19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ 3 sergi Sanat Yazı Kare Sanat Galerisi 2008 yazında kapılarını sanatseverlere açık tutuyor. Yaz boyunca hafta içi açık olacak galeride Zeki Faik İzer’den Burhan Uygur’a, Ergin İnan’dan Zühtü Müridoğlu’na birçok ustanın farklı tekniklerle yaptıkları eserleri ve genç yeteneklerin eskiyeni işleri dönüşümlü olarak sergilenecek. “Sanat Yazı”nın ilk sergisi 11 Temmuz’a kadar ziyarete açık olup Türk Sanatı’nın önemli ustalarından Zeki Faik İzer, Sabri Berkel, Zühtü Müridoğlu, Ferruh Başağa’nın baskı ve desenleri ile Saim Bugay’ın son heykellerinden oluşuyor. (Tel: 0 212 230 58 91) Dijital makineler kıskançlıktan çatladı Adanalı 33 genç çay, helva kutularından fotoğraf yaptıkları fotoğraf makineleriyle sergi açtılar İstanbul Modern, şu sıralar oldukça etkileyici bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Adana’da okuyan yaşları 12 ile 21 arasında değişen 33 genç, kendi yaptıkları fotoğraf makineleriyle iğne deliği yöntemini kullanarak fotoğraf çekmişler ve izleyenlere sanat için tek ihtiyacın arzu ve azim olduğunu kanıtlıyorlar. Camera Obscura SİNEM (Karanlık Kutu)’dan yararlanarak çekilen DÖNMEZ fotoğrafların yüksek megapikselli kameralarda çekilenler kadar net ve parlak değil elbette. Ancak gelişen teknolojiden yararlanarak böylesi fotoğraflar çekmenin imkansız olduğunu da vurgulamakta yarar var. Sadece bu yöntem bu şekilde fotoğraf çekmeye izin veriyor. Bununla da bitmiyor. Örneğin canlı varlıkların fotoğraflarını bu teknikle çekmek çok zor ancak Adanalı gençler bunu bile başarmış. Bu büyük bir emek ve özveri gerektiren bu tekniğin ortaya çıkardığı görüntüler gerçekten etkileyici. Hele hele yetenekleriyle Adana’dan İstanbul’a kadar gelebilen 33 gençten bahsediyorsak, sergideki çay kutularını, basit üç demir parçasından yapılmış tripodları gördüğünüzde siz de hem fotoğrafların güzelliği hem de bu emek karşısında duygulanacaksınız. İğne Deliği Fotoğrafları sergisi, hem fotoğrafların anlatımı hem de büyük uğraş gerektiren kompozisyonları ile oldukça dikkat çekici. Bambaşka bir dünya sunuyor ‘İğne Deliği Fotoğrafları’. Adana Adasokağı Lisesi’nde öğretmenlik yapan Nuri Gürdil, eğitim verdiği okullarda ülkedeki tüm okullara örnek olacak bir çalışma başlatmış. Gürdil, altı yıldır AFAD (Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği) üyesi. Orada fotoğraf eğitimi aldığından beri öğrencilerileriyle fotoğraf çalışması yapmak istemiş ancak öğrencilerin fotoğraf makinesi edinmesi sorun oluyormuş. 2003 yılında katıldığı bir atölye çalışmasında “pinhole” tekniğini öğrenen Gürdil, aradan üç yıl geçtikten sonra bozulan fotoğraf makinesinin yenisini almaya gücü yetmeyeceğinden nasıl fotoğraf çekebilirim diye düşünürken aklına pinhole yöntemi gelmiş. Ve öğrencilerle de bu yöntemle çalışmaya karar vermiş. “Bilinen ancak pek uygulanmayan bir yöntemle böylesine zor koşullara sahip okullarda fotoğraf üretmek mümkündü. Pahalı fotoğraf makinelerine, objektiflere ve daha binbir çeşit aksesuara gerek duymadan, basit bir Camera Obscura ile Pinhole fotoğraflar elde edebilirdik!” diyor. Çalışmaya katılan her öğrenci kendi ‘camera obscura’sını kendi yapmak zorunda. Bu sergide camera obscuralar, helva kutusu, çay kutusu, parfüm seti kutuları. Kendi fotoğraflarını kendi tab etmiş öğrenciler. Yani sergide göreceğiniz her şey bu gençlerin kendi el emeği ve göz nurları dersek yanlış olmaz. Masal Anlatıcısı Eti Behar’ın işleri, Masal Anlatıcısı ve Dinleyenler’i ile birlikte ses tekniklerinin kullanıldığı yerleştirmeyle sanatçı kendisini de bir masal anlatıcısı olarak konumluyor sergisinde. Bugün İstanbul Büyükada Adaevi’nde açılacak ve 11 Temmuz’a kadar izlenebilecek sergide ayrıca Eti Behar “masal anlatıcısı” projesi çerçevesinde iki performans sanatçısı hikaye anlatacak. Yarın Necla Köse “yuva”, 7 Temmuz’da Leyla Okan “kırmızı sicimle örgü örme” performansları ile Adaevi Yaz Etkinlikleri’nde iki ayrı hikâye anlatacaklar. (Tel: 0 216 382 52 80) İğne deliği Günümüzde bazı önemli fotoğrafçılar tarafından da kullanılan ve 29 Nisan’ın “Dünya İğne Deliği Günü” ilan edilmesine neden olan bu anlatım biçimi, aslında çok basit bir ilkeye dayanıyor. İlk kez, M.Ö. 5. yüzyılda Çinli düşünür Mo Tzu, nesnelerin ışığı her yönde yansıttığının farkına vararak, yazılarında çok küçük bir delikten geçen ışığın yarattığı ters görüntüyü belirtir. “İğne Deliği” fotoğraflarında, bilinen fotoğraf makinelerindeki objektiflerin yerini 0.251 mm çapındaki bir iğne deliği alıyor. Işık bu delikten geçerek, karanlık ortam sağlayan kutunun içinde bulunan ışığa duyarlı yüzey (film ya da kart) üzerinde bir görüntü oluşturuyor. Işık geçirmeyen her kapalı ortam, bir iğne deliğinden sızan ışıkla ‘camera obscura’ya dönüşebiliyor. Kutuya açılan iğne deliğinin karşısına bir fotoğraf filmi ya da kâğıdı yerleştirilip, kutu fotoğraf çekimine hazırlanıyor. Birçok nesneden kamera olarak yararlanmak mümkün. Sergide, genç fotoğrafçıların fotoğraf çekimini gerçekleştirdikleri iğne deliği düzenekleri de sergileniyor. Daha Yakın Solmaz Aksoy, 19. kişisel sergisi ile Bozcaada’da. “Zaman, hep. İnsan bir var, bir yokmu? Mekan, çokmu?” şeklinde sergi konseptini açıklayan sanatçının resimlerinde, “zamaninsanmekan” kavramlarının çakıştığı Galata Kulesi ve İstanbul imgesi ön plana çıkıyor. Sergi, 18 Temmuz’a dek Bozcaada Rengigül Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilir. İlk yıl Eylül’den Ekime kadar öğrencileri inandırmaya çalışarak geçmiş zaman ve şansları yaver gitmiş olmalı ki, ilk çekimde görüntü elde etmişler. “İlkinde görüntü elde edemeseydik bu iş oracıkta bitecekti” diyor. 2025 kadar bir öğrenci grubuyla geçen yılın sonuna kadar çalıştıktan sonra okul değiştiren Gürdil, yeni okulunda da böyle bir grup kurmuş. Sonrasında dalga dalga yayılmaya başlamış Adana okullarında bu çalışma. En sonunda Seyhan, Yüreğir ve Pozantı ilçelerinde, ilköğretim ve lise olmak üzere, on ayrı okulda yaklaşık 50 kadar öğrenci ile çalışmalara devam etmişler ve ikisi ilköğretim, yedisi lise olmak üzere dokuz okuldan 33 öğrenci ile İstanbul Modern’de sergi açtılar. Gürdil, yaptıkları çalışmayla fotoğraf için pahalı makinelerden çok, akıl ve özveriye ihtiyaç olduğunu, fotoğrafı çekenin makineler değil insanlar olduğunu göstermek istediklerini vurguluyor. Makineye değil özveriye gerek var Geçen yılın sonunda bu çalışmayı AB Projeleri kapsamında projelendirmiş ve kasım ayından itibaren DPT AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından sağlanan AB hibesi alınmış. Bu, tüm harcamaları Gürdil finanse etmek durumunda kaldığı için projenin büyümesindeki engelleri kaldırmış ve böylece Adana dışındaki anıtsal yapıları da fotoğraflayabilmiş öğrenciler. Bu katkı gruba yeni öğrencilerin katılmasına, çalışmanın nicelik ve niteliksel olarak büyümesine de olanak sağlamış. Gürdil, gerçek fotoğraf makineleri kullansalardı yine fotografik açıdan başarılı olabileceklerini ancak serginin ve çalışmanın bu kadar dikkat çekici olmayacığını söylerken, ilerde imkanları kısıtlı okullarda alternatif yöntem olarak bu çalışmayı yaygınlaştırmak ve eğitim sürecine katkı yapmak istediklerini belirtiyor. Gürdil, bu çalışmanın diğer okullara da örnek olmasını istediğini dile getirirken, “Bu yöntemle tüm devlet okullarında fotoğraf çalışması yapılabilir, böylece “fotoğraf kulüpleri” işlerlik kazanabilir. Fotoğrafik bir başarı olsun ya da olmasın, fotoğraf çalışmaları ile öğrencilerin şiddete, uyuşturucuya ve suça yönelmelerini engelleyebiliriz. Bu çalışmayla birçok öğrencinin ufku genişledi diye düşünüyorum. Farklı ve zengin bir dünyanın olduğunu keşfettiler. Başarı için disiplin, akıl ve özveriye ihtiyaç olduğunu anladılar. Fotoğraf çekmek için iyi bir işe ve pahalı bir fotoğraf makinesine gerek olmadığını gördüler. Bu çalışmanın, en azından, kültürsanat bilinci belirli oranda gelişmiş, fotoğrafa ve her türlü estetik ürüne saygı duyan, kendisiyle ve kentiyle barışık, üretken, yaratıcı, misyon ve vizyon sahibi, entelektüel bireylerin yetişmesine hizmet edeceğini umuyorum. Ve bir hayalimiz daha var: Yaptığımız çalışmayı kitaplaştırmak ve bunu da Türkiye’deki tüm lise kitaplıklarına hediye etmek istiyoruz” diyor. Sponsorluğunu Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş’nin üstlendiği, küratörlüğünü Engin Özendes’in yaptığı, fotoğraf sanatının tarihsel bir dönemini yeniden yaşatan 67 fotoğraftan oluşan sergi, 24 Ağustos tarihine kadar İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi’nde yer alacak. tiyatro Susmayan Nefes: Pir Sultan Abdal Aytekin Özen’in yazıp yönettiği oyun 16.yy ‘da geçiyor. O dönemin uygulanan yanlış siyasetlerin, kardeşi kardeşe kırdırdığı, ağır vergiler altında halkı yokluğa ve yoksulluğa ittiği, acımasızca sömürdüğü yıllar. Sömürüye karşı duranlar, hakkını arayanlar, zindanlarda işkenceler görüyor sonra da asılıyorlardı. Tarihin tozlu sayfalarında unutulmaya ya da unutturulmaya yüz tutmuş bir destandır Pir Sultan Abdal. Oyun bugün Caddebostan Kültür Merkezi’nde izlenebilir. (Tel: 0 216 386 26 81) Kızıl Rudi’nin 40 yıl sonraki ‘intikamı’ Türkiye, tek bir zeytin ağacı olmayan köyün adını Zeytinlik yapadursun, Almanlar 68 hareketinin liderlerinden Kızıl Rudi lakaplı Rudi Dutschke’nin adını Berlin’in en merkezi caddelerinden birine verdi. Hem de halkoylamasıyla. Üstelik bu cadde Rudi’nin suikastına sebep olmakla suçlanan Alman medya devi AxelSpringer’in ana merkezinin de bulunduğu cadde. Artık Springer istese de istemese de kartvizitine Kızıl Rudi’yi de ekliyor. 1968 hareketinin Almanya’daki en önemli isimlerinden biri olan Rudi Dutschke’nin adı 30 Nisan Çarşamba günü resmen bir sokağa verildi. Üzerinde dönemin gençlik hareketinin tepkisini çeken Alman medya devi Axel Springer Verlag’ın binaların da olduğu Kochstrasse Caddesi’nin adı artık Rudi Dutschke ile anılıyor. Aslında bu isim değişikliği o kadar da kolay olmamış. Yerel yetkililerin aktardığına göre 3 yıl önce caddeye yerel belediyenin Rudi Dutschke ismini vermek istemesine Hıristiyan Demokrat Parti ve AxelSpringer karşı çıkmış. Karşılıklı dava süreci başlamış. Mahkeme sonucunda geçen yıl gidilen halkoylamasına 185 bin kişi katılmış. Oyların yüzde 57’sini Kızıl Rudi’nin almasının ardından Berlin Eyalet Mahkemesi, bu yılın nisan ayı başlarında, “Kochstrasse Caddesi’nin adı Rudi Dutschke Caddesi olarak değiştirebilir” kararı alınca, yıllar süren tartışmada son nokta da konulmuş. Kızıl Rudi’nin adının Berlin’de bir caddeye verilmesinin belediye başkanının da yer yer aldığı geniş katılımlı kutlamayla gerçekleştirildiği tarihlerde (Mayıs 2008) Türkiye’de ise İstanbul’da “Tayyip Sokak”, “Cumhuriyet Çıkmazı” gibi yerel belediyelerin birkaç kişiyle aldığı kararlarla değiştirilen ve sistemle hesaplaşmayı çağrıştıran isimler tartışılıyordu. Yaşanan bu tartışmaların aslında Türkiye tarihinde farklı boyutlarda da olsa geçmişi oldukça derin. Yine geçen yıl adı İstanbul sevdasıyla özdeşlemiş Piyer Loti Tepesi, Eyüp Sultan Tepesi ile değiştirilmek istenmiş ama gelen tepkiler üzerine geri adım atılmıştı. Cumhuriyet tarihi boyunca bakıldığında ise yapılan araştırmalar 30 binin üzerinde yerleşim birimi veya yerin adının değiştirildiğini NECDET ÇALIŞKAN Zeytini yok ama adı Zeytinlik Beş bin yıllık geçmişi olan Ani Antik Kenti, Medeniyetler İttifakı’nı dilinden düşürmeyen AKP’nin bir önceki turizm snmdnmz?gmail.com C MY B C MY B ortaya koyuyor. İlk olarak 1925 yılında Artvin’de İl Genel Meclis’i kararlarıyla başlayan isim değiştirme işlemlerinin resmileşmesi içişleri Bakanlığı’nın 1940’ta hazırladığı 8589 sayılı genelge ve 1949’daki 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’na dayanıyor. O tarihten bu yana ismi değiştirilen köylerin sayısı 30 bini aşarken (ki bu sayıya her beş yılda bir yapılan yerel seçimle gelen başkanın siyasi veya dini keyfine bağlı olarak ismi değiştirilen mahalle, cadde, bulvar, sokak adları dahil değil), bu rakam resmi verilere göre “1950’li yıllardan bu yana Türkiye’deki her üç köyden en az birinin adının değiştirildiğini” de ortaya koyuyor. Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yoğunlaşan bu isim değişikliklerine, o günün ihtiyaçları, yabancı isimlerin Türkçeleştirilmesi gibi “masum” gerekçeler öne sürülse de, çoğunlukla resmi ideolojinin söz konusu yerde kendini daha net ortaya koyma amacını güttüğü de açık. bakanının rahatsız olması nedeniyle Anı Antik Kenti olarak değiştiriliyor. Hatta bu isim değişiklikleri o kadar çarpıcı boyutlara varabiliyor ki Rize’nin Ardeşen ilçesindeki tek bir tane bile zeytin ağacı olmayan Mamala’ya “Zeytinlik”, geçimini çaydan sağlayan Sifat’a “Pirinçlik” adı verilebiliyor. Üstelik Karadeniz’de son zamanlarda adı değiştirilen köyler bunlarla da sınırlı değil. Ardeşen’deki Lazca, Çamlıhemşin’deki Ermenice, Artvin’deki Gürcüce kökenli köy adları birer birer değiştiriliyor. İşte bunlardan sadece birkaç örnek: Çamlıhemşin: Zano Topluca, Gvandi Çayırdüzü, Mekaleskirit Dikkaya, Abiçğo Köprübaşı, Komilo Muratköy, Vice Çamlıca, Çinciva – Şenyuva… Ardeşen: Tolikçet Şehitlik, Timisvat – Köprüköy, Angvan – Şenyamaç, Bakkoz – Yamaçdere, Sifat – Pirinçlik, Mamala Zeytinlik, Zurğa –Kurtuluş, Mağatoba – Yeniköy, Atina – Pazar, Viçe – Fındıklı… Artvin: Maçaheli Camili, Ahaldaba Tepeköy, Carat – Köprükaya, Dobartzul – Meşeli, Mamanelis – Yavuzköy, Tibet – Cevizli, Vanta – Elmalı… Rize: Koriloz – Adacami, Savelos – Ambarlı, Şatroz – Gölgeli, Litmiyoz – Beşikçiler, Voniti Rum – Tepecik… Acıyı Bal Eyledik Tiyatro Zeytindalı Sahneledikleri “Acıyı Bal Eyledik” ile Ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil şiirlerini müzik ve belge filmler eşliğinde sahnelerken yakın dönemi ve bu dönemi tanıklıklarla aktarıyor. Erkal Umut’un derleyerek sahneye koyduğu gösteride yine Umut tarafından derlenen ve kurgulanan belge filmler ile Türkiye’nin kimi siyasal ve ekonomik dönemeçleri anlatılıyor. Oyun, 11 Temmuz’da Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. (Tel: 0 216 414 22 39) Gönül Hırsızı 20. ENKA Kültür Sanat Yaz Etkinlikleri, Tiyatro İstanbul tarafından sahnelenen “Gönül Hırsızı” adlı tiyatro oyun ile devam ediyor. Oyunun yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu üstlenen Can Gürzap’a, Nilgün Belgün, İlkay Saran, Melda Gür, Levent Ululut, Ahsen Ever, ve Tuğçe Doras gibi önemli tiyatro sanatçıları eşlik ediyor. “Gönül Hırsızı”, François’nın, ilk karısı Betty, şimdiki karısı Catherine, metresi Barbara ve son sevgilisi Giselle ile yaşadığı komik olayları anlatıyor. Temposunu hiç düşürmeyen, kahkahalar eşliğinde izlenen “Gönül Hırsızı”; 9 Temmuz’da ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu’nda izlenebilir. (Tel: 0 212 276 22 14)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle