18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 21 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ Yakın tarihin “68’den 78’e Sancılı Yıllar Kuşatılmış Sokaklar” (Günizi Yayıncılık)... Hikmet Çetinkaya’nın raflardaki yeni kitabı... Kitap öncelikle, “Neden ‘Sancılı Yıllar’dı?”nın yetkin bir açılımı. Amaçlanan özellikle genç kuşakların günümüzü getiren şartların kökenini iyi anlamaları, GAMZE gidişatı da doğru Merhaba Sisam’dan (Samos) Fourni’ye beş saat süren zorlu bir deniz yolculuğunun ardından ulaştık. Akşamüstüydü, söylediklerine göre günlerdir yaprak kıpırdamıyordu. Ama o gün deniz ve rüzgar bize kötü bir ‘hoşgeldin’i reva görüyordu. Üşümüş ve yorulmuştuk... Karşımızdaki manzara olağanüstüydü. Küçük bir balıkçı kasabasını andırıyordu ada; kıyı boyunca dizilmiş tekneler, kayıklar... Ve sahilde unutmaya yüz tuttuğumuz çoğu tahta sandalyeli salaş görüntülü restoranlar... Herkesin eline tutuşturulan tek bir karanfil iki gün boyunca adada yaşayacağımız güzelliklerin habercisiydi aslında.. Hepsi birbirinden güleryüzlü ada halkı mahcup olmamıza neden olacak bir misafirperverlik sergiliyordu... Adanın insanı boğan, yoran ve yıpratan turistik gösterişten olabildiğince uzak sokaklarında anı niyetine alıp da saklayabileceğiniz küçük bir süs eşyası aramaya kalkmayın, bulamazsınız... Sakin, dingin ve mutlu insanlar, adada yaşayan tek Türk olan Safiye Çiftçi’nin “Paranız olduğunda herşeyi satın alabileceğinizi zannedersiniz ancak aşk ve sevgi parayla satın alınmaz” sözlerinin doğruluğunu kanıtlıyor... Işıl Özgentürk’ün “dünyanın en güzel denizinde düş kuşu olmak için biraraya geldik” sözleriyle yeniden düş kurmayı öğreniyorduk Fourni’de... Biz çoktan dost olmuştuk aslında... Yaptığımız şey dostluğu pekiştirmekti... Gündüz Vassaf’ın ‘barış’a ilişkin yaptığı konuşmayı dinleyince tüm dünyanın bu dostluğu örnek alması gerektiğini düşünüyoruz. O bir türlü yanıtlanamayan soruyu yeniden soruyoruz? Başka bir dünya mümkün mü? Savaş yerine barışın tarihinin yazıldığı, barış hareketlerinin savaşı durdurmak için değil barışı devam ettirmek için sürdüğü bir dünya... Yeni bir alfabe yazabilecek miyiz gerçekten adı barış ve aşk olan bir alfabe? Yanıt yine Gündüz Vassaf’tan geliyordu Robert Kennedy’nin sözleriyle: “Bazı insanlar dünyanın kötü haline bakıp neden diye sorar. Benim rüyam var. Neden olmasın diye soruyorum?” İyi hafta sonları... kırılma noktaları Hikmet Çetinkaya’nın yeni kitabı “68’den 78’e Sancılı Yıllar Kuşatılmış Sokaklar” raflarda AKDEMİR Sekreteri ise Bülent Ecevit. “Göbekçiler” ve “Ortanın Solu” mücadelesi. Kırılma noktaları... İnönü’nün unutulmaz sözleri: “Kırk yıldır devletçiyim. Devletçilik solculuk diyorlar. Böyle ise evet solcuyum. Halkçılık solculuksa evet böyleyim. Ortanın solu meselesi kendimizi anlatmak kadar, savunmak mücadelesidir.” Neler oluyordu? yorumlamaları, “tehlikenin farkına varmaları” ve tarih bilincinin kökleşmesi. İşçi ve öğrenci hareketleri, ilk toprak işgalleri, ilk köylü hareketleri, grevleri, komando kampları, mezhep çatışmaları, toplu namazlar, “komünizmi tel’in mitingleri”, o yılların sosyal olayları, politikacıları, meclis tutanaklarına geçmiş konuşmalar izdüşümünde kırılma noktalarını irdeliyor Hikmet Çetinkaya. HEY GİDİNİN DEMİREL’İ Sonra, dönemin Demirel’i iplik iplik satırlarda, ibretlik... Ve gerine gerine sunuverdiği, sinsi Temel Hak ve Özgürlükler! Yasa Tasarısı numunelik! Neymiş? “Aşırı cereyanlara” gem vuracak düzenlemeler bütünüymüş. Dönemin güncelinde bir tartışma da yine Demirel’in, Tayyip Erdoğan’ı aratmayan bir edayla bazı profesörlere ettiği lafla ilgili, belirtmeden geçmeyelim: “Aklıevveller”... 4 Haziran 1970 tarihinde Manisa’daki gericilerin mini etekli genç kadınlara, uzun favorili gençlere, ellerinde makas ve bıçaklarla saldırdığını kaçınız biliyordunuz? Ve “Kemikten Nağmeler” adlı bir grubun, dağıttığı bildiride şu dediklerini: “Bundan böyle ahlaksızlığı şehirde gezdirmeyeceğiz. Gezenler karşılarında milliyetçi Manisa gençliğini ve imanlı Manisa halkını bulacaktır. Kızlarınızı İslam örf ve adetlerine göre giydirin.” Yakın zaman önce kezzaplı saldırıları anımsayınca tanıdık geliyor değil mi? TARTIŞMALAR, BOYKOTLAR… 19651971 yılları arasındaki işçi ve öğrenci hareketleri, Deniz Gezmişler başka olmak üzere direniş kahramanları, gençlik örgütleri, toprak işgalleri, komando kampları, toplu namazlar, “komünizmi tel’in mitingleri”, Necip Fazıllı ibretlik “şahlanış mitingleri”, dönemin anayasa tartışmaları, imamhatip boykotu, o yılların politikacıları, meclis tutanaklarına geçmiş konuşmalar... Tüm bunlar ne minvalde gelişmişti? Hiçbir şey şapkadan çıkmadı bunu bilmeli, bilmiyorsak da okumalı. Derken Amerikan 6. Filo’su tıpış tıpış satırlarda... Nasıl olmuştu/olabilmişti bu? Nasıl bir iradeydi? CHP’de kabuk değişiminin gerçekleştiği 1967 ne menem bir yıldı mesela... Genel Başkan İsmet İnönü, Genel Avrupa’nın en geniş şelalesi Farklı kültürlerin, farklı dillerin, farklı iklim koşullarının hüküm sürdüğü bir ülke İsviçre… Söylenilene göre küresel ısınmanın en az etkili olduğu kara parçası. Çünkü yılın 365 günü yer yer 4 bin 500 metreleri bulan Alpler’in tepeleri daima karla kaplı. Hatta 50 yıl boyunca topraklara tek bir damla yağmur yağmasa bile 2058’e kadar su sıkıntısı söz konusu bile değil.. Zaten yolunuz Zürih’in Almanya sınırındaki ARİF Schaffhausen’e düşerse İsviçre’nin ne denli “su bir ülke olduğunu kendi gözlerinizle KIZILYALIN zengini” görebilir, hatta “Acaba yolum Amerika’ya düştü de Nigara’ya mı geldim” diyebilirsiniz. Evet, Avrupa’nın en geniş şelalesi Ren (Rheinfalle), ziyaretçilerine görkemli bir görüntü sunuyor. Yürüyüş alanları, şelalenin döküldüğü yerdeki kısa motor gezintileri, yüzünüze çarpan su tanecikleri turistler için oldukça cazip. Almanya’da doğup sınırı geçtikten hemen sonra kayalıkların arasında ‘patlayan’ Ren şelalesi, su yoğunluğu açısından da Avrupa’nın en önemli çağlayanı. Genişliği yer yer 150 hatta 170 metreyi bulan, yüksekliği 23 buçuk metre olarak hesaplanan yaz aylarında saniyede 700 metreküp, kış aylarında ise 250 metre küp su akan bu çağlayanın etraftaki üzüm bağları ile kiraz ağaçlarına hayat verdiği biliniyor. Bugüne kadar en yüksek akışın 1965 haziranında bin 250 metreküple gerçekleştiği ve o günlerde şu an yürüyüş alanı olan birçok yeri su bastığı görülmüş. Şimdilerde üzerinden tren geçen bir köprüsü olan Ren şelalesi, uzun yıllar boyunca Schaffhausen’in elektrik gereksinimini de karşılamak gibi bir görev üstlenmiş. Özellikle yoğun bombardımanın yaşandığı 1944’lerde minicik santralden doğan enerji bölgeye hayat vermiş. MAYMUN, GÖZÜNÜ AÇMA! Ve/ve de tarım kapitalistleri Çukurova’da ve Söke’de sömürür de sömürür satırlarda tarihin bir sancılı döneminde daha. Tarım kapitalisti tarım işçisinin ocağına yine incir diker. Eylemleri şiddetle bastırır... Tarım kapitalistinin dün olduğu gibi bugün de ödü tek şeyden patlar; “örgütlülük”. Onlara göre “maymun gözünü açmamalıdır”. Tarih tekerrürden ibaret midir değil midir? Yanıtları Hikmet Çetinkaya’nın kitabında. Kitabın en vurucu sözlerinden biriyle noktalayalım yazıyı; “Devrimciler ölür, devrimleri ise yaşar”... KISA TATİLCİLERİN UĞRAK YERİ Turizm açısından İsviçre ekonomisine de hayat veren Ren Şelalesi’nin çevresindeki oteller özellikle 23 günlük kısa tatil tercih edenlerin uğrak yeri. Nehir manzaralı odaların günlüğünü 150 İsviçre frangından (150 dolar) kiralayan yerli ve yabancı turistler özellikle hafta sonu çok önemli bir istihdam yaratıyorlar. Nehir kenarındaki kafeler, barlar, restoranlar ve 4 aşamalı tekne turları da adeta para basıyor. Bot gezilerinin dışında şelalenin tam ortasındaki kayalığa çıkmak isteyenler ise biraz da olsa ıslanmayı göze almak zorunda. Tur organizatörleri cep telefonu ve fotoğraf makinesi konusunda “ıslanır” uyarısını ise defalarca yapıyorlar. Geçmişi orta çağa kadar uzanan Schloss Laufen Kalesi’ne yapılan yorucu yürüyüşler, Kanzeli gözetleme kulesindeki hatıra fotoğrafları da Ren Şelalesi’nin olmazsa olmazlarından. Buzlaşma değişiklikleriyle oluşan nehrin bugünkü şekli 500 bin yıl önceki ilk değişmeler sonucu oluşmuş. 200 bin yıl önce Wolstonian buzullaşma değişimi geçiren nehir yatağı 120 bin yıl önceki değişimlerle, bugün Schaffhausen’den geçen ayağı oluşmuş. Würm buzullaşma değişimleri 14 bin ve 17 bin yıl önceki değişimler de ziyaretçilerine bu muazzam görüntüyü sunan Ren Şelalesinin bugünkü şeklini oluşturmuş. Bir çok toprak hareketi, buzullaşma dönemi geçiren nehir İsviçre’nin Alpler’i kadar önemli bir turizm merkezi… Sulukule’de yaşam var Sulukule’nin ‘Kentsel Dönüşüm’ projesi adı altında yok edilme girişimine karşı direnenler, dayanışma için bir futbol turnuvası düzenliyor. Başıbüyük ve Gülsuyu Mahalleleri ile Mimar Sinan Üniversitesi’nin de katıldığı turnuvanın eleme maçları hafta sonunda tamamlandı. Sulukule Platformu’nun düzenlediği Sulukule Dayanışma Futbol Turnuvası, kentsel dönüşüm adı altında rant uğruna yıkılan mahalleleri ve halkı bir araya getirmeyi amaçlıyor. Düzenlenen futbol turnuvasıyla birbirinin halinden anlamayı, dayanışmayı ve paylaşmayı kutlamak istediklerini belirten Platform üyeleri “mahallemizde hala hayat var!” diyor. Vatan Caddesi’ndeki Vatan Spor Sahası’nda düzenlenen ve 1415 Haziran tarihlerindeki eleme maçlarıyla başlayan Sulukule Dayanışma Futbol Turnuvası’nda, Başıbüyük ve Gülsuyu mahallelerinden gelenler Sulukulelilerle birlikte hem futbol karşılaşmalarını izlediler hem de dayanışma ve paylaşmanın mutluluğunu yaşadılar. Yarın yarı final karşılaşmalarının oynanacağı turnuvada, büyük final 29 Haziran’da. hafta?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Yazıişleri Müdürü: Güray Öz Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Neşe Yazıcı, Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu Tel: 0 212 251 98 7475 0 212 343 72 74 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle