19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 OCAK 2009 CUMARTESİ 3 Cumartesi Şairi Dün gece düşümde Döneği gördüm dönercide Borcunu ödedi kendince Faturası neo liberalce Döner açlığa iyi gelir Yerseniz.. Sahibini yaladı köşesinde Dönerci değişir.. dönek değişmez.. Evrimin yasasını ezberlemiştir Bi görseniz Devrim mevsiminde bukalemun Omurgasızdır.. eğilir halinden memnun Ezmeye değmez Böyle gelmiş Böyle gitmez.. KEMAL ÖZDEMİR İkili görüşme Şu anki ruh haliniz? Bi daha görüşmiyelim.. “Hint Okyanusu’nun Kaplanı” Mauritus, bembeyaz yumuşacık kumları, turkuaz rengi denizi, sıcakkanlı insanları ve muhteşem doğasıyla mükemmel bir tatil mekânı Espirisentır Yeryüzünün yedi renk toprağı bu küçük adada Mauritus, Hint Okyanusu’nda, Güney Afrika’ya iki bin km uzaklıkta minicik bir Afrika ülkesi. Ada, tüm dünyada “Tatil Cenneti” olarak biliniyor. Özellikle de “Balayı FİGEN Turizmi” çok gelişmiş. Bir toplantı gittiğim Mauritus hakkında, bu ATALAY için özellikleri dışında hiçbir fikrim yoktu. Ancak, altı çok güzel günün sonunda kalbimin bir parçasını bu adada bırakarak döndüm. İstanbul’dan Mauritus’a uçuş mesafesi tam 7 bin 408 km. En uygun gidiş de Dubai aktarmalı. Aramızdaki saat farkı 3. Mauritus bizden 3 saat ilerde. Aralık ayı Mauritus’un “en yüksek” sezonu.. Yani yaz. 12 saatte soğuk, yağmurlu bir kış akşamından, güneşli, sıcacık bir yaz sabahına geçivermek zaten başlı başına büyük bir mutluluk. Yağmurluklar, botlar, kalın pantolonlar yerlerini hemen incecik giysilere, sandaletlere bırakıyor. Ada’yla ilgili ilk izlenimlerim, turkuaz renkli muhteşem bir deniz, bembeyaz, yumuşacık kumlar, palmiye ağaçları, başkent Port Louis’in çok canlı sokakları, deniz kenarındaki meydanlar, cafeler, çok lezzetli tropik meyveler, insanın kanını kaynatan bir müzik ve en önemlisi de hep gülümseyen, sıcakkanlı Mauritus’lular… Böyle bir ülke nasıl sevilmez? Kış ortasından yaza gitmişiz ve denize giriyoruz. Denize girmek her zaman güzel de, böylesi bir başka. Lüks otellerin önünden değil, halk plajlarından girdik denize. En güzeli de Kuzey’deki plajdı. Ülke öyle küçük ki, yollarda, “Kuzey”, “Güney” diye tabelalar var, 1 saatte ülkenin kuzeyinde buluveriyorsunuz kendinizi. Ada’nın mutlaka görülmesi gereken en ilginç yerlerinden biri, “yeryüzünün yedi rengi”ni barındıran bölge. Bu bölgenin özellikleri nedeniyle gezegenimizin tüm katmanlarındaki toprak türlerinin yanyana yer aldığı söyleniyor. Yedi renkteki toprak, dünyada yalnızca Mauritus’da görülebilirmiş. Çok yaşlı ve dev kaplumbağalarla, timsahların yaşadığı “Timsah ve Kaplumbağa Parkı”, 140 değişik türde kuşun görülebileceği “Kuş Parkı”, geyiklerin, harikulade güzellikteki kuşların, maymunların ve dev kaplumbağaların bulunduğu “Doğa Parkı”, rengarenk tropik bitki örtüsünün seyredilebileceği Botanik Bahçeleri, şelaleler ve “Ulusal Müze”, adanın görülmesi gereken öteki yerleri. Üç meslek, üç görüş BAŞ DÜMENCİ: Hamdolsun ARA BULUCU: Elma dersem çık.. armut dersem çıkma.. BARMEN: Suyunuz nası ossun? Yapmadan dönmeyin Altı camlı tekneler: Mauritus’u çevreleyen turkuaz renkli denizin altı, balıklar, rengarenk bitkiler ve mercanlarla dolu. Bu güzel deniz dibinin tadını daha çok çıkarabilmek için dört yol var. Birincisi ve en kolayı, denizde altı camlı teknelerle gezinti yapmak. Denizin dibi o kadar renkli ve hareketli ki, teknede otururken denizin altını incelemekten üstüne bakmaya zaman kalmıyor. Tekneleri istediğiniz süre için kiralayabiliyorsunuz ve pahalı değiller. Biz altı kişi yarım saatliğine yaptığımız tekne turu için kişi başına 15 lira civarında bir para ödedik. Doktorunuz diyor ki? İstemediğiniz tüylerden kurtulmak istiyorsanız uçmaya ara vermelisiniz.. Ya da gelin yolalım.. Beterus Hırçın futbolcu hakemi zalim yapar.. DÜDÜK Deniz dibi yürüyüşü: “Deniz dibi yürüyüşü” için ağırlık ve oksijen maskesiyle dalıyorsunuz, yanınızda iki de profesyonel dalgıç oluyor. Yarım saat boyunca mercanların arasında yürüyüş yaparken, çevrenizde yüzen balıklara da ekmek veriyorsunuz. Denizaltı gezisi: Denizaltı ile “Mavi Safari” gezisi iki saat sürüyor. İki kişilik denizaltılarla 35 metre derinliğe dalıyor ve denizaltının pencerelerinden muhteşem deniz dibi dünyasını seyrediyorsunuz. Denizaltı motosikleti: İki kişilik denizaltı motosikleti ile dalış derinliği 3 metre. Motosiklete iki kişi arka arkaya oturuyorsunuz ve başınızın üstünde saydam bir kubbe var. İçinde rahatça nefes alabiliyor, diger sürücüyle konuşabiliyor ve çevrenizi görebiliyorsunuz. Sıradan bir motosiklet kullanmaktan farklı olmadığı söylenen denizaltı motosikleti gezisi 30 dakika sürüyor. Sözlük KRİZ: Bak geçiyo.. PSİKOLOJİ: Çayda kahvaltıda yenir.. Burç sentır Aslan burcuna taabi olarak yaşayan kardiş boş zamanını boşuna harcıyosun.. Halbuki onları harcamayıp biriktirsen ilerde boşu boşuna çalışmazsın.. Okey? Fiks mönü Zam tava Kazık ızgara Faiz sote Küresel bulmaca Soldan sağa.. Yukarıdan aşağıya.. Yandan.. Aşağıdan.. Ooh.. ooh.. kıvır.. yallah.. ooh.. ooh.. olayları yok denecek kadar az. Ülkemizde o kadar az insan yaşıyor ki, herkesin bir şekilde birbiriyle bağlantısı var.” Priya’ya Mauritus’lu gençlerin nasıl zaman geçirdiklerini de sordum. En çok yaptıkları cep telefonlarıyla konuşmak, sms göndermek, internette surf ve msn’de sohbetmiş. ÇOK KÜLTÜRLÜ YAPI Sadece 1 milyon 200 bin nüfusu olan adada, Hindular, Müslümanlar, Creole (Fransa dışında doğmuş ya da Afrikalılarla karışmış Fransızlar) Çinliler ve Avrupalılar barış içinde yaşıyorlar. Her dinin bayramında herkes tatil yapıyor. Adada Hindu tapınakları, kiliseler ve camiler var. Mauritus ekonomisi, asıl olarak tekstil, turizm, seker kamışı üretimi ve hizmet sektörlerine dayalı. Ülkede çok zenginler de var şeker kamışı tarlalarında çalışan çok yoksul köylüler de. Ama adada bulunduğum 6 gün içinde yalnızca bir dilenci gördüğümü de söylemek isterim. Ada, tropik iklime sahip. Yani, güneş altında yürürken birden yağmur bastırıyor ve 3 dakikada sırılsıklam oluyorsunuz. Sonradan da hemen güneş açıyor. Mauritus’lu kadınlar, güneşten şemsiyelerle korunuyorlar. Bir de tüm kadınlar rengârenk takılar içindeler. Küçük kız çocukları bile takısız sokağa çıkmıyor. Kış aylarında ortalama sıcaklık 22, yaz aylarında ise 34 derece. Bizde kışken orada yaz. Aralık ayı da “en yüksek sezon”. Bu yüzden de kış aylarında 100 euro olan otel ücretlerinin 300400 euro’ya kadar çıktığı söyleniyor. Ülkede resmi dil İngilizce, okullarda İngilizce ve Fransızca zorunlu dersler. Yani herkes İngilizce ve Fransızca biliyor. Bunlara ek olarak kökenlerine ait dilleri de okulda öğreniyorlar. Off the record Issız adaya giderken yanınıza alacağınız üç şey? Mısır Çarşısı... Nimet Abla... Galata Kulesi... kamilmasaraci?gmail.com Unutulmaz oyuncular animasyon filmde Türkiye’nin ilk 3 boyutlu animasyon filmi ‘Lokum’un 20 dakikalık bölümü tamamlandı. Türk sinemasının emektar oyuncularından Adile Naşit, Hulusi Kentmen, Necdet Tosun ve Sadri Alışık’tan yola çıkarak yapılan animasyon, mutlu günler geçiren mutfak eşyalarının huzurlarının eve yeni alınan kahve makinesiyle kaçmasını konu alıyor. Compugraf tarafından hazırlanan çizgi filmde cezve Adile Naşit gibi yardımsever, kahve değirmeni Hulusi Kentmen gibi gün görmüş olarak canlandırılmış. Necdet Tosun’un karakteristik özellikleri fincana, Sadri Alışık’ın maçeraperestliği ise Türk lokumuna ilham vermiş. Animasyonun maliyetinin 1.5 milyon doların üzerinde olacağını belirten Compugraf’ın CEO’su Can Deriş, filmi çocuklarıyla birlikte izleyenlerin Yeşilçam’ın unutulmaz oyuncularını görüp, kendi çocukluklarını hatırlayacaklarını söyledi. Çocuklara kötülüğün acı tadını, gerçek arkadaşlığın zaferini, sevgi ve anlayışın gücünü göstermeyi amaçlayan çizgi film, Kültür ve Turizm Bakanlığı‘ndan 40 bin YTL kredi aldı. Deriş kalan parayı sponsorlarla tamamlayamazlarsa ‘Lokum’ isimli animasyonu bitiremeyeceklerini söylüyor. 1988 yılında can Deriş tarafından kurulan Compugraf, şimdiye kadar pek çok reklam filmi ve anemasyon çekti. BİR GÜNDE GEZİLEN ÜLKE Ülkenin büyüklüğü 1865 kilometre. “eni” 45 km, “boyu” ise 65 km. Ülkenin bir ucundan diğer ucuna 2 saatte gitmek mümkün. Bütün ülkeyi bir günde bile gezebilirsiniz. Durum böyle olunca bana sanki insanlar böyle küçücük bir ülkede yaşamaktan sıkılırlarmış gibi geldi. Ne bileyim, kendi ülkemizde çoğumuzun gidip görmek istediği ama bir türlü fırsat bulamadığı ne çok yer vardır ama bu kadar küçük bir ülkede mümkün değil görülmedik kara parçası bırakmak. Ben de Mauritus’daki 6 günlük gezimizi renklendiren, hayatımızı kolaylaştıran ve güzelleştiren Hint felsefesi öğretmeni Baligadoo Priya Darshini’ye, “Bu kadar küçük bir ülkede yaşamak nasıl bir şey?” diye sordum. Priya, önce, “Bu yüzden sürekli seyahat ediyoruz” diye espri yaptı sonra da gerçek duygularını söyledi: “Kendimizi hiç yalnız hissetmiyoruz. Batı’da insanlar komşularını bile tanımıyorlar. Biz ise burada birbirimize çok yakınız. Çok doğal bir ortam var, yapay hiçbir şey yok bizim ülkemizde. Stres yok, çatışma yok. Herkes barış ve huzur içinde yaşıyor, çocuklar bu ruhla büyüyorlar. Barış ülkemizdeki en önemli şey. Son yıllarda gençlerde disiplin sorunları yaşanmaya başlandı ama şiddet İnsanlığa yenilen dodo kuşu Mauritus’un sembolu Dodo kuşu, ülkede yaşayan ilk canlı olarak biliniyor. Ama adayı işgal eden herkes etini yediği için soyu yıllar önce tükenmiş. Adaya ilk kez 10. yüzyılda Araplar gelmiş ama resmi olarak 1505’de Portekiz’li denizci Pedro Mascarenhas tarafından keşfedilmiş. Ada, 15981712 yılları arasında Hollandalılar tarafından işgal edilmiş. 17151810 yılları arasında da Fransa’nın sömürgesi olmuş. Fransızlar, 1810’da baharat almak için Hindistan’a doğru giderken ülkenin güneyinden geçen İngiliz gemilerine saldırmış. Bunun üzerine İngilizlerle Fransızlar arasında savaş başlamış. Ülkenin Eğitim Bakanı Dr. V. Bunwaree’nin anlattıklarına göre, ülkenin güney kıyılarında devam eden savaş sırasında iki tarafın komutanı da yaralanmış ve aynı odada tedavi altına alınmışlar. Önce ikisi de bu duruma tepki göstermiş ve “başka yer yok mu?” diye itiraz etmişler. Sonradan da arkadaş olmuşlar ve bir anlaşma yapmışlar. Fransızlar yenilgiyi kabul etmişler ama “Adada yaptığımız herşey kalsın, yıkılmasın” önerisinde bulunmuşlar. İngilizler de bunu kabul etmişler. Böylece 1810’dan bağımsızlığın ilan edildiği 1968’e kadar ada İngiltere’nin sömürgesi olmuş. Fransızlar yenilmişler ama adayı terketmemişler. 1835’de Afrika’dan getirilen kölelere özgürlük verilince bu insanlar balıkçılığı seçmişler. Bunun üzerine Ada’ya Hindistan’dan işçiler getirilmiş. Adada halen yaşayan Hint kökenlilerin çoğu, bu işçilerin torunları. 1901 yılında Gandhi, Mauritus’a, ülkedeki Hintli işçilere yardım etmesi için Magaulall Doctur adlı bir avukat göndermiş. Adada 20 yıl kalan Doctur, Hintli işçilere iki öğütte bulunmuş: “Çocuklarınızı okutun ve politikaya girin.” Hintli işçiler, daha iyi yaşam koşulları için mücadele etmeye başlamışlar. 1937 yılında İşçi Partisi kurulmuş. Bağımsızlık mücadelelerinin sonunda 1968’de oylama yapılmış. halkın yüzde 44’ü bağımsızlığa karşı oy vermiş. Yüzde 56 oyla ülkede bağımsızlık ilan edilmiş. İlk başbakan, ülkenin havaalanına adı verilen Sir Seemosagur Ramgoolam olmuş. Şu anki Başbakan Dr. Navinchandra Ramgoolam da onun oğlu ve İşçi Parti’li. Ülkede Cumhuriyet, 12 Mart 1992 tarihinde ilan edilmiş. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle