Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 26 NİSAN 2008 Konser Cesur seçimler Babylon’da eğlenceye devam ‘City Star Nights by Converse’ etkinlikleri kapsamında 5 Mayıs Pazartesi akşamı Sebadoh Babylon’a konuk olacak. Lou Barlow’un dillere destan grubu Sebadoh, noiserock’tan folk müziğe kadar geniş bir yelpazede müzik yapacak. Topluluğun indierock türünün en saf halini yansıtan müziği İstanbulluları gecenin geç saatlerine kadar eğlendirecek. (0216 556 98 00, biletler 22.50 YTL) Indigo’da düzenlenen ‘Olmeca Golden Nights’ partileri, breakbeat türünün öncülerinden Adam Freland ile devam ediyor. 2 Mayıs Cuma akşamı İstanbullu müzikseverlerle buluşacak olan Freeland, indie rock’tan techno’ya, drum n’ bass’tan elektro’ya kadar uzanan cesur seçimleriyle dikkatleri üzerine çekecek. DJ, The Doors’un ‘Hello, I love You’, The White Stripes’ın ‘Seven Nation Army’ ve Nirvana’nın ‘Smells Like Teen Spirit’ parçalarına yaptığı remiksleri ve kendi parçalarını sevenleri için seslendirecek. (0216 556 98 00, biletler 28 ve 18 YTL) Dünya dans günü 36. sanat yılına adım atan Çağdaş Bale Topluluğu, Dünya Dans Günü’nü 29 Nisan Salı akşamı saat 20.00’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek bir etkinlikle kutluyor. Topluluk, Federico Garcia Lorca’nın ‘Kanlı Düğün’ isimli yapıtını Cem Ertekin’in koreografisi ve De Falla/Lorca’nın müziği eşliğinde sunacak. Topluluk ayrıca Murat Catbas’ın koreografisini, Armand Amar’ın müziğini yaptığı ‘Kesitler’i ve Korhan Başaran’ın koreografisini, Micheal Galloso’nun müziğini yaptığı ‘Kaotika’yı da sanatseverlere sunacak. (0216 467 25 68) Fred Everything The Hall’de The Hall’da gerçekleşen ‘Hallogen Partileri’nin bu haftaki konuğu Fred Everything. Bu akşam saat 23.00’de The Hall sahnesinde sevenleriyle buluşacak DJ, ilk plağını 1996 yılında çıkarmıştı. Fred Everything’in 1997’de Glasgow’da yaptığı seti, ‘DJ Magazine’ tarafından o yılın en iyi performansı seçilmişti. Asıl adı Frederic Blais olan DJ, ilk stüdyo albümünü 2000’de ‘Under The Sun’ adıyla yayınlamıştı. 2004’teki ‘Light of Day’ albümü de, yine ‘DJ Magazine’ tarafından ‘Yılın En İyi Albümü’ seçilmişti. (0216 556 98 00, biletler 25 ve 20 YTL) Caz keyfi 1990 senesinde A. Şenol Filiz ve Birol Yayla tarafından kurulan Yansımalar, 28 Nisan Pazartesi akşamı saat 21.30’da Nardis Jazz Club’de konser verecek. oluşturulmuştur. Temelde akustik bir tınıya sahip olan topluluk, geleneksel müziğimizden yola çıkarak günümüzü yansıtan müzikler yapıyor. ‘Yansımalar’, ‘Babı Esrar’, ‘Serzeniş‘, ‘Vuslat’ ve ‘Pervane’ isimleriyle beş albüm yayınlamış olan grup, dingin bir müzik anlayışına sahip. (0212 244 63 27, biletler 25 ve 15 YTL) New York’un altın sesleri Grammy ödüllü ünlü vokal topluluğu New York Voices, 3 Mayıs Cumartesi akşamı aralarında caz dünyasının unutulmaz klasiklerinden Stevie Wonder’ın ‘Don’t You Worry About a Thing’in de yer aldığı 2007 tarihli son kayıtları ‘A Day Like This’ ile İş Sanat Kültür Merkezi’nde sahne alacak. 1987’de kurulan topluluk, 1989’da çıkardıkları ilk albümle tüm dünyada beğeni topladı ve 1994’e kadar art arda birbirinden başarılı kayıtlara imza attı. Grup, Ray Brown, Bobby McFerrin, Nancy Wilson ve George Benson gibi günümüzün önemli cazcılarıyla birlikte de konserler verdi. (0212 316 10 83, biletler 50, 40, 35 ve 30 YTL) Gitar Günleri 9 yaşında YTÜ Uluslararası 9. Gitar Günleri bu yıl ‘Otantik Performans ve Gitar’ temasını işliyor. Carmelo Martinez, Carlo Marchione, Ahmet Kanneci gibi gitaristlerin yanı sıra Barok lavtasıyla Robert Barto festivale renk katacak. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Uluslararası Gitar Günleri bu yıl dokuzuncusuna ulaşarak, Carmelo Martinez, Carlo Marchione, Robert Barto ve Ahmet Kanneci gibi uluslararası müzisyenleri genç Türk gitaristleriyle bir araya getiriyor. Müzik festivallerinin bir konsept dahilinde sürekliliği ülkemizde az rastlanan bir durum. Birincisi olduğu duyurulan, devamı gelmeyen festivallerin sayısı BÜLENT oldukça fazla. Caz diye adlandırılıp poplaşan festivaller, hatta ERGÜDEN giderek klasik müzik konser salonu olarak açılıp devamında bambaşka kimliğe bürünen konser salonlarımız da bulunmakta. Bu bağlamda YTÜ Gitar Günleri’nin amacından sapmadan 9’uncu yılına ulaşması oldukça önemli. Gitar Günleri’nde, bu yılın teması olarak ‘Otantik Performans ve Gitar’ seçilmiş. Tarihsel farkındalıklı performans, dönem performansı olarak da adlandırılabilecek bu anlayış yaklaşık 50 yıldır Avrupa’da çok etkili. Müzikoloji biliminin sunduğu tarihsel bilgilerle ve dönem çalgılarıyla eserlerin ortaya çıktığı zamanlara yolculuk yapılmakta. Eski performans anlayışında yorumcular daha çok hocalarından ve diğer müzisyenlerden dinlediklerinden etkileniyorlardı. Bilimle sanatın iç içe geçtiği yeni anlayış aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine ne kadar yakın. En gerçek yol gösterici olan bilimle, ülkenin ana damarı olan sanatın buluşması. Gitar Günleri’nde 02 Mayıs saat 14.00’daki panelin konusu ‘Otantik Performans Bağlamında Vihuela, Lavta ve Gitar’. Panelde Robert Barto, Paul Whitehead, Ruhi Ayangil, Ahmet Kanneci, Halit Süha Çelikkıran ve Bülent Ergüden konuşmacı olacaklar. 02 Mayıs saat 19.00’da ise Ahmet Kanneci’ye ‘Yılın Gitaristi’ ödülü verilecek. Kanneci CD kayıtları, uluslararası düzeydeki konserleri, bestecilerin kendisine ithaf ettikleri parçaları ve yetiştirdiği çok sayıda öğrencisiyle bu ödülün ilk sahibi oluyor. Kanneci ödül töreninden sonra bir de dinleti Carlo Marchione Robert Barto Bach’ın yorumlanması J. S. Bach’ın ‘Goldberg Varyasyonları‘nı 2 Mayıs Cuma akşamı piyanist Emir Gamsızoğlu yorumlayacak ve oyuncu Memet Ali Alabora sunacak. İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda saat 20.00’de gerçekleşecek etkinliğin ilk bölümünde Alabora, ‘Goldberg Varyasyonları‘nın tarihçesi, yapısı ve kendi kişisel deneyimleriyle izleyicileri bir yolculuğa çıkaracak. İkinci bölümde ise, ‘Goldberg Varyasyonları‘ Gamsızoğlu’nun yorumuyla dinlenecek. (0216 556 98 00, biletler 28 ve 17 YTL) Roxy’nin finalistleri Tuborg 13. Roxy Müzik Günleri’nin dereceye giren 16 finalisti belirlendi. Aralık, Dreamer, Emir Yargın, Güray Binay & Psychopop, Hat Trick, Küçükay, Nedim Caner Üstün, Nupark, PickUp, Plaket, Roket, Ruşen Alkar, Sabri Aydın, Sokak, The Mapp ve Virüs isimli finalistler, 567 ve 8 Mayıs akşamlarında Roxy sahnesinde gerçekleştirecekleri performans ile birincilik için yarışacaklar. Roxy Müzik Günleri 2008 sonuçları 15 Mayıs Perşembe gecesi yapılacak ödül töreniyle açıklanacak. Yarışmada dereceye girenlere para ödülünün yanı sıra Tuborg, Roxy, Billboard dergisi ve Jüri özel ödülleri verilecek. Ödül töreninin ardından Fransız United Fools grubu müzikseverleri sabaha kadar eğlendirecek. (0212 249 12 83) gerçekleştirecek. Hemen ardından Barok lavtanın önde gelen ismi Robert Barto’nun konseri var. Barto, dokuz albüm kaydettiği Weiss ve iki albüm kaydettiği Hagen’in eserlerini seslendirecek. Kanneci ve Barto’dan art arda Barok müzik dinlemek ilginç olabilir. Modern bir gitar yorumuyla, postmodern diyebileceğimiz bir otantik lavta performansının farklı tınıları sanırım çatışmayacaktır. Gitar Günleri’nin kapanış gününü anlattıktan sonra başa dönelim. 28 Nisan saat 19.00’da Granada Konservatuarı‘nda hocalık yapan Carlo Martinez’in dinletisi var. Martinez, Madrid Konservatuarı‘nda ünlü gitarist besteci Regino Sainz de la Maza’nın sınıfından mezun olmuş. Andalusia bölgesinin renklerini, İspanyol gitar repertuarına taşıyacak. Eski kuşak olması aslında önemli bir değer. Konserde Sanz, Sor, Tarrega, Albeniz’in eserleri bulunmakta. 30 Nisan 19.00’da ise Hollanda’daki Maastrich Konservatuarı’nda hocalık yapan Carlo Marchione’nin bir dinletisi var. Marchione yeni kuşağın en önde gelen gitaristlerinden kabul edilmekte. Üst düzey tekniğiyle gitar repertuarını piyano ve orkestraya yaklaştırmaya çalışan tavrıyla farklı bir virtüöz. Konserde Haydn, Mozart ve Ponce’nin eserleri bulunmakta. Aslında gitar, sinemanın tüm sanatları içermesine benzer bir biçimde çok sayıda müzik tınılarına ulaşabilen büyülü bir çalgı. Herşey onu çalanın hayal gücüyle ilgili. Gitar şarkı söyler, yaylı çalgı olur, eşlik yapar, ritm verir. Müzik ve düş gücü birlikteliği gitarı küçük bir orkestra haline getirir. Gitar Günleri’nde ayrıca Triobio, İstanbul Gitar Trio, Düoist ve Genç Yetenekler konserleri bulunmakta. Genç Yetenekler içinde yer alan bazılarınca harika çocuk olarak kabul edilen 16 yaşındaki Celil Kaya’nın nasıl ustalaştığını görmek sanırım oldukça heyecan verici olacak. Gerçek bir müzisyeni dinlerken heyecanlanırsınız. Celil, sahnede risk alan, zaman zaman hatalar içeren, ancak doğaçlamaya yaklaşan çalışıyla beni heyecanlandırabiliyor. Martinez, Marchione, Barto’nun ustalık sınıfları ise gitar öğrencilerinin farklı yorum anlayışlarıyla çalışmalarını sağlayacak. bulenterguden@yahoo.com sirin.guven?gmail.com Herkül ve aşk... Yaklaşık bir ay önceydi; New York’ta bir konser öncesinde çalan DJ’i dinliyorduk. Birden o çok tanıdık sesi duyduk; vokalde Mercury ödüllü Antony Hegarty’nin eşlik ettiği bir dans şarkısıydı çalan. Antony and the Johnsons’ın “I Am A Bird Now” adlı albümünü dinleyen herkesin, hayatının geri kalanında Antony’nin o farklı sesini anında tanıyacağına şüphe yok. Konsere birlikte gittiğim arkadaşım da hemen tanıdı ama kzulal?yahoo.com ardından soruları sıralamaya da başladı. Tamam vokaldeki oydu, ama neydi bu şarkı? Birisi remiks mi yapmıştı, yoksa vokalleri sample olarak mı kullanmıştı? Antony’nin bir süredir New York’lu yeni bir grupla işbirliği yaptığını bildiğimden, ne dinlediğimizi tahminde zorlanmadım: “Hercules and Love Affair”in grupla aynı adı taşıyan yeni albümüydü çalan. Önceden bu konuda bilgim olmasa, ben de arkadaşım gibi şaşırabilirdim doğrusu. Çünkü Antony’nin o son derece duygusal yorumuyla disco/house esintili dans müziğinin arasında doğrudan bir bağlantı kurmak zor. 1978 doğumlu prodüktör/DJ Andrew Butler’ın öncülük ettiği “Hercules and Love Affair”, son aylarda dinlediğim en yaratıcı projelerden birisi. Butler, albüm için şarkıları yazarken, özellikle Yunan mitolojisinden ve ilk gençlik döneminin müzikal kahramanlarından etkilenmiş. Gökkuşağı Tanrıçası Iris ve Akıl Tanrıçası Athena’nın adını taşıyan iki şarkının yer aldığı albümde, aşk, egodan kurtulup başkalarını düşünme duygusu, yalnızlık, kuklalar vb. birçok farklı esin kaynağı var. Müzikal açıdan ise, 70 ve 80’lerin gözde disco soundu retro bir anlayışla yorumlanarak adeta yeniden diriltilmiş. Grubun Antony dışında Kim Ann Foxman ve Nomi adlı iki genç vokalisti daha var. Kim Ann, Hawaili bir takı tasarımcısıyken yolu Andrew Butler ile kesişmiş. Nomi ise, daha önce CocoRosie grubuyla ve bir dönemin ikonlarından Debbie Harry ile çalışmış. ZÜLAL KALKANDELEN Grubun müziğinin dikkat çekmesinde Antony’nin sesinin önemini özellikle belirtmek gerek. Çünkü dans pistlerine melankoliyi taşımak gibi ender görülen bir katkı sağlıyor. Albümün açılış şarkısı “Free Will”e “Bana Yalan Söyleme” dizeleriyle öyle dokunaklı bir sesle başlıyor ki Antony, dans etmeye konsantre olmanız zorlaşabilir. Ama melodiyi önceden bilenler için durum farklı. Çünkü şarkı, house müziğin ilk klasiklerinden biri olarak kabul edilen “Your Love”ın bir tür yeniden yorumu. House’un büyükbabaları olarak adlandırılan Frankie Knuckles ve Jamie Principle’ın yarattığı bu muhteşem şarkı, aradan geçen 22 yıla karşın hiç eskimedi. (Bu arada, Frankie Knuckles’ın 25 Nisan’da İstanbul Otto Santral’de canlı performansı var. House müzik sevenleri uyaralım şimdiden.) Albümün ilk single’ı olarak yayımlanan “Blind”, son günlerde radyolarda en sık çalan şarkılardan birisi. Akılda kalıcı müthiş melodisi ve Antony’nin benzersiz yorumuyla benim de favorim. Frankie Knuckles’ın kendisinin de remikslediği şarkının, bu yılın klasiklerinden birisi olacağı kesin. Üzerinde durulması gereken bir diğer şarkı ise, ilk dönem Chicago house müziğini anımsatan “You Belong”. Özetle söylemek gerekirse, “Hercules and Love Affair”, müzikte yenilikçi çalışmaları izleyenler için gerçekten heyecan verici. Vogue dergisi, grubun müziği için, “Ziggy Stardust house müzik yapsa böyle olurdu” şeklinde bir değerlendirme yapmış. Ziggy Stardust’ın (namı diğer David Bowie) ne yapacağını kestirmek, bana göre pek kimsenin harcı değildir. Ama Afrika ritimleri soslu synth tekrarları ve güçlü baslarla yaratılan müziğin melankolik sözlerle oluşturduğu ilginç uyuma Ziggy de hayır demezdi herhalde… RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B