19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

21 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ 5 Aspendos bu yıl duayenlere adandı Bu yıl 15.’si düzenlenen Aspendos Opera ve Bale Festivali Türk operasının duayenlerinden Leyla Gencer ve Aydın Gün’e adandı Devlet Opera ve Bale Müdürlüğü tarafından düzenlenen 15. Aspendos Opera ve Bale Festivali, ünlü İtalyan opera sanatçısı Nicola Martinucci’nin konuk olduğu gala konseriyle başladı. Seyircinin büyük ilgi gösterdiği konserde Martinucci’ye Nilgün Akkerman, Birgül Su Ariç, Aylin Ateş, Efe AYÇA Kışlalı, Erdem Cenk Bıyık TEZER Erdoğan, ve Tuncay Kurtoğlu‘nun yanı sıra Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu da eşlik etti. 3 Temmuz’a dek sürecek olan festival, bu yıl Türk operasının duayenlerinden Aydın Gün ve Leyla Gencer‘e adanıyor. Ülkemizin tanıtımına kültürel bir boyut kazandıran festival kapsamında Ankara Devlet Opera ve Balesi, Verdi’nin ‘Nabucco’ operasını ve ‘Çaykovski’nin ‘Kuğu Gölü’ balesini sahneledi. Bu yıl festivaldeki iki yabancı konuktan biri Sofya Ulusal Opera ve Balesi, Puccini’nin ‘Turandot’ operasını 17 Haziran’da sahneledi. 30 Haziran’da ise Reggio Calabria Belediyesi Francesco Cilea Tiyatrosu Bellini’nin ‘Norma’ operasıyla izleciyle buluşacak. İstanbul Devlet Opera ve Balesi 24 Haziran’da Verdi’nin ‘Aida’ operası, 27 Haziran’da Minkus’un ‘La Bayadere’ balesiyle izleyici karşısına çıkacak. Festival, Türk Silahlı Kuvvetler Armoni Mızıkası’nın konseriyle sona erecek. Konserin solisti ise piyano sanatçısı Gülsin Onay olacak. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel sanat Yönetmeni Rengim Gökmen, aynı zamanda Aspendos Opera ve Bale Festivali’nin fikir babası. 15 yıl önce yine aynı görevdeyken festivali yoktan var eden Gökmen, festivalin doğuşunu şöyle anlatıyor: “Ben Aspendos’un ismini ilk kez babamdan duymuştum. Tiyatro sanatçısı olan babam ve arkadaşları 1960’lı yıllarda Aspendos Antik Tiyatrosu’na Sofokles’i oynamak için gelmişler. Tiyatronun olağanüstü bir akustiğe sahip olduğunu duyduğumu hatırlıyorum. Devlet Opera ve Balesi’ndeki ilk genel müdürlüğüm zamanında 1993 eylül ayında Aspendos’ta izlediğim Careras ve M. Caballe konserinde atmosferin ve akustiğin güzelliğinden gerçekten büyülendim. Ve o gece, burada bir opera ve bale festivalinin ne kadar Elektronik müziğe aşık bir DJ Elektronik müzik her geçen gün daha çok kişi tarafından dinleniliyor. Artık gittiğimiz pek çok yerde, klavyenin, gitarın başında değil de; turn table’ın başında birini görüyoruz. Evet, bu müzik dünyada ve Türkiye’de fazlasıyla yayıldı... Elbette bu müziğe gönül verenlerin çabalarıyla... 1982 yılından beri DJ’lik yapan Birol Giray, ya da sahnelerdeki adıyla BeeGee onlardan biri... O yıllardır yılmadan DJ’lik yapıyor... ŞİRİN Üstelik de sandığınız gibi sadece İstanbul’un GÜVEN belirli kulüplerinde değil. O, her yıl Anadolu turu yaparak en az 10 şehir geziyor. Diyarbakır’dan Gaziantep’e, Konya’dan Adana’ya, Eskişehir’den Mersin’e ve daha pek çok yere elektronik müziği götürüyor. Özellikle gençlerin, üniversite öğrencilerinin bulunduğu şehirleri seçen Giray, buralarda gençlere bu müziği sevdirmek için elinden geleni yapıyor. Elektronik müziği canlı olarak hiç izleyememişlerle buluşuyor. Son yıllarda ağırlıklı olarak ‘trance’ müzik yapan Giray, albümlerine bir yenisini daha ekledi: Trance Form 2008. Biz de albüm hakkında konuşmak için DJ ile buluştuk. Ama eskilerden bahsetmeden de edemedik tabii... Ne de olsa o, Türkiye’deki elektronik müziğin ve DJ’liğin gelişiminin bizzat tanığı... güzel olabileceği düşüncesine kendimi kaptırdım. 1994 yılındaki ilk festival işte böyle doğdu.” Aspendos Opera ve Bale Festivali’nin ilk yılındayken, bu festivalin 15. yılında da açılış konuşması yapacağının hiç aklına gelmediğini dile getiren Gökmen, “Festivalin artık Türkiye’nin gündeminde olması benim açımdan oldukça gurur verici. 15. yılın sonunda gelinen nokta festivalin tahminimizden çok daha hızlı gelişmiş olması. Festival, Aspendos Antik Tiyatro’nun adını dünyaya duyurdu. Aspendos Opera ve Bale Festivali, antik tiyatronun sanatsal platformdaki dünyaya en önemli açılımıdır. Festival, artık Antalya’nın ve hatta Türkiye’nin önde gelen sanatsal etkinliklerinden birisi olmuştur. Bu bakımdan yalnız Devlet Opera ve Balesi’nin malı değildir. Tüm Türkiye’ye aittir. Devlet Opera ve Balesi olarak Antalya’da büyük çapta bir kültür hareketi başlattığımız için gurur duyuyoruz” diye düşüncelerini ifade ediyor. Bu yılki festivali bu yıl içinde kaybettiğimiz, Türk operasına büyük katkıları olan, iki büyük ustaya, Leyla Gencer ve Aydın Gün’e adadıklarının altını çizen Rengim Gökmen, Aydın Gün’ün adını ölümünden kısa bir süre sonra Ankara’daki bir çalışma odasına verdiklerini ve büstünün açılışını yaptıklarını anımsatarak Leyla Gencer için de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bir kitap hazırlığı içinde olduğunu ve 2009 yılında ölüm yıldönümünden önce onun sesini şimdiki genç nesillerin ve gelecek nesillerin tanıyabilmesi ve yaşayabilmesi için bir cd projesini hayata geçirme arzusu içinde olduklarını söylüyor. Genel bir politika olarak özellikle solistlik kariyer yapmakta olan genç sesleri çeşitli konserlerle bir araya getirmeye çalıştıklarına değinen Gökmen, geçen yıl Yeni Yıl Konseri ile başlatmış oldukları bu projeyi Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali Gala Konseri’nde de sürdürdüklerini belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “Ankara, İstanbul ve İzmir Devlet Opera ve Baleleri’nden yurt dışında da kariyer yapmış genç sanatçılarımızın bir araya geldiği bu konser çok başarılı geçti ve Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali çok renkli bir açılış ile başladı. Özellikle Martinucci gibi dünyanın en ünlü tenorlarından biriyle sahneyi paylaşan sanatçılarımız adına özel bir deneyim olduğu gibi bizler adına da unutulmaz bir akşamdı.” Bu yıl festivalde dünya operalarının en önemli repertuvar eserleri yer aldığı için festivalin çok ilgi göreceğini düşündüğünü belirten Rengim Gökmen, “Aspendos Tiyatrosu ile uyum sağlayan eserlerden oluşan bir repertuvar oluşturmaya da dikkat ettik. Konuları antik çağlarda geçen görkemli ve büyük operalar sergilenmesini gözettik. Balelerin de dünyaca tanınmış baleler olması izleyicilerimizin eserlere daha çok ilgi göstermelerini sağlıyor. Aspendos Uluslararası Festivali bunca yıl içinde kendi izleyici kitlesini yaratmış durumda. İzleyici profilimizin çoğunlukla yaz aylarında tatillerini Antalya’da geçiren yerli ve yabancı konuklardan oluştuğunu söyleyebilirim” diyor. Önümüzdeki yıllarda hedeflerinin tüm ülkeye Devlet Opera ve Balesi’nin olanaklarını sunmak ve tüm yörelerimizde kültürel kalkınmanın bir parçası olabilmek olduğunu her fırsatta dile getiren Rengim Gökmen, repertuvar tespitinden, ulaşım olanaklarına kadar birçok detayı gözden geçireceklerini belirtiyor ve ekliyor: “Tüm Antalyalıların ve turizm sektörünün katılım sağlayacağı bütünsel bir festival hazırlamayı planlıyoruz. Bu bağlamda 16. Aspendos Opera ve Bale Festivali devrimsel nitelikte yepyeni bir festival olacak. Bu bağlamda Sayın Valimiz Alaattin Yüksel ve Sayın Başkan Menderes Türel’in önemli desteklerini almış bulunuyoruz.” BU MÜZİĞE GÖNÜL VERDİM Giray’ın 2004 yılında çıkardığı ilk karma albümü gibi, ‘Tranceform 2008’ de dünya trance sahnesinin en nitelikli DJ ve prodüktörlerin parçalarına yer veriyor. Tabii Giray, dünyayı da yakından takip ettiği için, trance sahnelerinin gelecek vaat eden genç yeteneklerine de yer vermeyi unutmamış. Thomas Schwarz, Swen Weber, Alex M.O.R.P.H, Rank 1, Steur & Bloier gibi ünlü prodüktörlerin parçalarını ve Deadmau5, Sied van Riel ve Inpetto gibi sanatçıların remix çalışmalarını FG 93.7 stüdyolarında canlı olarak mix’lemiş. Albüm satışlarının oldukça az olduğu şu günlerde Giray’dan öğrendiğimize göre, Trance Form 2008 oldukça iyi satıyormuş. O kadar ki, 13 parçalık albüm ‘En Çok Satanlar’ listesinin üst sıralarındaymış. Hazır Birol Giray’ı bulmuşken, Türkiye’deki elektronik müzikten ve DJ’likten de bahsettik tabii. İnatla “Ben bu yola, bu müziğe gönül verdim” diye vurgulayan Giray, Türkiye’nin ilk elektronik müzik radyosu FG 93.7’nin kurucularından. 2001 yılından beri milyonlarca elektronik müziksevere ulaşan radyo, Türkiye’deki elektronik müziğin ilerlemesini en önemli etkenlerinden biri. Yedi yıl boyunca FG’de bu camianın dünya çapındaki en önemli isimleri Türk dinleyiciler ile buluştu. Bu arada Giray 1998’de kurduğu Production Department ile başta Prodigy, Paul Oakenfold ve Faithless olmak üzere pek çok önemli konsere imza attı. Ve derken, Türkiye’nin ilk elektronik müzik festivali ‘Electronica Festival’i düzenlemeye başladı. Bu festival aracılığıyla, 2004 yılından beri, birbirinden önemli DJ ve prodüktör Türkiye’ye getiriliyor. Üretmeye ve eğlenmeye dair bir kamp “AKP’yi istemiyoruz” diyen ve AKP de tekelleşen Amerikancılığa, karanlığa ve piyasacılığa karşı 35 Temmuz tarihleri arasında TKP ve Yurtsever Cephe’nin çağrısıyla bir gençlik kampı düzenleniyor. Sarıyer Mehmet Akif Ersoy Piknik Alanı’nda düzenlenecek kampta siyasi sunum ve tartışmalar; konserler; film gösterimleri; aydın, sanatçı, söyleşiler; sinema, tiyatro, müzik, karikatüs, HEVAL akademisyenlerle plastik sanatlar, edebiyat ve bilim atölyelerinin yanısıra TÜRK turnuvalar da düzenlenecek. Düzenleme komitesi ‘neden gençlik kampı’ sorusuna yanıt verirken ülkemizi sürüklendiği karanlıktan, aydınlığa çıkaracak olan gençlere ise şu çağrıyı yapıyor: “Ülkemiz gençliğinin önemli sorunları olduğunu düşünüyoruz. Ve bu sorunların tek bir özneyi işaret ettiğini düşünüyoruz. Amerikancılık; Ne yazık ki son sözü AB’nin söylediği, son kararı ABD’nin verdiği bir ülkeyiz. Gerek iktisadi gerekse siyasi açıdan emperyalist odaklara bağımlı bir haldeyiz. Ve ne yazık ki bu tablo bizlere olması gereken buymuş gibi gösteriliyor. Emperyalistlerin onca işgali demokrasi kisvesine sokuluyor, işgale ortak olan askerlerimiz ise barış gücü oluveriyor. Bağımsızlık söylemi küreselleşme masallarıyla bastırılmaya çalışılıyor. Biz gençlere ise yurtdışına kapağı atıp kurtulmamız öneriliyor. Karanlık; Her gün gazetelerde yeni bir tartışmaya tanık oluyoruz. Bir gün türban takma şekillerini, diğer gün Tekbir Giyimin sahibinin kaç eşi olduğunu, Biyoloji dersinde izletilen Azrail filmini, hane başına düşen çocuk sayısının kaç olması gerektiğini, mahkemeler yerine ulemaya danışmak gerektiğini tartışıyoruz. Laiklik kavramı emperyalistlerin de katkısıyla AKP tarafından tartışmaya açılmış durumda. Aydınlanmacılık sorgulanır hale getiriliyor; onun yerine bilinemezci, değiştirilmez, itaati emreden bir dünya görüşü yerleştirilmeye çalışılıyor. Piyasacılık; Artık üniversitesi olmayan il kalmadı. Bu demek oluyor ki, diplomalı işsizler yerelleşecek. Artık her ilin yerli diplomalı işsizi olacak. İstihdam olanakları artacağı yerde kapatılan fabrikalar, özelleştirmeler nedeniyle işinden olan işçiler, kotalar nedeniyle felç edilmiş tarımımız yüzünden iş olanakları giderek daralıyor. Devlet ekonomiyi özel şirketlere ihale ettikçe iş aslanın ağzına düşüyor ve piyasa denen bu aslan, iliğine kadar sömüreceği gençleri bekliyor. Piyasacılık işsizlik derdinden ibaret de değil, tüm sektörlerde hızla yürüyen özelleştirmeler yüzünden eğitim ve sağlık gibi temel hizmetler parası olmayan için bir lüks ihtiyaç haline geliyor. Bize de parası olmadığı için hastane hastane gezerken yolda ölenlerin haberlerini okumak düşüyor. Sadece baş harflerinin bile çok şey anlattığı bu sorunlar gözümüzü korkutmuyor. Çünkü üstesinden gelecek kararlılığa ve enerjiye sahibiz. Şimdi bu mücadelede enerjimizi artırmak, umudumuzu paylaşmak için kampa giriyoruz.” TRANCE SEVENLER KAÇIRMASIN Birol Giray devamlı bu müzik türü için çalışmış. Hatta kendisi de ‘Başka hiçbir önceliğim olmadı. Hep bu müzik için çalıştım’ diyor. Nitekim Giray, yıl 2005 olduğunda da yine bir ilke imza atıyor. Cem Hakko ve Can Tanca ile birlikte Türkiye’nin ilk ve tek downtempo radyosu Lounge 102 FM’i kuruyorlar. Ve Electronica Festival’a bir de kardeş geliyor: ‘ChillOut Festival’. Tabii bir yandan Tiesto, Carl Cox, Deep Dish, Mauro Piccotto, Sasha, Jamiroquai, Roger Sanchez ve Daft Punk gibi dünyaca ünlü DJ ve sanatçıları da getirerek binlerce müzikseveri dans ettiriyor. Bu arada Giray’ın elektronik müziğe katkılarından bahsederken DJ’liğinden bahsetmemek de olmaz tabii. Trance müziğin bugün Türkiye’deki en önemli temsilcilerinden biri olan BeeGee, yer aldığı önemli partilerde Tiesto, Armin van Buuren, Mauro Picotto, Pete Tong, Ferry Corsten, Solar Stone, Scott Bond, Seb Fontaine, Marco V, Johan Gielen ve Gabriel & Dresden gibi önemli DJ’lerle beraber aynı sahneyi paylaştı. Kurucularından olduğu FG’de de düzenli olarak çalıyor. Birol Giray’ınki elektronik müziğe adanmış bir ömür. Aslında bu durum sinyallerini küçüklüğünden vermeye başlamış. O, gittiği düğünlerde davulun başından kalkamaz, derslerde sıkılınca hoparlör ve amfi çizermiş. Ve o, tabiri caiz ise, DJ’liğe Intercontinental Otel’de, şimdiki adıyla The Marmara Otel’de başladığından beri müzik için yaşıyor. Bir plak almanın en az 15 gün sürdüğü, DJ’lerin değil de mekanların plaklarının olduğu ve DJ’lerin kendi isteklerini rahatlıkla çalamadığı günlerden beri... Türkiye’deki elektronik müzikseverler ona çok şey borçlu aslında. O ise, sadece elektronik müziğin Türkiye’de bu şekilde yol almasından mutlu olduğunu söyleyecek kadar mütevazı. Müzik adamı şimdi yeni albümüyle müzik marketlerde. Trance Form 2008, özellikle trance sevenlerin kaçırmaması gereken bir albüm. AYAK TAKIMI TURNUVASI Siyasal, kültürel ve sanatsal açıdan dolu dolu bir program hazırlanan kampa katılacak herkesin bu programın bir parçası olacağı belirtiliyor. Bu nedenle siyasi tartışmalar ve atölyeler tüm katılımcıların izlemesine ve katılımına açık olacak Bu yıl, spor faaliyetlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘özlü sözüne’ itafen Ayak Takımı başlığında yürütmeye karar veren komite katılımcılara “Futbol, voleybol, basketbol vs. yeter ki Ayak Takımınızı kurup gelin. Kısacası Ayak Takımı bu kampta iyi bir hazırık evresi geçirecek” diyor. Üç gün boyunca geceleri konserler ve film gösterimleri olacak. Tiyatro toplulukları oyunlarını sergileyecekler. Sinema, tiyatro, müzik, karikatür, plastik sanatlar, edebiyat ve bilim gibi konularda alanında yetkin isimlerle atölye çalışmaları yapılacak. Bir yandan düşünüp tartışılırken hem üretilecek hem de eğlenilecek kampa katılım ücreti 30 YTL. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle