19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

figenatalay?yahoo.com Faks: 0 212 343 72 64 29 MART 2008 CUMARTESİ 5 Tek olsa ne çıkar? Günümüzde pek çok annebaba, tek çocuk sahibi olmayı tercih ediyor. Tek çocuk olarak büyümenin, kardeşsizliğin sorunlara yol açmaması annebaba tutumuna bağlı... Tek çocuk sahibi olmanın bence hiçbir sakıncası yok. Zaten bu ekonomik koşullarda başka çaremiz de yok. Zeynep doğduğundan beri, “Tek çocuk paylaşmayı bilmez, FİGEN kendi kendine sürekli ATALAY oyalanamaz, ilgi odağı olduğu için şımarır, aile dışında ilgi göremezse hayal kırıklığına uğrar” gibi lafları çok duydum. Bütün bu olumsuz damgalamalar “tek çocuk”lara haksızlık. Çocuğun her dediğini yapmazsanız şımarmaz, o yönde teşvik ederseniz zamanla paylaşmayı öğrenir, sosyal ortamlara sokarsanız, sosyal gereksinimlerini giderir. Yani, bizler doğru davranırsak tek çocuk olmak bir sorun yaratmaz. Şimdi “çocuğun bir kardeşi olsa fena mı olur?” diye düşünenler vardır mutlaka. Tabii ki olmaz. Hatta çok daha iyi olur ama “çocuğu veren rızkını da verir” diye düşünmediğimiz için tek çocuklarımızı olabildiğince sağlıklı yetiştirmek ve kardeşleri gibi sevip güvenecekleri arkadaşları olmasını dilemekten başka yapacağımız bir şey de yok. Uzman pedagog Belgin Temur, tek çocukların, bütün çocuklar gibi uygun annebaba tutumuyla sorunsuz bir yaşam sürdürebileceklerini vurguluyor. Yani unutulmaması gereken, çocuk sayısının değil, annebaba tutumunun önemli olduğu. Temur, “Tek çocuklu ailelerde çocuk için ayrılan zaman ister istemez çok çocuklu ailelere göre daha fazladır. Aileler, zamanlarını iyi organize ederlerse çocuğun her türlü psikolojik ihtiyacını karşılamaları için gerekli fırsatı bulabilirler. Tek çocuğun üzerine fazla düşülmesi ve çocuğun sürekli gözlem altında olması, serbest deneyimler yaşamasına fırsat verilmemesi, en az ilgisizlik kadar olumsuz sonuçlar doğurabilir” diyor. Belgin Temur’a göre, tek çocuk benmerkezciliği pekiştirilen, ilgi merkezi olmaya alıştırılan, her ihtiyacı hiç geciktirilmeden karşılanan, sosyalleşmesine fırsat verilmeyen çocuklar, ilgiyi ileriki yaşantısında da ister. Girdiği sosyal ortamlarda, okulda, işte, yakın ilişkilerinde aynı ilgiyi göremediğinde, öncelikli konuşma, karar verme hakkı ona verilmediğinde, hayal kırıklığı, öfke yaşayabilirler, çevrelerine saldırgan davranabilirler. Ya da tam tersi olarak sevilmeye değer olmadıklarını düşünüp içe kapanabilirler. Doyumsuz olabilirler, çabuk bıkarlar, mutlu olmaları birçok koşula bağlı olduğundan kolay mutlu olamazlar, paylaşmakta zorluklar yaşayabilirler. Bu nedenlerle de sosyal ortamlarda kabul görmeyebilir, dışlanabilirler. İhtiyaç ve istekleri, başkalarının istek ve ihtiyaçlarıyla çakıştığında erteleyemezler. Annelerine bağımlılıkları uzun sürebilir. Eleştiriye tahammülsüz olabilirler. Okulda ve iş yaşamında sebatsızlıklar ve uyum sorunları olabilir. Tek çocuklu annebabalar şunlara dikkat etmeli: Anneanne, dede gibi aile büyükleri genellikle çocukların benmerkezciliklerini pekiştirici tarzda davranır. Onların da sizin kullandığınız yöntemleri kullanmalarını sağlayın. Unutmayın ki, çocuğunuzun psikolojik sağlığının ve kişilik gelişiminin birinci derecede sorumlusu onlar değil sizsiniz. Minikler de sunum yapar Yüzyıl Işıl Anaokulu öğrencileri, İstanbul’un tarihi mekanlarında, AB eğitimcilerine Türkiye ve İstanbul’u tanıtan sunumlar yaptılar. Çocuklar, İbrahim Paşa Sarayı‘nda, Topkapı Sarayı‘nda ve Kapalıçarşı‘da yaptıkları İngilizce sunumlarla büyük beğeni topladılar. Bu sunumlar, Comenius Programı çerçevesinde Özel Yüzyıl Işıl Okulları‘nca düzenlenen ve Türk ve AB’li okulöncesi eğitimcilerinin buluştuğu Okulöncesi Bilgi Paylaşım Platformu nedeniyle gerçekleşti. 5 yaşındaki çocukların, yaklaşık 40 kadar yabancı konuğa yaptıkları sunumlar, İbrahim Paşa Sarayı’nın Etnografya Bölümü’nde Anadolu uygarlıklarının anlatımıyla başladı. Sunumlarını Topkapı Sarayı mutfak bölümünde sürdüren çocuklar, burada saray yaşamını ve yemek kültürünü anlattılar. Çocuklar bu mekanda en çok sarayın kalabalık nüfusuna yemeklerin nasıl yetiştiğini merak ettiler. Bugünkü mutfaklarla karşılaştırmalar yapan çocuklar, saray mutfağında bulunan objeleri kendi evlerindekilerle karşılaştırdılar. Kapalıçarşı’da bir otantik kostüm mağazasında mola veren gruba bilgi veren Mehmet Beşe, Yuşa Ok, Ali Camcıgil adlı öğrenciler eski dönemlerin giyim tarzını anlattılar. Çocuk Gazetesi için çağrı var! 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için hazırlayacağımız “Çocuk Gazetesi”ne tüm çocukların katkılarını bekliyoruz. İsteyen ilköğretim öğrencileri, bu gazetede yer almasını istedikleri kompozisyon, röportaj, haber, şiir, resim, karikatür vb ürünlerini, 15 Nisan 2008 tarihine kadar figenatalay@yahoo.com’a ya da Cumhuriyet Gazetesi Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişli İstanbul adresine gönderebilir. Karton adam Ennio geliyor Bob Marley, Elvis Presley, Madonna, Castro ve Kraliçe Elizabeth’i sahneye taşıyan adam, nisan ayında Türkiye’de Ajda Pekkan ve Müslüm Gürses’i de canlandıracak Reggae müziğin akla ilk gelen isimlerinden Bob Marley, rock’n roll’un kralı Elvis Presley, bir başkaldırı şekli olan rap müziğin başarılı isimlerinden Eminem, ‘Dancing Queen’ ve ‘Money Money Money’ gibi parçalarla bir döneme damgasını vuran topluluk Abba, pop müziğin kraliçesi Madonna, 1997 yılında Titanic filmindeki ‘My Heart Will Go On’ şarkısıyla tüm dünyada tanınan Celine Dion ve 21 Grammy ödüllü ŞİRİN müzisyen ve aktivist Stevie Wonder‘ın aynı şarkı söyleme olasılığı var mı? Peki, GÜVEN sahnede sinema tarihindeki büyük bir yeri olan usta yönetmen, oyuncu ve yazar Charlie Chaplin, beyaz havalanan elbisesiyle yürekleri hoplatan Marilyn Monroe, ‘Singin’ in the Rain’ filminde canlandırdığı yağmur altındaki dans sahnesi hala dillerde dolanan Gene Kelly ve masalların en önemli karakterlerinden Pamuk Prenses‘in aynı sahnede rol alma şansı?.. Ya da Küba’nın efsane lideri Fidel Castro ile İngiltere Kraliçesi‘nin aynı masada yemek yemesinin? Siz her ne kadar “Yok artık” deseniz de, bunların tümü mümkün... İtalyan sanatçı Ennio Marchetto sayesinde. gökyüzünden indiğini görmüş. Böylece ilk kartondan kostümünü Monroe için çizmiş. Ardından diğerleri gelmiş... Ennio İstanbul’daki gösterileri için bize sürpriz de hazırlamış. Ünlü komedyen Ajda Pekkan ve Müslüm Gürses‘i buradaki şovlarında canlandıracak. Buyrun Ennio ile yaptığımız kısa söyleşi... Bu tarz bir şov yapmaya nasıl başladınız? “Bu fikir babamın yanında çalışırken, 20 yaşımdayken gelmişti. Kağıttan bir kostüm giymiş Marilyn Monroe’nun hayalini kurmuştum. Elime bir parça karton aldım ve tüm yaşamım değişti.” Canlandırdığınız karakterler arasında Marilyn Monroe, Elvis Presley ve Bob Marley var. Bu karakterleri nasıl seçtiniz? “Karakterlerimi ünlü ve sevilen isimler arasından seçiyorum.. Tabii bir de belirgin özellikleri olan, canlandırması kolay tipleri tercih etmeye çalışıyorum.” Türkiye’deki şovunuz için Ajda Pekkan ve Müslüm Gürses’i eklediniz. Neden Pekkan ve Gürses’i tercih ettiniz? “Organizasyon firmasından Türk sanatçılarla ilgili görüntü talep ettim. Zaten Ajda Pekkan’ı Türk dostlarımdan biliyordum. Beşiktaş Kültür Merkezi’nden bana pek çok Türk sanatçının kliplerini içeren bir bant geldi. Sanatçıların mimiklerine ve şarkılarına bakarak sahnede en rahat resme dökebileceğim isimleri seçmeye özen gösteriyorum. Pekkan ve Gürses’in de sahneye rahatlıkla dikkat çekici bir şekilde taşınabileceklerini düşündüm. Şovuma onları renkli bir şekilde ekleyebileceğime inandım. Zaten Türk izleyicisinin ilk andan itibaren bu isimleri tanıyacağına eminim.” Şimdiye kadar canlandırdığınız karakterlerle ilgili nasıl tepkiler geldi? “Hep güzel tepkilerle karşılaştım çünkü karakterleri gerçekçi bir şekilde sahneye uyarlamaya özen gösteriyorum. Ama şunu da unutmamak gerekir ki, bu bir şov. Yani elbette zaman zaman ünlülerin bazı yanlarını abartıyorum. Başka türlü gösterimi eğlenceli bir hale getiremem zaten.” Genellikle sanatçıları canlandırıyorsunuz. Siyasileri canlandırmayı düşünüyor musunuz? “Politika pek eğlenceli değil! Ben sahneye eğlenmek ve eğlendirmek için çıkıyorum. Siyasiler gri renkli ve şarkı söylemiyor. Bir tek Castro ve kraliçeyi canlandırıyorum. Castro politikanın ötesinde çağımıza ait bir figür. Kraliçe de öyle... Mesela Castro’nun yüz ifadesi bile asker bence... Yani aslında onları birer politik kimlik olarak değil, herkesin tanıdığı ve bildiği enteresan karakterler olarak ekledim gösterime. İkisine de birer güzel şarkı seçtim ve renkli hale getirdim. Politik olarak bakarsak da, iki farklı yönetim şeklinin günümüzdeki yegane temsilcileri oldukları için ilginç bir durum aslında.” Türkiye hakkında ne biliyorsunuz? Burada neler yapmak istiyorsunuz? “Türkiye bence çok güzel bir ülke. Daha önce Ankara ve İstanbul’a gelmiştim. Türkiye değişim isteyen bir ülke, değişime açık bir ülke. Binlerce yıldır pek çok farklı kültürü bünyesinde barındırıyor. Hatta 21. yüzyılda bile farklı kültürleri buluşturmaya devam ediyor. Mesela benim gösterim gibi yeni ve değişik gösterilere de açık burası. Bildiğim kadarıyla bu yaz istanbul’a Mark Knopfler de geliyor, Kyle Minogue da... Birbirinden oldukça farklı bu sanatçıları Türk halkı alkışlayacak. Dediğim gibi Türkiye farklı kültürleri buluşturuyor. Gizemli ve cazibeli bir ülke...” KARTONLA DEĞİŞEN YAŞAM Mim, dans ve müziği buluşturarak kendine özgü yeni bir dil yakalayan Ennio, hazırladığı gösterilerinde tüm bu isimleri aynı sahnede buluşturuyor. Kestiği ve boyadığı kartondan kostümleri giyerek dünyaca ünlü sanatçılara vücut veren komedyen, 18 yıldır Avustralya’dan Güney Afrika’ya; Fransa’dan Singapur’a ve Amerika’dan İskandinavya’ya kadar 70 ülkede bir milyondan fazla insana gösterilerini sundu. Şimdi de sıra Türkiye’de. Ennio, 815 Nisan tarihleri arasında Beşiktaş Kültür Merkezi’nin sahnesinde olacak. Elbette dünyanın en ünlü isimlerini, ilginç kostümler ve müzikler eşliğinde sahneye taşımak için. Küçük yaşlarında kız kardeşine yaptığı rengarenk bebekler ve yılbaşı ağacı için hazırladığı değişik süslerle bu şovun temellerini atan komedyenle şovunu konuştuk. Ennio gösterisini henüz gençken, babasının kahve dükkanında çalışırken şekillendirmiş. Herkes aile mesleğine devam edeceğini düşünürken, o sıkıntıdan hayallere dalarmış. Ve bir gün hayallerinde, kağıttan bir Marilyn Monroe’nun C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle