Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 19 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ Pentagon’un Hollywood operasyonları Filmi için ordunun desteğini almayı reddeden yönetmen Oliver Stone: Kendi bakış açılarını satmak için hepimize fahişe muamelesi yapıyorlar! Pentagon’un Amerikan film yapımcıları ile “işbirliği” üzerine bir dizi tartışma sürüyor, hatta bu konuda Türkçe’de de yayımlanmış bir kitap bile bulunuyor.* Konunun yeniden gündeme GAMZE girmesine yol açan gelişme ise, yakın dönem vizyona ERBİL girmesi beklenen Irak ile ilgili savaş filmleri hakkında yapılan değerlendirmeler... “Hollywood’un küçük sırlarının en kirlisi” olarak bilinen Pentagon’la işbirliğinin kökeni 1927 tarihli ve Oscarlı The Wings (Kanatlar) adlı filme kadar uzanıyor. Ama asıl yoğunlaştığı dönem İkinci Dünya Savaşı sonrası. Vietnam Savaşı’nın ardından Amerikan ordusunun “istemediği” biçimde yapılan bir dizi filme karşın, işbirliği devam ediyor. Hollywood Operasyonları kitabının yazarı David Robb’a göre, “Bu işbirliği devam ediyor, çünkü Pentagon Hollywood’un istediği bir şeye filmler için milyarlarca dolar değerindeki askeri donanımı kullanma imkanı sahip ve Hollywood da, Pentagon’un istediği başka bir şeye milyonlarca izleyiciye ve potansiyel askerlere ulaşma olanağı sahip. Pentagon, Hollywood’a yardım etme sebepleri hakkında oldukça dürüst. Ordunun kendi rehber kitabına, ABD Ordusunun Eğlence Endüstrisiyle İşbirliği Hakkında El Kitabı’na göre bu işbirliği, ‘yeni personel alımına ve personelin göreve devam etmesine’ yardımcı olmalıdır.” Görüldüğü gibi ABD ordusu için hedef, belli ve basit bir halkla ilişkiler faaliyetinin ötesinde kendi varlığının sürekliliğiyle ilgili ve olabildiğince açık (!). olacağına kesinlikle inanıyoruz. In the Army Now, filmi için sizinle ve ABD ordusuyla yaptığımız işbirliği son derece tatmin ediciydi. Sizinle bir başka ordu yanlısı filmde çalışmayı dört gözle bekliyoruz.” Bugün Irak savaşıyla ilgili filmler sözkonusu olduğunda da tartışma benzer şekilde yürüyor. Konuyla ilgili haberler geçtiğimiz hafta ABD medyasında geniş yer tuttu. Ordunun Wilshire Bulvarı’ndaki bürosunda görev yapan irtibat yetkilisi Yarbay J.Todd Breasseale, hangi filmlere destek verileceğini belirliyor. Yarbaya göre Vietnam Savaşı sonrası çıkarılan dersler önem taşıyor. Bu dönemde film yapımcılarının savaş gazilerini “psikolojik olarak sorunlu” gösteren filmlere Apocalypse Now (Kıyamet) ve Born on the Fourth of July (Doğumgünü Dört Temmuz) gibi filmler imza atmış olmasının “acı bir tecrübe” olduğunu vurgulayan Breasseale, “80’ler ve 90’ların başında Vietnam Savaşı gazileri ‘öteki’ idi. Hollywood kaçık savaş gazileri yaratmıştı” diyor. Breasseale, Irak savaşı sözkonusu olduğunda benzer bir acı tecrübeyi engellemek istediklerini belirtiyor. Irak savaşı ile ilgili filmlerin esasen Vietnam Savaşı filmlerinden esinlenerek yapıldığını ve gerçeği yansıtma konusunda sorunları olduğunu savunan Yarbay, “Bu adam kaçık, çünkü savaşta” basitliğinde bir kavrayışın revaçta olduğunu, oysa ki detayların çok önemli olduğunu söylüyor. Breasseale, geçen yıl gösterime giren Brian De Palma’nın Redacted (Örtülü Gerçek) adlı filmini özellikle eleştiriyor. Film yaşanmış bir olayı anlatıyor: Bir ABD askeri Iraklı bir kıza tecavüz ediyor ve sonra onu ve ailesini öldürüyor. Olayın olduğu sırada Irak’ta görev yapmakta olan Breasseale, filmin Irak’taki tüm askerlerin suçlu olduğunu ima ettiğini söylüyor ve bunu çok saldırgan bulduğunu ekliyor. Ordunun desteğini alan ve sonbaharda gösterime girecek The Lucky Ones (Şanslılar) isimli film, çatışmalarda Redacted (Örtülü Gerçek) yaralanmış üç askerin New York’tan Las Vegas’a gidişini öykülüyor. Başrolde savaş karşıtı tutumuyla tanınan Tim Robbins’in oynadığı film, orduya göre, askerleri “daha rafine bir şekilde” resmediyor. Film çekilirken, Robbins (Çavuş Cheever) rolü hakkında Breasseale ile uzun konuşmalar yapmış. Breasseale, Şanslılar için, “tanıdık ancak farklı bir hikayeyi In the Valley of Elah (Tanrının Vadisinde) anlatmayı başardılar” diyor ve filmin detayları yakaladığını belirtiyor. Film tümüyle Amerika’da geçiyor ve savaşın ardından ortaya çıkan sorunlarla uğraşıyor. Buna karşın “Irak” sözü filmde hiç geçmiyor. Yapımcı Rick Schwartz filmin savaş karşıtı mı yoksa savaş yanlısı mı olduğuna seyircilerin karar vereceğini (!) söylüyor. Destek başvurusu reddedilen In the Valley of Elah (Tanrının Vadisinde) Pentagon’a var, CIA’ya yok Yalnızca Savunma Bakanlığı değil, CIA, FBI, Dışişleri Bakanlığı, Gizli Servis ve Beyaz Saray da film endüstrisiyle irtibat halinde personel çalıştırıyor. CIA’nin bu faaliyetlere geç başladığı ve irtibat bürosunun 1996’da kurulduğu söyleniyor. Kurum hakkındaki olumsuz imajın filmler ve TV şovlarından kaynaklandığı düşüncesiyle böyle bir yola girmiş. CIA’nin film yapımcılarıyla irtibatını sağlayan yetkili olan Chase Brandon, “Bu fikir, yedinci kattakilerin etrafa bakıp ‘imaj sorunumuz var’ dediklerinde, James Woolsey’den geldi. Filmlerde, kötü adam ya eski CIA ajanı ya da halen CIA ajanı bir düzenbazdır. Her zaman bir ayaklanmayı kışkırtır veya tetikçilik yaparlar. Her zaman hükümet deviren komplocu bir aygıt olarak çirkin bir şekilde temsil edilirler. Filmlerde bizimle veya çalışanlarımızla ilgili göndermeler hep olumsuzdur” diyor. Ancak, CIA yetkilileri, elinde film yapımcılarını “ikna edecek” Pentagon’un sahip olduğuna benzer olanaklar bulunmayışından hayıflanıyor. Brandon, Pentagon’daki meslektaşını kastederek “Phil Strub gerçekten de ‘altıncı ve yedinci sayfaların tamamen çıkarılmasını istiyorum, yoksa uçak gemimizi kullanamazsınız’ diyebilir. Biz bunu yapamayız, çünkü tek önerebileceğimiz, eğer isterseniz, çiftliğimizde çekim yapma iznidir” diye kısıtlarını (!) anlatıyor. FAHİŞE DEĞİLİZ! Onlar yaptıkları işin yalnızca bir pazarlık olduğunu düşünüyor ve “sansür” suçlamalarını kesin olarak reddediyorlar. Kendilerine yardım için yapılan başvuruları, senaryo ile ilgili “önerileri” kabul edildiği durumda kabul ediyorlar. İşbirliğinin diğer tarafındaki yapımcılar ve sinema insanları içinse durum biraz daha karmaşık. Vietnam Savaşı dönemi filmleri Platoon (Müfreze) ve Born on the Fourth of July (Doğumgünü Dört Temmuz) için ordunun desteğini almayı reddeden yönetmen Oliver Stone bu kesimin işbirliği karşıtı unsurlarından birini oluşturuyor ve şöyle diyor: “Kendi bakış açılarını satmak için hepimize fahişe muamelesi yapıyorlar. Belirli tipte filmler yapmamızı istiyorlar. Savaşın karanlık yüzüyle uğraşmamızı istemiyorlar. Savaş hakkında gerçeği dile getirmeyen filmlere destek veriyorlar ve savaş hakkındaki gerçeği arayan filmleri desteklemiyorlar. Savaş hakkındaki çoğu film, askere alım ilanlarından farksız.” Yine işbirliğinin bu tarafında bulunan farklı bir örneği ise, 1997’de Disney tarafından gösterime sunulan Armageddon için ordu desteği arayan Philip Nemy oluşturuyor. Disney’in yöneticisi Nemy, Pentagon’un irtibat bürosu yöneticisi Phil Strub’a yazdığı mektubunda şöyle diyor: “Öykümüzün kahramanları, ABD ordusu, NASA teknisyenleri ve petrol endüstrisinde çalışan siviller. NASA’nın tam desteğine ve petrol endüstrisinin yoğun ilgisine mazharız. ABD ordusunun da desteğiyle, ABD ordusunun uzmanlığını, önderliğini ve kahramanlığını gözler önüne sererken, Armageddon’un 1998 yılının en iyi filmi adlı filmin senaryo yazarı ve yönetmeni Paul Haggis ise, ordunun savaş ya da askerlerle ilgili aslına sadık hikayeler anlatılmasıyla ilgilenmediği sonucuna varmış. “Yaptıkları işle ilgili en iyi kıvırtmayı yapmaya çalışıyorlar. Kuşkusuz, topluma iyi şeyleri yansıtmak istiyorlar. Ama bu onların doğru olduğu anlamına gelmiyor” diyor. Senaryoyu yolladıktan sonra 21 sayfalık bir itiraz listesiyle karşılaşınca, bunun genel bir reddiye olduğunu düşündüklerini belirten Haggis, “Onların yardımına ihtiyacımız vardı. Eğer anlamlı bir girdi yapsalardı bunu dikkate alırdım. Ama ben burada ordunun reklamını yapmak için değil, doğru olduğuna inandığım bir filmi yapmak için bulunuyorum” şeklinde konuşuyor. Wings (Kanatlar) Apocalypse Now (Kıyamet) Ordu desteği alarak yapılan filmler: ? The Lucky Ones (Şanslılar), yakında ? Transformers II, yakında ? The Day the Earth Stood Still (Dünyanın Durduğu Gün), (yeni versiyonu), yakında ? Major Movie Star (Başrol Oyuncusu), yakında ? The Messenger (Haberci), yakında ? Iron Man, 2008 ? I Am Legend (Ben Efsaneyim), 2007 ? Transformers, 2007 ? War of the Worlds (Dünyalar Savaşı), 2005 ? Patton, 1970 ? The Green Berets (Yeşil Bereliler), 1968 ? From Here to Eternity (İnsanlar Yaşadıkça), 1953 ? The Day the Earth Stood Still (Dünyanın Durduğu Gün), 1951 ? Wings (Kanatlar), 1927 Ordu desteği almayan filmler ? In the Valley of Elah (Tanrının Vadisinde), 2007 (ordu desteklemeyi reddetti) ? Lions for Lambs (Arslanı Kuzulara), 2007 (destek için başvurulmadı) ? Redacted (Örtülü Gerçek), 2007 (destek için başvurulmadı) ? Rendition (Yargısız İnfaz), 2007 (destek için başvurulmadı) ? StopLoss, 2008 (destek için başvurulmadı) (*) Hollywood Operasyonları, David L. Robb, Güncel Yayıncılık C MY B C MY B