Katalog

CUMARTESI 05 21/2/08 16:10 Page 1 CUMARTESİ EKİ 5 CMYK figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 74 62 23 ŞUBAT 2008 CUMARTESİ 5 Çocuklar çılgın bilim sever Mad Science programları, 312 yaş arası çocuklara, bilimsel konuları, dokunarak tadarak ve uygulayarak öğretmeyi amaçlıyor. Çocuklar bilim adamı olarak doğarlar. Çevrelerindeki herşeyi merak eder, büyük bir heyecan ve azimle araştırma yaparlar. Yeni alınmış pahalı bir oyuncak otomobilin, evdeki radyonun ya da bir oyuncak bebeğin parçalara ayrılıp içlerinin hep bu merak FİGEN incelenmesi, yüzündendir. Çocukların, bilimi ATALAY büyüdüklerinde de sevmeleri için Fen derslerinin eğlenceli olması şarttır. Bilimsel eğitim programlarını eğlenceli gösteri ve aktivitelerle sunan Çılgın Bilim (Mad Science) Türkiye’de de uygulanmaya başlandı. Merkezi Kanada Montreal’de bulunan Mad Science, 312 yaş arası çocuklara, bilimsel konuları dokunarak tadarak ve uygulayarak öğretilmesini amaçlıyor. Çocuklar bu programlarla, fen biliminin gerçekte ne olduğunu, pozitif bilimlerin çalışma mantığını ve yeryüzünün sırlarını, eğlenceli, etkileşimli, uygulamalı ve eğitsel eğitim yöntemleriyle öğreniyorlar. Mad Science Türkiye kurucu ortağı Sertaç Çelikyılmaz, “Amacımız çocuklarımız için fen bilimlerinde “Ne sıkıcı bir ders” kavramını ortadan kaldırmaktır. Eğitim programlarımızdan yararlanan çocuklar, sadece okul öncesi ve sonrası değil, artık hayat boyu çevrelerini daha akılcı gözlerle inceleyecek ve sorgulayacaklar. Bakmakla görmek arasındaki farkı öğrenecekler” diyor. Mad Science’in programları, okul öncesi kurumlarda, ilköğretim okullarında, yaz MAD SCIENCE GRUP GÖSTERİLERİ Ateş ve Buz Şaşırtıcı kimyasal reaksiyonlar Gaz toplayarak kaynayan iksirler Hareketin mucizeleri Sporun bilimi Newton kanunları Roket fırlatımı Döndür, Zıplat, Patlat! Yer çekimine meydan okuma Büyük ebatta deney tüplerinde gökkuşağı oluşturma Havada köpük bulutları yaratma Uç, uç! Sıcak hava ile yükselen balonlar Mad Science Hovercraft ile havalanma okullarında, özel organizasyonlarda, doğum günü partilerinde uygulanıyor. Mad Science Okul Sonrası Eğitim Programları sekiz hafta sürüyor. Bu programlarla ilgili daha ayrıntılı bilgiler, www.madscienceist.com sitesinden ve 0212 637 27 22 numaralı telefondan alınabilir. NASA işbirliğiyle yapılan ‘’geleceğin uzay kaşifleri’ programının konu başlıkları: Gezegenler ve aylar Atmosfer ve ötesi Uzay fenomeni Güneş ve yıldızlar Roket Bilimi Uzaya Seyahat Uzay Teknolojisi Uzayda Yaşam Bir bileklikle destek verin... Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), 14 yıldır, “daha aydınlık bir gelecek’’ için çocuklara ve ailelere eğitimler veriyor. AÇEV’in, Marks and Spencer mağazalarında satılan gümüş bilekliklerinden satın alarak bu eğitimlere destek olabilirsiniz. Yemekleri öğrencilerden Eyüboğlu Eğitim Kurumları öğrencileri, her gün öğlen yemeğinden arta kalan yiyeceklerin, Ataşehir Hayvan Barınağı’nda kalan 1400 hayvana gönderilmesini sağlıyorlar. Öğrenciler, toplum hizmeti projelerini hazırlarken hayvanları da unutmadılar ve Ataşehir Hayvan Barınağı’nı ziyaret ederek oradaki hayvanların yaşam koşullarını araştırdılar. Eyüboğlu yemek şirketi Eurofest Sofra’nın beslenme uzmanlarıyla görüşen öğrenciler, hayvanların severek yiyebilecekleri ve uzun süre bozulmadan kalabilen yiyecekleri belirlediler. Projenin bundan sonraki aşamasında, her gün öğlen yemeğinden arta kalan yiyecekler, özelliklerine göre farklı bidonlarda toplanmaya başladı. Yemeklerin barınağa ulaştırılma işini de Kadıköy Belediyesi üstlendi. Bu Proje uyarınca halen her gün saat 14.00’de yaklaşık 150200 kilo yemek, barınakta yaşayan bin 400 hayvana götürülüyor. Esrarengiz Tosyalı keşfedilmeyi bekliyor Marangoz Metin Kırıkoğlu, yıllar önce Kastamonu Tosya’dan İstanbul’a ‘taşı toprağı altın’ diyerek gelmiş. Tıpkı kulaktan kulağa yayılan, Türk filmlerine konu olan hikayelerdeki gibi şarkıcı olmak hayaliyle... Ancak işler pek beklediği gibi gitmemiş. Önce Kazancı Yokuşu’ndaki bir otelde işe girmiş, ardından pek çok başkasında çalışmış... ŞİRİN Kırıkoğlu yine de umutsuzluğa Kıpır kıpır, enerjik hali; GÜVEN kapılmamış. neşeli, pozitif yapısı ve çalışkanlığı ona yardımcı olmuş. Bir gün oturduğu apartmandan tanıdıkları vesilesiyle bir teklif almış. Ancak hayalini kurduğu şarkıcılıktan çok farklı bir teklif... Verdikleri bir parti sonrasında evi darmadağın olmuş bir çift, Kırıkoğlu’na “Bizim evi temizler misin?” diye sormuş. Böylece Kırıkoğlu yeni bir maceraya atılmış. Aldığı övgüler ve tavsiyelerle temizliğe gittiği evlerin sayısı artmaya başlamış. Kırıkoğlu, yaptığı işin bir erkek için pek alışılmadık olduğunu fark edince, kendine bir de isim koymuş: “Esrarengiz Tosyalı”. Esrarengiz Tosyalı, titizliği ve bitmek bilmeyen enerjisiyle ağızdan ağıza, kulaktan kulağa yayılmış. Çeşit çeşit evlere gitmiş. Bekarlara, evlilere, gençlere, yaşlılara, sanatçılara ve yabancılara... Hepsinin evini pırıl pırıl yapmış. Hatta kendi deyişiyle ‘pislikleri ve mikropları imha etmiş; onlara karşı savaş açmış’. Kısa bir sürede İstanbul’un dört bir yanında tanınmış, şarkıcılıkla olmasa da yaptığı işiyle ünlü olmayı başarmış aslında. Tosyalı, temizlik yapan kadınların alışık görüntüsünden farklı bir şekilde çalışıyor. Beline taktığı teybiyle bir yandan çok sevdiği arabesk ve fantezi müzikten şarkılar dinleyerek... Sahnelerde değil ama girdiği evlerde şarkı söylüyor Tosyalı. Müziğin ona verdiği enerjiyle hızlıca her yeri temizlediğini söylüyor: “Şarkıları işime yansıtıyorum. Bana verdikleri hisler ve duygularla çalışıyorum. Kendi kendime ‘Tamam Tosyalı bitireceksin bütün işi’ diyorum ve hızlıca her yeri imha ediyorum”. Tosyalı’nın bu işteki tek farkı bu değil. Onun değişik çalışma saatleri de ev sahiplerini fazlasıyla şaşırtıyor. O günde en az iki eve gittiği için, sabah 9’da eve gelip, 6’da ayrılan meslektaşlarından oldukça farklı saatlerde çalışıyor. Bir eve sabah gidiyor, diğerine ise akşam... Yaptığı işte hızlı olduğu kadar titiz de... Kimi zaman köşe bucak her yeri temizlemesi saatlar sürüyor. Sabaha karşı üç, dört gibi ancak tutuyor kendi evinin yolunu. Ev sahipleri ise hiç garipsemiyor bu durumu. Çünkü hepsi biliyor Tosyalı’nın işini çok özenle yaptığını ve kaçta gelirse gelsin işleri bitirmeden çıkmayacağını… Nitekim hiç bir zaman eksilmeyen neşesiyle geç saate rağmen şarkılar söyleyerek tertemiz yapıyor her tarafı. Ev sahipleri evin bir o tarafından, bir bu tarafından gelen Adnan Şenses’in sesinden Tosyalı’nın pire gibi çalışmakta olduğunu anlıyor. ki... Ben hepsini cebimden çıkarırım valla. Bir mutfağa giriyorlar, saatlerce çıkamıyorlar.” Tosyalı bir de bu işi yapan kadınların hepsinin her gün aynı işi, aynı şekilde yapmalarından şikayetçi. Onları çok sıkıcı bulduğunu “Ben onlardan çok daha farklı bir iş yapıyorum. Enerjimle her şeyi bomba gibi yapıyorum. Eve hayat veriyorum. Diğerleri benim gibi özenli ve ince iş yapmıyorlar” diyerek anlatıyor. Esrarengiz Tosyalı’ya göre temizlikte kullanılan malzemeler de çok önemli. O evlere yanından ayırmadığı deterjanlarıyla birlikte gidiyor ve temizliği kendi deterjanıyla yapıyor. Ütüye ise başlı başına bir gün ayırıyor. Özellikle ütülenmesi en zor olan eşyayı, gömlekleri ve pantalonları jilet gibi yapıyor. Tosyalı bu kadar özenle yaptığı temizlik işini sadece bir meslek olarak görmüyor elbette. O işini sevenlerden… “Ben kendi evimde de iki saat bile oturamam, sıkılırım. Kalkar mutlaka bir iş bulur ve onu yaparım. En kötü elime bir bez alır, her yeri silerim. Hayat dolu bir insanım. Boş durmayı hiç sevmiyorum” diyor. Hemen arkasından “Peki İstanbul’da mutlu musun? Şarkıcı olamadın diye Tosya’ya dönmeyi düşünmüyor musun” diye sorduğumuzdaysa cevabı hazır: “Hayır, düşünmüyorum. Burada işimle insanları mutlu, ediyorum. Onlar mutlu, ben mutluyum… Daha ne olsun ki.” Esrarengiz Tosyalı’da bugün 150’nin üzerinde evin anahtarı var. O şarkıcı olamasa da yaptığı işten memnun. Elbette aklının bir köşesinde bir gün sahnede şarkı söyleyebilmek var. Bunun için umudunu kaybetmeden kendisine uygun özel bir şarkı bulmayı bekliyor. Ya da gittiği bir evde keşfedilmeyi… KADINLARI CEBİMDEN ÇIKARIRIM! Tosyalı işi konusunda çok ciddi. Bir yere ilk kez temizliğe gitmeden önce bir ön görüşme yapıyor. Evi inceliyor ve kafasında plan çiziyor. Kadın meslektaşlarının uzun saatler boyunca işlerini bitirememelerini de buna bağlıyor Tosyalı: “Kadınlar işe plansız başlıyor, bir de üstüne gevezelik yapıyorlar. Böylece günün çoğunu boşa geçiriyorlar. Öyle yavaşlar