Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Dereler umduğumuz gibi akmadı Unutulmaz Türk filmlerinin jönü, 12 Eylül’ün sanığı, çağdaş eğitimin savunucusu, günümüz Türkiyesinin aydını Tarık Akan, son günlerin karışıklığı içinde yine laik demokrasinin yanındaydı. 1980’de ülke gençliğinin siyasi duruşunu parçalayan yöntemlerin bugün hâlâ toplumu etkilediğini vurgulayan Akan, aydın ve sanatçıların toplumun bütün ağırlığını ve sorumluluğunu hissetmesi ve onu sırtında taşıması gerektiğini söylüyor: “Dönen veya sorumluluğunu yerine getirmeyen, omurgalı durup da sonradan omurgasız olduğunu anladığınız hem aydın, hem sanatçı insanlar çok. Bu her toplumda var ama bizde biraz daha fazla. Ama asıl mesele, duruma 1980 Türkiyesi ile 1980 sonrası Türkiyesi diye bakmakta. 80 öncesi Türkiyesindeki o dereler umduğumuz gibi akmış olsaydı, bugün ülkem çok daha doğru bir yerde olabilirdi.” 5 NİSAN 2008 CUMARTESİ PARASIZ ÖZEL EK YIL: 2 SAYI 97 AYŞE YILDIRIM 7 Yönetmenlik bir meslekmiş Çağla Zencirci, Hacattepe Üniversitesi’nin İktisat bölümünü bitirmiş. Ona kimse sinemacı olup film çekmenin gerçek bir meslek olduğunu söylemediği için... İsterse yönetmen olabileceğini fark ettiği gün; 27 yaşında olmasına, sinema eğitimi almamasına ve sinema camiasından kimseyi tanımamasına rağmen kamerasını eline almış. Hikâyesi de böyle başlamış tabii. Zencirci’nin Fransız Guillaume Giovannetti ile birlikte çektiği son filmi ‘Ata’, dünyanın en prestijli kadın filmleri festivalinde ödül aldı. Çiçek çocuklar geri dönüyor Yaz modası bütün renkleri ve sıcaklığıyla vitrinlere adımını attı. Çiçekli elbiseler, uzun bohem etekler adeta yazın gelişini müjdeliyor. 70’li yıllara geri dönüş ve o döneme damgasını vuran hippi ruhu bu yaz kadınları özgür seçimleriyle başbaşa bırakacak. İşte markaların yeni koleksiyonları... SİNEM DÖNMEZ 10 Çocuklar sorumluluğu öğreniyor Bazı okullarda yürütülen sosyal sorumluluk projeleri çocuklara yardımlaşma ve paylaşmayı aşılıyor. Bunlardan biri de Özel Sezin Okulu’nda yürütülen ‘Haftada 1 Lira’ projesi. Kampanya kapsamında destek olacakları kurumları kendileri seçen ve kurumlara bağış yapan öğrenciler projelerini anlattı. UĞUR HÜKÜM 6 3 Bedenim benim sanatım Sanat tarihinde yer alan pek çok akım, sanatçıların en çok kendilerinden beslendiğinin de kanıtı olabilecek unsurlar taşır. Otobiyografiler, otoportreler, sanatçının gerçek anlamda ne olduğunu değil, neye inandığını ortaya koyar. Çınar Eslek’in ilk kişisel sergisi, işte bu anlayışa gönderme yapıyor. FİGEN ATALAY 5 ESRA ALİÇAVUŞOĞLU C MY B C MY B