14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

figenatalay?yahoo.com Faks: 0 212 343 72 64 5 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ 5 Sevgiyle büyüyen zeki olur ‘Dükkân’ın ‘minik’i albüm çıkardı Komedi Dükkanı’nın müzisyeni Özer Atik ilk albümünü yayınladı. Hani senaryo gereği programda olmaktan pek memnun değil gibi görünen piyanist... Atik, aslında Komedi Dükkânı’nda olmaktan çok memnun. Ne de olsa, şarkılarının dinleyiciyle buluşabilmesi Komedi Dükkânı sayesinde olmuş. O, liseden yakın arkadaşı Tolga Çevik’in teklifi ile Komedi Dükkânı’na girmiş. Arkası da çorap söküğü gibi gelmiş. Önce Çevik’in ısrarlarıyla programda kendi bestelerini çalmaya başlamış. Ve sonra da Çevik’in “Bu ŞİRİN şarkıları insanlardan saklamaya hakkın yok” demesi, GÜVEN televizyon programından bildiğimiz şarkıların bir albümde toplanmasına vesile olmuş. Atik ile konservatuvar yıllarından, Komedi Dükkânı’na girmesine ve “Yok Böyle Bir Şey”in yayınlanmasına kadar uzanan süreci konuştuk. Bu arada unutmadan belirtelim. Albümdeki 10 şarkının 9’unun söz ve müziği Atik’e ait. “Tek Başına Çaresiz” isimli şarkıyı ise Tolga Çevik’le birlikte yazmışlar ve şarkılar ‘youtube’ internet sitesinde 200 bin kişi tarafından izlenmiş. Şunu da ekleyelim... Komedi Dükkânı’nın duygusal müzisyeni, romantik parçalarını sevenleriyle paylaşabilmek için bugünlerde turne hazırlığında. Çünkü o, konservatuvarda “Çocuklar bir tepsi börekle, Türkiye’de yaşayan bir müzisyen arasındaki fark nedir biliyor musunuz? Birisi dört kişilik bir aileyi doyurabilir, diğeri ise doyuramaz” diyen öğretmenine rağmen sevdiği işi yapmayı sürdürmüş. Şimdi ise en büyük hayâli, küçücük bir odanın içinde yazdığı şarkıları, bir gün insanların hep bir ağızdan söylemesi... Bilgisayar oyunları ve televizyon, yoğunlaşma kapasitesini azaltarak, Matematik dersinde başarıyı engelliyor. Matematiği sevmiyoruz, matematikten korkuyoruz. Bu yüzden de matematikte bir türlü başarılı olamıyoruz. Oysa, matematiği seven, bilen, uğraşan insanların hepsi üstün zekalı değil. Matematik dersini sevmeyen, korkan, zayıf alanlarda da zeka sorunu yok. O FİGEN zaman bunun başka nedenleri ve olmalı. Matematik dersinde ATALAY çözümleri başarılı olmanın sihirli bir formülü yok ama her zaman olduğu gibi gene iş anababalara düşüyor. Sevilen, güven verilen, yoğunlaşması için huzurlu bir ortam sağlanan ve tabii ki çok kitap okuyan çocuklar, matematikte daha başarılı oluyorlar. Bilgisayar oyunları ve televizyon ise yoğunlaşma kapasitesini azaltıyor. Matematik profesörü, Nesin Vakfı Yönetmeni Ali Nesin, matematiğin neden sevilmediğini şöyle açıklıyor: “Bunun birçok nedeni var. Her şeyden once matematikte tek bir doğru vardır, dolayısıyla matematikte her yanıt ya doğrudur ya da yanlış, ikisinin ortası olamaz. Oysa toplumsal ve tarihsel olaylar ve edebi eserler, hiçbiri yanlış olmayan birçok değişik biçimde yorumlanabilir; matematikte ise – en azından lise seviyesinde – yorum pek mümkün değildir. Sonra matematik soyuttur. Soyutlama kapasitesi de oldukça derin bir entelektüellik gerektirir. Bir başka neden de matematikte başarı için birikimin önemidir. Matematikte bir önceki konu bilinmeden bir sonraki konu anlaşılmaz. Oysa örneğin tarih dersinde, Antik Yunan tarihi bilinmeden bal gibi de Fransız Devrimi’nden iyi not alınabilir. Ayrıca matematik büyük bir yoğunlaşma ve yalnızlık gerektirir. Bu yetiler de herkesin harcı değildir.” NEDEN OLMASIN? Komedi Dükkânı’na girmeniz nasıl oldu?“Geçen yıl Tolga Çevik’in açtığı bir telefonla girdim. Bana ‘Plato Film’le televizyon için bir iş yapıyorum. Projenin içinde olmaktan kesinlikle mutlu olmayan bir piyanist rolü var. Seni düşünüyoruz. Ne dersin’ dedi. Ben de seve seve kabul ettim.” Tolga Çevik’le tanışıyor muydunuz? “Evet, Tolga benim liseden arkadaşım. Uzun yıllardır birlikteyiz, liseden beri hiç kopmadı dostluğumuz.” Komedi Dükkânı’nda kendi bestelerinizi çalıyorsunuz. Nasıl oldu bu süreç? “İkinci bölümden sonra Tolga ‘Niye kendi şarkılarını çalmıyorsun’ diye sordu. Zaten daha önceden biliyordu benim şarkılarımı. Ben de neden olmasın diyerek çalmaya başladım. Sonra bana insanlardan çok ciddi tepkiler gelmeye başladığını söylediler. Yapımcı, mail aracılığıyla şarkıların sorulduğunu söyledi. Ben de tepkiyi kontrol etmek için bir internet sitesi kurdum. Hakikaten dedikleri gibi şarkılara talep olduğunu gördüm. ‘Şarkılar çok güzel. Bu parçaları nereden bulabiliriz? Bir albümünüz var mı’ diye soranlar oluyordu. Tolga da zaten hep ‘Bu şarkıları insanlardan saklamaya hakkın yok’ derdi. Şarkıların beğenildiğini de görünce, ben de bestelerimi insanlarla paylaşmaya karar verdim.” Konservatuvar mezunusunuz. İş olarak müzikle uğraşmaya, müzikten para kazanmaya nasıl karar verdiniz? “Bizim evimiz çok müzikli bir evdi. Yani ailede profesyonel olarak müzisyen kimse yok ama, aile meclisi toplandığı zaman bir şarkıyı detone olarak söyleyen kimse olmaz. Üstelik de yedi kuşak böyleyiz ama hiç iş olarak bunu yapan olmamıştı bugüne kadar. Konservatuvardan sonra sahne müziği yapmaya başladım. Hadi Çaman Tiyatrosu’nda Dostum isimli çocuk oyununa müzik yaptım önce. Sonra 1996’dan 2005 yılına kadar özgün sahne müziği bestecisi olarak ve enstrümantalist olarak çalıştım. Tiyatro müziğiyle uğraştım hep yani. Sonra BKM’ye bir çocuk oyunu projesiyle girdim. Yine oraya da Tolga Çevik’in önerisiyle girmiştim. Zaten Tolga hep yaşamımın içerisinde oldu, BKM ile tanışıklığım da onun sayesinde oldu. Tolga hep çok doğru yollardan gitti ve etrafındakilere, arkadaşlarına, inandıklarına da yer açtı.” DÜŞÜNMEKTEN KORKMAK Matematik fobisinin evrensel olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nesin’in, “Matematikten neden korkulur?” sorusuna yanıtı ise şöyle: “Palavraya, kafadan atmaya, blofe izin vermediğinden... Siz hiç bağıra çağıra matematik tartışan, birbirine hakaret eden iki matematikçi gördünüz mü? Bir de siyasi tartışmalara bakın... Ya da Meclis’e bakın. Milletvekilleri birbirlerine yumruk atıyor... Ne o? Biri diğerine haklı olduğunu kanıtlayacak... Matematikte hakaretle, yumrukla haklı olunmaz... Demagoji ve belagat da bir işe yaramaz. Varsa yoksa akıl ve mantık... Ne kadar matematik o kadar uygarlık! Matematikten korkan, düşünmekten korkuyordur.” Nesin’in, çocuklara matematiği sevdirme konusundaki önerileri de şunlar: “Gözlemime gore ailelerinde sevgi gören çocuklar daha zeki oluyorlar. Çocuk karşılıksız sevildiğini bilmeli ve kendini güvende hissetmelidir. Ayrıca yoğunlaşmasına izin verecek huzurlu bir ortamda büyümelidir. Ve çocuk çok kitap okumalıdır. Matematik zekâsının edebiyat – ve iyi edebiyat – okuyarak geliştiğine inanıyorum. Bol oyun ve takım sporları da zekâ açar. Ama televizyon ve bilgisayar oyunları yoğunlaşma kapasitesini azaltır. Aileler siyasi, felsefi, edebi, sanatsal ve dünyasal sorunlarla ilgili tartışmalarını çocuklarının önünde yapmalılar ve çocukları tartışmaya katmalılar. Çocuğa saygı duyulmalı ve çocuk şiddet görmemelidir.’’ Sorunun nerede olduğunu sorduğumda, Nesin’den aldığım yanıt ise hepimize ders olacak nitelikte: “Sorun her yerde! Sorun, toplumun çocugu algılamasında, çocuğa saygı duymamasında, çocukla ilişkisinde. Geçenlerde bir dostum Vakfa geldi. Bizim sevimli vakıf çocuklarından birini gördü ve ‘gel bakayım buraya...’ dedi çocuğa. Çocuk şaşırdı. Bir iki saniye sonra kendine gelip ‘sen gel!’ dedi... Bir çocuğa ‘gel bakayım buraya’ demeye hakkımız olmadığını öğrendiğimiz zaman sadece matematikten değil hiçbir şeyden korkmayacağımıza inanıyorum.” Çilek saçlı, lokum giysili.. Yalnızca size özel, kucağınıza alabileceğiniz kadar büyük, bez bir bebek istiyorsanız internet üzerinden sipariş vermeniz yeterli. Kendiniz, çocuğunuz, çocuğunuzun arkadaşları, kendi arkadaşlarınız vb. için alacağınız bebekler, istediğiniz özelliklere göre yapılıp adları konulup size gönderiliyor. Bu birbirinden şirin bebekleri yapan Nilgün Kurt, bebeklerini şöyle anlatıyor: “İsteyenler özellik belirtiyor. (Kızerkek, saç; kısauzunrenk, kıyafet; renk, elbise, etek, pantolon v.b) Veya en sevdiği rengi belirtip tasarımı tamamen bana bırakanlar da oluyor. Bir bebeğin yapımı tasarımı ve uygulamasıyla her şeyini kendim yaptığım için neredeyse bir günümü alıyor. Sipariş verenlere sıraya sokarak teslim tarihi veriyorum, kabul ederlerse yapım listeme alıp verdiğim tarihte teslim ediyorum. Bebekleri tasarlarken kendi albümüm için kolay tanımlamak adına onlara isim koyuyorum, ‘saçları çilek gibi olsun, elbisesi lokuma benzesin’ diyenler de oluyor. Bebek alıcısına benim koyduğum isimle gidiyor ama tabii ki isteyen istediği ismi koyar. Daha çok büyükler kendileri için veya arkadaşlarına hediye etmek için sipariş veriyorlar, çocuk için isteyenler daha az. Böyle olacağını düşünmemiştim ama erkeklerden de oldukça talep var. Gençler de oldukça ilgi gösteriyor. Onlara cazip gelen el yapımı olması dışında daha çok bez bebeklerin sadece onlara ait olması, aynısından bir ikincisinin olmaması. Mağazalarda satışı yok. Bir bebeğin yapımı tasarımı ve uygulamasıyla bir günümü alıyor. Bu yüzden mağazalarda olabilmesi mümkün değil. Bunun için seri üretim gerekir, o zaman da el yapımı özelliği tamamen kaybolur, herhangi bir oyuncak mağazasında gördüğünüz bez bebeklerden bir farkı kalmaz. Ben asla ‘el yapımı size özel bez bebek’ özelliğini bozmak istemiyorum bu yüzden de seri üretime geçmeyi düşünmüyorum.’’ 50 cm’lik bebeklerin fiyatı 60 YTL. Bebekleri görmek isteyenler için internet adresi:www.nilinbebekleri.com MÜZİSYEN VE BÖREK ARASINDAKİ FARK... Yani sevdiği işi yapabilen ve iyi bir dostu olan şanslı kesimdensiniz... “Evet çok şanslıyım gerçekten. İkisi açısından da... Bu arada konservatuvarın birinci sınıfındayken bir hocamız şöyle demişti: ‘Çocuklar bir tepsi börekle, Türkiye’de yaşayan bir müzisyen arasındaki fark nedir biliyor musunuz’. Bilmiyoruz dedik biz de tabii. O hemen ekledi: ‘Birisi dört kişilik bir aileyi doyurabilir, diğeri ise doyuramaz’. Ülkmizde müzik yaparak geçinebilmek maalesef çok zor. Bu noktada kendimi çok şanslı sayıyorum.” Albümün prodüktörü de Tolga Çevik galiba.... “Evet. İnsanlardan gelen tepkiyi o kestirebiliyordu. Ben ise korkuyordum açıkcası. ‘İnsanlar benim şarkılarımı mı beğeniyorlar? Olur mu öyle şey’ diye yaklaşıyordum konuya. Şarkılarımı tabii ki ben hep çok beğendim ama bu kadar geniş bir kitlede alıcı bulacağına inanmıyordum. Çünkü piyasayı biliyorsunuz ve benim şarkılarım da onlarla çok örtüşen şarkılar değil. Ama Tolga hep şarkıların beğenileceğini söylüyordu bana. Zaten albüm onun fikriydi. Lafta kalmadı, beni yüreklendirdi ve oldu. Ben sadece içindekileri koydum, albüm gerçekten onun eseri.” Albümden beklentiniz ne? “Benim kendimle ilgili bir derdim, beklentim yok açıkcası. Zaten 30 yaşındayım. Profesyonel kariyer açısından 30 yaşında ilk albüm yapmak, beklentim olmadığını gösterir. Benim en büyük hayalim, küçücük bir odanın içinde yazdığım şarkıları bir gün insanların hep bir ağızdan söylemesi...” Bebeklerin çoğu geceleri acıktıkları için uyanıyor Milupa bebeklerin uyku alışkanlıklarını gözlemlemek amacıyla bir anket düzenledi. Ankete katılan yaklaşık 14 bin annenin yüzde 83’ü, bebeklerini gece uyku arasında beslediğini belirtti. Anketten çıkan sonuca göre bebeklerinin uyanma nedenleri, yüzde 68 açlık, yüzde 26 diş çıkarma, yüzde 6 gaz sancısı. Milupa’nın düzenlediği ankete göre, annelerin yüzde 84’ü bebeklerini gece uykuya yatırmadan önce, uyumasını kolaylaştırmak için besliyor. Annelerin yüzde 30’u, 036 ay aralığındaki bebeklerine biberon maması veriyor. Ayrıca annelerin yüzde 83’ü, bebeklerini gece uyku arasında da besliyor. Anneler, bebeklerinin gece uyku arasında uyanma sebebi olarak da yüzde 68 açlık, yüzde 26 diş çıkarma, yüzde 6 gaz sancısı olarak belirtiyor. Gece uyku arasında beslemek için de annelerin yüzde 23’ü biberon mamasını, yüzde 6’sı anne sütünü tercih ediyor. Ankete göre, annelerin yüzde 61’i bebekleri ile birlikte uyuyor. Annelerin bebeklerini uyutmak için uyguladığı özel teknikler ise, yüzde 55 ayakta sallamak, yüzde 31 birlikte uzanmak, yüzde 13 ninni söylemek, yüzde 1 kitap okumak. Bebeklerin yüzde 78’i emziğiyle uyurken yüzde 14’ü battaniyesi, yüzde 8’i ise oyuncağı ile uyuyor. Anket sonuçlarını değerlendiren Milupa uzmanları, bebeklerin uykularının kesintisiz ve daha konforlu olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek bu nedenle annelere şu önerilerde bulundular: ? Bebeğinizin uyku düzenini anlayın. Hangi saatlerde daha rahat uyuyor, uykuya dalmadan önce neler yapmaktan hoşlanıyor. ? Bebeğinizin uyku düzenini ve uykusu geldiğinde nasıl davrandığını gözlemleyin. Uyku saatlerinin her gün aynı olmasına dikkat edin. Böylece bebeğinizin uyku alışkanlıklarını öğrenebilir ve uykuya dalmasına yardımcı olabilirsiniz. ? Unutmayın bebeğinizin düzenli bir uyku programının olması ileride doğru uyku alışkanlıkları kazanması açısından çok önemlidir. ? Bebeğinizi rahatlatın. Uyku saati yaklaşırken bebeğinizle oyun oynayarak banyosunu yaptırın. Oyun oynayarak bebeğinizi dozunda yormak daha rahat uyumasını sağlar. Uyku saatlerinden önce ritüeller ve özel oyunlar yaratarak uykuya dalma rutinini keyifli bir hale getirebilirsiniz. ? Uyku için mekan önemlidir. Bebeğinizin uykusunun geldiğini anladığınızda karyolasına götürün. Yumuşak battaniye ve uyku setiyle karyolasının konforlu ve rahat olmasını sağlayın. Uyuduğu odanın karanlık ve sessiz olmasına, çok sıcak veya soğuk olmamasına özen gösterin. ? Huzurlu ve güvende hissettirin. Uykuya özel oyuncaklar, sizin kokunuzun sindiği bir battaniye, yatağının başına asılı bir dönence kendini huzurlu ve güvende hissetmesine, uykuya daha çabuk dalmasına yardımcı olur. ? Karnının tok olduğundan emin olun. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle