kadar eğitimde cinsiyet eşitliğini sağlayamayacak ülkeler arasında göründüğünü yazıyordu Tamer. Türkiye’de bir milyon kız çoğunun eğitim hakkından mahrum olduğunu da. Hemen bir şirket toplantısı ayarladı Tekeoğlu, 100 kız çocuğunu okutmak için yola çıktılar, “Baba Beni Okula Gönder” kampanyasına dahil oldular, sayıyı da bine çıkardılar. Bütün bu sürece dahil olan Metro Group Türkiye Temsilcilik Ofisi çalışanları, bu bin kızdan 39’unun hayatını kaleme aldı. Aralık 2008’de satışa sunulan, şimdiye kadar 20 bin satılan “İmkansız! Periler” kitabının 90 bin liralık geliri yeni “perilere” aktarıldı. Muş’taki 80 kız öğrencinin üç yıllık eğitim masrafları üstlenildi. Bu sadece başlangıç, kitap satıldıkça kızların da, okutulacakları yılların da sayısı artacak. Saylan’ın rüyası gerçek oluyor “İmkansız Periler” projesinin tanıtımı için Muş’un merkezindeki Alparslan Kız YİBO’sunda bir toplantı düzenlendi. ÇYDD’nin Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, eğitimin devlet tarafından sağlanan bir hak olmasına karşın 86 yılda bunun tam olarak gerçekleştirilemediğini anlatmakla başladı konuşmasına. Sonra da kız çocuklarının eğitiminin önemini vurguladı: “Haklarını savunmak ve diğer temel insan haklarından yararlanmalarını sağlamak, yasaklamalara boyun eğmelerini önlemek, ekonomik özgürlüğe kavuşturmak için özellikle kız çocuklarının eğitimi çok önemli”. 20. yılını tamamlayan ÇYDD’nin tüzüğünde kızlara fırsat eşitliğinin sağlanması gerektiğine dair madde bulunması da bundan. Bu proje ile Türkan Saylan’ın rüyası da gerçekleştirildi. Çünkü son isteklerinden biri de, Türkiye’nin en fakir şehirlerinden Muş’taki kızlara yardım edilmesiydi. İmkânsızlıklar çok Teşekkürlerin arasında isteklerini de sıralıyor Yıldız, ne kendisi ne de ailesi için bunlar. Kendi gibi bu okulda imkânsızlıklarla okuyan arkadaşları için istiyor; saç kurutma makinesi, yeteneklerini geliştirebilecekleri spor sahası, hastaneye gidebilecekleri bir araba... Mektubu özenle katlayıp cebine koyuyor Metro Group Türkiye Temsilcisi Dr. Nurdan Tümbek Tekeoğlu, “Yetişilecek o kadar çok çocuk, üstesinden gelinilmesi gereken o kadar çok imkansızlık var ki”... hafta?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk, Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım, Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur, Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ, Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64, Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal, Reklam Koordinatörleri: Hakan Çankaya, Neşe Yazıcı Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı, Tel: 0 212 251 98 7475, 0 212 343 72 74 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Kültür Karıncaları’na Avrupa’dan ödül Türkiye’nin tarihsel ve kültürel mirasını koruyan ve tanıtan Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın yürüttüğü Kültür Karıncaları Projesi, 2009 Yılı Avrupa Birliği Europa Nostra Kültürel Mirasa Duyarlılık Eğitimi Ödülü’ne layık görüldü. Avrupa’nın en önemli kuruluşlarından Europa Nostra’nın ödülünü almaya hak kazanan vakfın Kültür Karıncaları Projesi, çocukların yaşadıkları çevreye, tarihe duyarlı olmalarını sağlamayı amaçlıyor. Projeyle, ilköğretim çağı çocuklarına, özel eğitimden geçmiş kültür gönüllüsü gençler aracılığıyla tarihi çevre tanıtılıyor. Proje, çocuklardaki kent kültürü bilincinin gelişmesini de sağlıyor. Karıncalar, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti sürecinde de boş durmuyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın ortaklaşa yürüttüğü “Kültür Karıncaları 2010’a Yürüyor” projesi ile 2010’a eğitimle yürüyorlar. Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Selim Seval, Europa Nostra ödülünü almaktan son derece gururlu olduklarını söylüyor. Avrupa’da 45 ülkede faaliyet gösteren 250’den fazla sivil toplum kuruluşunun temsil edildiği bir platform Europa Nostra. Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve UNESCO’nun desteğiyle kültürel miras üzerine çalışıyor. “Anadolu coğrafyası medeniyetlerin beşiğidir” diyor Seval, “Avrupa’nın temel taşları burada. Bu nedenle kültürel mirasımızın korunması için toplumda bu konuya yönelik bilincin ve duyarlılığın geliştirilmesi şart. Benzer birçok konuda olduğu gibi kültürel miras konusunda da öncelikli olarak çocukları ve gençleri hedeflemek gerekiyor. Bu düşünceden hareketle geliştirdiğimiz, özgün bir eğitim modeli olan Kültür Karıncaları Projemizin almış olduğu prestijli ödül, doğru bir iş yaptığımızı tekrar kanıtladı. Bu model sadece Türkiye’de değil, kültürel çatışmaların yoğun olduğu Avrupa’nın birçok ülkesinde de uygulanacak bir olgunluğa ulaşmış durumda. Almış olduğumuz ödülü bir dönüm noktası olarak kabul edip, burada çalışmalarımızı geliştirmek ve yaygınlaştırmak konusunda hız vermiş bulunuyoruz”. Vakfın projeleri Kültür Karıncaları ile sınırlı değil, Perge: Mozaikler Dağılmasın, Bursa Muradiye Külliyesi, Türbeleri ve Padişah Türbelerine İlişkin Bilgi Levhaları, Bursa Muradiye Külliyesi Giriş Ünitesi, İSKUR Tarihi Binalar İçin Ahşap İşçisi Eğitimi, Edirnekapı Ayvansaray, Anadolu Selçuklu Mimarisi İnternet Üzerinde Veri Tabanı, Aşıklı Höyük diğer çalışmaları. Vakıf ve çalışmalar hakkında http://kulturbilinci.org adresinden daha fazla bilgi alınabiliyor.