19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sinema ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? Dünyanın Merkezine Yolculuk (Journey to the Center of the Earth) Konusunu, Jules Verne’in ünlü romanı Dünyanın Merkezine Yolculuk’tan alan filmin başrollerinde Brendan Fraser, Josh Hutcherson, Giancarlo Caltabiano ve Anita Briem yer alıyor. Eric Brevig’in yönettiği film, Nasa teknolojisi ile üretilen Dijital üç boyutlu teknik kullanılarak, canlı oyuncular ile çekilmiş, animasyon olmayan ilk film olma özelliğini taşıyor. Maceraperest bir bilim adamı olan amcası ile İzlanda’ya giden Sean, burada onlara rehberlik eden Hannah’nın, tesadüfen gizli güzellikler ve tehlikelerle dolu bambaşka bir dünya keşfetmelerini konu alıyor. ? Yalnız Kalpler (Lonely Hearts) Todd Robinson’ın yönettiği filmde John Travolta, Salma Hayek, James Gandolfini ile Jared Leto rol alıyor. 1940’lı yılların sonunda Martha Beck ile Raymond Fernandez, Amerika’da adı çıkmış “yalnız kalpler Yalnız katilleriydi.” Gazeteye ilan veriyorlar, cevap veren Kalpler terk edilmiş dul kadınlara ilk olarak Ray, kendisini seksi Latin aşığı olarak tanıtıyordu. Böylece tuzağa düşen kadınları hem dolandırıyor hem de öldürüyorlardı. Ray ile Martha’nın tanışması önemli bir dönüm noktası oldu. ? Mamma Mia Phyllida Lloyd’un yönettiği ve Meryl Streep, Pierce Brosnan, Colin Firth ile Billy Nighy’nin oynadığı Mamma Mia’da babasının kimliğini keşfetmeyi ümit eden genç bir kız olan Sophie Sheridan’ın öyküsü, ünlü pop grubu Abba’nın hit şarkıları eşliğinde anlatılıyor. Sophie Sheridan evlenme aşamasına gelmiş genç bir kızdır. Nikahtan bir gün öncesinde annesi Donna’nın 20 yıl önce ziyaret ettiği Yunan adalarında yaşadığı geçmişinden üç erkek birden getirir. Batman’in tinsel yolculuğu Batman Begins’in (Batman Başlıyor/2005) devamı olan, Batman’i ve Gotham kenti yaşayanlarını bekleyen tehlikelerin alabildiğine büyüdüğü The Dark ASLI Knight (Kara SELÇUK Şövalye/2008) 25 Temmuz’da sinemalarımızda gösterime girecek. Memento (Akıl Defteri/2000), Insomnia (2002), The Prestige(Prestij/2006) gibi başarılı filmlerin yönetmeni Christopher Nolan, Batman Başlıyor, Prestij’in ardından gözde oyuncusu Christian Bale’le üçüncü kez çalışıyor. Batman, Kara Şövalye’de Gotham kentinin sokaklarını sarmış suç örgütlerinden geriye kalanları Teğmen Jim Gordon ve bölge savcısı Harvey Dent’in yardımlarıyla temizlemeye girişir. Fakat bu kez karşısında hiçbir kural tanımayan, salt yıkım isteyen Joker vardır. Hem Batman hem de Gotham bu yeni tarz suçluyla, Joker’le karşılaşmak üzeredirler. Batman Başlıyor’da alt kimliği Batman olarak çifte bir yaşamı olan sanayici Bruce Wayne’in çocukluğuna, geçirdiği sarsıntılara, korkularına, karakterin kökenine odaklanarak Bruce’un suçla, yozlaşmayla savaşarak nasıl Batman’e dönüştüğünü irdeleyen Nolan, Kara Şövalye’de ise Bruce’u iç varlığının derinliklerine doğru yeni bir yolculuğa çıkartıyor. Yönetmen, Batman’i kendi kendini yaratmış bir karakter olarak tanımlıyor: “Saf kişisel disiplinle, irade gücüyle kendisini insanüstü yetenekleri olan birine dönüştüren bir adamın öyküsü her zaman çok çekicidir. Batman’in göz kamaştıran olağanüstü serveti dışında Superman, Örümcek Adam gibi hiçbir süper gücü yoktur. Aklıma hep şu soru gelir: Finansal kaynaklarınızın olanaklarıyla elde edeceğiniz güç sınırsız olsaydı bunu nasıl kullanırdınız?”. Nolan, Bruce Wayne’le Batman arasında bölünmüş karakter için rolünün içinde eriyebilen bukalemun oyuncu Christian Bale’i Batman’de olması gereken karmaşıklığı ve duygusal boyutu kattığı için seçmiş. Batman Başlıyor’da bilinçli olarak karakterin tümüyle gerçekçi ve çağdaş bir dünyada var olmasını öngören sinemacı, Kara Şövalye’de de bu vizyonunu sürdürüyor. Bruce Wayne’le Batman sürekli uyum içinde değiller. Bruce için iyi olanla Batman için doğru olanı yapmak arasında bir çatışma yaşanıyor. Bruce, Batman’i özgür bırakmanın, onu dizginleyememenin acısını çekiyor. “İlk filmde Bruce gücünü denetlemeye çalışıp başarıyordu. Burada ise gücünü sonuna dek kullanıyor. Ayrıca zamanla, deneyimlerinin sonucunda bu gücünü bırakımayacağını da ayrımsıyor” diyor Batman’i canlandıran Christian Bale. Bale’e göre Bruce’un Batman’e gerçekten gereksinimi var. O, artık sorumluluklarını üstlenmiş daha olgun bir adamdır. Bu gelişimi yorumunda yansıtan Bale, Bruce Wayne ya da Batman’i hiçbir zaman süper kahraman olarak algılamamış: “O, vurucu gücünü teknolojiden alıyor. Batman bir insan, onu hem güçlü hem de zayıf noktalarıyla canlandırmak ilginçti” diyen Bale senaryonun beklediği oranda iyi olduğunu belirtiyor. Sorun varsa çözüm de var Kız Kardeşim Evleniyor (Margot at the Wedding), aileye dair sarsıcı ve bunaltıcı bir “kara mizah” denemesi. Bu filmde istisnasız herkes, küstah, ukala ve sevimsiz… Elbirliğiyle dağ gibi sorunlar yaratıyorlar, sonra paşa paşa oturup onu çözmeye çabalıyorlar. Ne denir? Allah akıl fikir versin… Zombi filmlerinin yaratıcısı, korku sinemasının yaşayan efsanesi George A. ALPER Romero’nun son filmi TURGUT Ölülerin Günlüğü (Diary Of The Dead) ise, insan mı daha alperturgut.blogcu.com yabanî yoksa “yaşayan ölüler” mi sorusuna yanıt arayan ilginç bir seyirlik. Türü sevenler kaçırmasın. Kız Kardeşim Evleniyor’un senaristi ve yönetmeni Noah Baumbach aynı zamanda ünlü The New Yorker dergisinde yazarlık yapıyor. Bir önceki filmi Mürekkep Balığı ve Balina’da rüştünü ispatlayan Noah’ın hiç şüphesiz geleceği de parlak görünüyor. Noah, filmini “yeni dalga” akımının önemli isimlerinden 88 yaşındaki Fransız yönetmen Eric Rohmer’e ithaf etmiş. Kız Kardeşim Evleniyor’un kurgusu Carol Littleton’a, görüntü yönetmenliği ise Haris Savides’e ait. Filmin başrollerinde, geçenlerde anneliğe terfi eden her dem güzel Nicole Kidman, en ağır yapımların gediklisi, üstün yetenek Jennifer Jason Leigh (Jennifer ile yönetmen Noah 2005’ten buyana evliler), musikişinas komedyen Jack Black ve iyiden iyiye meşhur olmasına karşın bağımsız yapımlardan kopamayan Sicilyalı kökenli karakter oyuncusu John Turturro var. İlk kez 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin “Amerikan Bağımsızları” kuşağında gösterilen Kız Kardeşim Evleniyor, dün vizyona girdi. Neredeyse soluklanma süresi kadar bir ana sıkıştırılan filmin, bireye, aileye, inadına büyüttüğümüz sorunlarımıza ve rayından çıkmış ilişkilere dair söyleyeceği pek çok şey bulunuyor. Kız Kardeşim Evleniyor, akıcı diyaloglara, tuhaf ama erdemli tiplere, gereksiz bazı bölümlere ve kekremsi bir atmosfere sahip. Sonuçta; kaliteli bir trajikomedi denemesi diyebileceğimiz bu film, üzgünüz ki herkese (özellikle sıkılma sevdalıları uzak dursun) değil gerçek sinemaseverlere hitap ediyor. Malcom ile evlenmek üzeredir. Ama işler çığırından çıkmak üzeredir, çünkü riyakâr yazarımız Margot beraberinde karmaşayı da getirmiştir. Malcom’dan nefret etmek, Margot’un ilk icraatı olur. Aslında Margot, kız kardeşinin düğününden ziyade kendinden bile daha menfaatçi olan sevgilisi için gelmiştir. Margot’un halimselim eşinin de olay yerine intikaliyle her şey arapsaçına dönüşür. Katil kılıklı komşuların tedirgin edici varlığını ise unuttuk sanmayın. Ardından eski defterler açılır ve tüm pislik ortaya saçılır. Karşılıklı suçlamalar, mesnetsiz iddialar ve tek tek açıklanan sırlar nedeniyle, düğün evininin neşesi kaçmış, cenaze evinin karamsarlığı ve hüznüyle yer değiştirmiştir. Hiç kuşkusuz, kısırdöngüden kurtulmak ve çözüm üretmek yine de kendi ellerindedir. JOKER YENİLENDİ Konunun kapsadığı herşeyde yenilenmeye giden film ekibi yepyeni bir Joker yarattı. Jack Nicholson’ın oynadığı eski, yaşlı Joker’den (Batman, Yön: Tim Burton/1989) değişik, punk modasından, Sex Pistols, Pete Doherty, Iggy Pop’tan esinlenerek modern bir Joker kurgulandı. 28 Ocak 2008’ de aşırı dozdan 28 yaşında yaşamını yitiren Avustralyalı oyuncu Heath Ledger’ın (Vatansever, Grimm Kardeşler, Brokeback Dağı) oynadığı Joker’in makyajını makyör John Caglione Jr, Nolan’ın önerileri doğrultusunda düzenledi. Giysilerini değiştirmeyen, yıkanmayan, arabasında uyuyan Joker’in karmaşık, tedirgin edici görüntüsünü Caglione Jr, Francis Bacon’ın tablolarından esinlenerek gerçekleştirdi. Barok karabasanın ustası Bacon’dan etkilenen Caglione Jr, Joker’ in yüzünün insan türünün en kaba ilkel güdülerini, yitik bir ruhu, deliliğin cehennemine inen ürkünç basamakları çağrıştırdığını vurguluyor. Teknoloji tutkunu olan Batman’in giysisi de yenilendi. Daha yüksek teknolojiyle yaratılan bu özentili modern giysi de zırhlı donanım, hava dolaşımına izin veren bir ağ var. Birbirine bağlı 50 parçadan oluşan giyside parçalar birlikte deviniyorlar. Bu da oyuncuya davranışlarında kolaylık ve rahatlık sağlıyor. Batman’in arabası Batmobil Kara Şövalye’de de karşımıza çıkıyor. Otomobilin yanısıra hibrit motosiklet Batpod’da var. Filmin izleyicilerin belleklerinde yer edinecek ana sahne dev bir tırın görkemli bir devrilmeyle takla attığı sahne. İçinde şoförüyle birlikte 16 metre uzunluğunda bu kamyonun arka ucu ön ucunun üzerinden geçirildi. Kara Şövalye, Chicago, Hong Kong ve Londra’daki mekanlarda çekilerek filmin gerçekliği tam ölçekte yansıtıldı. Filmde Christian Bale, Heath Ledger’la birlikte Aaron Eckhart (Savcı Harvey Dent), Gary Oldman (Teğmen Jim Gordon), Michael Caine (Uşak Alfred), Morgan Freeman (Lucius Fox), Maggie Gyllenhaal (Rachel Dawes) oynuyorlar. Kara Şövalye’ deki sıradışı dünyayı insan gerçeği, sevgi, mizah ve trajediyle renklendirmeye kararlı Christopher Nolan “Bence kadın, erkek, genç, yaşlı hepimiz sinemaya umursadığımız ve ilgilendiğimiz şeylerin gündelik yaşamımızın ötesinde coşku verici bir diyara açılan etkileyici yansımalarını görmek için gidiyoruz. Kara Şövalye’de yapmak istediğim tam da bu” diyor. KORKU SEVENLERE... Gösterime giren bir diğer film ise Ölülerin Günlüğü (Diary Of The Dead)… Yaşı 70’e dayanan George A. Romero’nun yazıp, yönettiği bu eğlencelik hortlak filmi, eminim türü sevenler için ideal bir seçenek olacaktır. Filmini, adı sanı pek duyulmamış oyuncularla kotaran Romero, sık sık yamyam zombi filmlerine göndermeler yapıyor, İkiz Kuleleri yıkan saldırıdan beri her şeyden ürken Amerikalılarla, korku filmi klişeleriyle ve internet gençliğiyle dalgasını geçiyor. Az parayla, çok ses getiren filmler yapmak ise ancak onun gibi ustalara dair bir haslet olsa gerek… Filmimiz, bir grup sinema öğrencisinin ormanlık alanda korku filmi çekerken zombilerle karşılaşmasıyla başlıyor. Sonra insan ölmemek için avcı oluyor, içindeki tüm vahşet açığa çıkıyor. Onlar sığınılacak bir liman ararken, tarihe not düşmek adına çekim yapmayı sürdürüyorlar. Kurgusal öykü, gerçeğin ta kendisi oluyor. Zombiler mi tehlikeli, yoksa sıradan yurttaşlar mı? İşte bunun yanıtını sizler vereceksiniz. PİREYİ DEVE YAPAN İNSANDIR Nevrotik, kurnaz, bencil, sorun küpü ve sivri dilli kadın yazarımız Margot Zeller, büyüme çağındaki oğlu Claude ile birlikte zıt karakterli kız kardeşi Pauline’e misafir olurlar. Alçakgönüllü, iyi kalpli ve hür bir kadını betimleyen Pauline Hanım, ne hikmetse kaba, aylak ve antipatik sanatçı C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle