22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 04 21/2/08 16:11 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 23 ŞUBAT 2008 CUMARTESİ Konser Ünlü caz gitaristi İstanbul’da Dünyanın en iyi caz gitaristlerinden biri olarak anılan Nguyen Le, ‘Celebrating Jimi Hendrix’ projesiyle 2728 Şubat akşamları Garanti Caz Yeşili Konserleri kapsamında Babylon sahnesinde olacak. Fransız gitarist, doğudan batıya, cazdan rock müziğe kadar pek çok farklı tarzda müzik yapıyor. Dünyada Hendrix sonrası caz gitaristleri Mike Stern, John Scofield, Frisell’le birlikte anılan Nguyen Le, kendine özgü müziğiyle çok beğeniliyor. (0212 292 73 68, biletler 50, 20 ve 15 YTL) Ferah hasret gideriyor Yaz aylarında verdiği konserlerin ardından, bir süredir hayranlarından ayrı kalan Şebnem Ferah, yeni albüm çalışmasına başlamadan önce, hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Bu akşam İzmir Fuar Atlas’ta, 1 Mart Cumartesi ise Ankara Anadolu Gösteri Merkezi’nde konser verecek Ferah, sahneye 11 yıldır birlikte çalıştığı Ozan Tügen, Metin Türkcan, Buket Doran, Aykan İlkan ve Ceren Akyıldız’dan oluşan orkestrasıyla birlikte çıkacak. Sanatçı saat 20.00’de başlayacak konserlerde en sevilen parçalarını seslendirecek. (0232 489 25 89, 0312 284 30 33) Waldeck ile eğlence Lounge 102’nin Otto Santral’de düzenlediği etkinlikler devam ediyor. Bu akşam saat 23.00’de, swing, triphop, acid jazz ve tango gibi müzik tarzlarını kusursuz bir ahenkle birleştiren Waldeck sevenleriyle buluşacak. Gece Waldeck’in ardından Bonus Trink özel DJ setini müzikseverlere sunacak. Pek çok elektronik müzik sanatçısının aksine canlı performanslara odaklanan Waldeck, özellikle son albümü Ballroom Stories’den parçalar seslendirecek. (0216 556 98 00, biletler 45 YTL) Borusan’ın gala konseri Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, 28 Şubat Perşembe akşamı Lütfi Kırdar Konser Salonu’nda vereceği Gala Konseri’ne, dünyaca ünlü The Philharmonia Korosu’nu konuk ediyor. Antonín Dvorák’ın eserlerinin seslendirileceği konser, müzikseverlere birbirinden değerli solistleri dinlemek için kaçırılmayacak bir fırsat sunacak. Konserde Philharmonia Korosu’nu Şef Mark Griffiths, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nı ise Genel Müzik Direktörü ve Daimi Şef Gürer Aykal yönetecek. Uluslararası üne sahip Valentina Valente, Romina Boscolo, Mathias Stier ve Massimiliano Viapiano da konsere solist olarak katılacaklar. “Krallar ve Soytarılarından Başka Neyin Kaldı ki İstanbul” (Yine Aynı Ben – RAN) T ürkiye’de sol bir dönem rock müziğine “emperyalist kültürün ögesi” diye baktığı için bu türe bir hayli mesafeli kalmıştı. Bu müziğin içindeki başkaldırı yanını görünce ise biraz şaşkınlığın akabinde sıcaklık duyabileceklerdi. Milliyet Sanat dergisinin 70’lerin nihayetine doğru çıkan sayılarından birinin kapağı Beatles topluluğuna ayrılmıştı. Manşeti taçlandıran başlık da “Başkaldırının müziği: Rock” adını taşıyordu. O dönem John Lennon’un “Working Class Hero” (İşçi Sınıfı şarkısının sözlerinin APTÜLKADİR Kahramanı) Türkçesi de yazılınca yer yerinden oynamıştı. O dönemlerde oldukça ELÇİOĞLU ciddiyeti olan ve popüler kültüre bir hayli mesafeli olan bu derginin referansı solun rock’a bakışını da değiştirmişti. Sosyalizmin rock müzik alanındaki ilk ve tek şehidi diyebileceğimiz Lennon’un numuneliği muhteşem bir referans oluşturdu ve rock ile başkaldırı özleştirildi. Böyle olunca da ardından gelen bazı tüccar kafalı müzisyenlerin imaj ögesi haline gelen “Live Aid” konserleri vesairelerle de buna binbir anlamlar vehmedilecekti. Oysa rock çok farklı tavırları işleyebilen bir müzik türüydü. Bunun içinde başkaldırı hatta sol söylemi benimseyenler de vardı ama bunu bir müzik türüne bütünüyle yüklemeniz, yanıltıcı olabilirdi. Sanal değil gerçek karşı duruş: RAN de kendi aramızda soracak ve cevabını bir türlü bulamayacaktık. Sözün özü Murat Çelik bir derdi olan, bunu müziğine yansıtan ve laf olsun diye karşı çıkmayan (karşıyız karşı her şeye karşı anlayışının çok ötesinde) bir elin parmağından bile az olan rock müzisyenlerinden biri. Murat Çelik’in toplumcu tavrı rockçılığını da ıskalamıyor. O 10 15 yıl öncesinin saf rockçı ruhunu da ziyadesiyle taşıyor. 19962004 yılları arasında 4 adet solo albüm çıkaran Çelik, 2006 da Pentagram grubunun davulcusu Cenk Ünnü ile birlikte “RAN” adlı grubu kurdu. Bu birlikteliğin de bu günlerde ilk albümü “Karanlık” adıyla piyasaya çıktı. 12 parçanın yer aldığı albümde biri haricinde bütün besteler Murat Çelik’e ait. Albümün tek enstrümantal parçası olan “Topal Dede”de ise besteye Celik ile Cenk Ünnü birlikte imza atmışlar. Murat Çelik’in bir önceki solo albümü “İşi Olmayan Giremez” deki senfonik bütünlüklü rock anlayışı hard’n heavy ögeleri de içeriyordu. Ran ortaklığındaki bu ilk albümde ise metal tarzıyla da buluşabilen sert rock anlayışı daha çok hissediliyor. Pentagram’ın davulcusu Cenk’in katılımının da bunun payı olduğuna inanıyorum. Albümde yer alan Pir Sultan Abdal’ın “Ötme Bülbül Ötme” ise tek anonim beste oluyor. Sentez yönteminin çok ötesinde bir maharette yorumlanan bu eser emsal oluşturacak güzellikte sunulmuş. Buradan şunu da anlıyoruz ki, türküleri rock’a adapte ederken yorumlayanın içtenliği de önem taşıyor. Bunu moda diye yapıyorsanız üzerinize olmamış bir elbise gibi duruyor. Ran grubu bu türküyü kendi rock anlayışlarına uygun düştüğü için yorumladığı için çıkan sonuç başarılı olmuş. Sabaha kadar Elektrons Geçtiğimiz ay Gregor Tresher’ı müzik severlerle buluşturan FTS 64, bu akşam da geçtiğimiz yılın en çok dikkat çeken gruplarından Elektrons’u İndigo sahnesinde ağırlıyor. Justin Carwford ve Luke Cowdrey’den oluşan İngiliz elektronik müzik grubu, R&B ve soul müziği elektronik müzikle harmanlıyor. Topluluk, müzikseverleri sabahın ilk ışıklarına kadar coşturacak. (0212 244 85 67, biletler 25 ve 15 YTL) Nekropsi ve Replikas aynı sahnede Bant’ın her ay düzenlediği ‘City Star Nights by Converse’ gecesinin Şubat ayı konuğu, sıra dışı çizgileriyle beğenilen iki topluluk: Nekropsi ve Replikas. Gruplar 29 Şubat Cuma akşamı Babylon’da konser verecekler. Nekropsi, sıradışı enstrüman yapısı, vokal anlayışı ve yürek hoplatan ritimleriyle; Replikas ise enerjik performanslarıyla müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak. (0216 556 98 00, biletler 33.50 YTL) YABANCILAŞMA VE ÇÜRÜME Ran’da vokalin yanısıra elektro gitar, akustik gitar, bas, mey, balaban, keyboard gibi enstrümanları Murat Çelik üstlenirken davullarda Cenk Ünnü’yü görüyoruz. Albümün çıkışından sonra konserlere de ağırlık verecek olan Ran’a bir gitarist ve bascı da katılacak olması oldukça sevindirici. Çünkü “Karanlık” albümündeki şarkıları dinlerken konser performansının heyacanını hissedebiliyorsunuz. Ran topluluğunun haberi Pentagram tutkunlarını üzmesin çünkü Cenk, Ran ile Türkçe sözlü hard’n heavy rock yaparken diğer yandan da Pentagram’la yurt dışı planlarını sürdürmeye devam edecek. Ran ve ilk albümü “Karanlık” yaşadığımız çağın sunduğu tüketim, yabancılaşma ve çürüme kavramlarını işliyor. Albümün isminde başlayan karamsarlık aslında aydınlık günleri hedefleyen çabayı sunuyor. Şarkıların sözleri yaşadığımız çağı kıyasıya eleştirirken sorgulayıcı tavrı ziyadesiyle sunabiliyor. Tüketimin çılgınlığında teknolojik sanal dünya merakının eleştirildiği “İki Kapı”, umutlarını yitiren kent istanbul’un anlatıldığı “Yine Aynı Ben”, günümüzdeki vahşeti konu edinen “Kan” gibi parçalar sözlerde yansıyan karşı çıkışın nasıl müzikle bütünleştirip senfonik bir yapıda sunulabildiğini gösterebilen örnekleri oluşturuyor. Müzikal olarak albümün yapısına hard’n heavy rock diyebiliriz ama bunun geniş bir müzikal yelpazeyle sunulması ayrıca değer hanesi oluşturuyor. Mesela “Nasıl Dost Diyeyim Sana” adlı parçayı hem türkü hem de hard rock tadı alarak dinleyebilirsiniz. Oldukça renkli ve boyutlu bir müzik sunuyor, Ran grubu. Belki onların “Karanlık” albümüne bugün gereken ilgi gösterilemeyecek ama 10 yıllar sonra değeri daha iyi anlaşılabilecek. MİLİTAN ROCKER 80’lerde esen değişim rüzgârlarında dünyadaki kavramlarda alt üstler yaşanırken eskinin protest, başkaldıran rock örneklerine imajlar yamanarak Bob Geldof’lar üretildi. Majestelerinin muhalifi bu karşı çıkışların son yıllarda fazla örneği görülüp kabul görse de söylemini ciddi anlamda sol ve karşı çıkıştan hareket ettiren sahici muhalif rock’çılar da yok değildir. Ülkemizde de bu tip örnekler vardır ve kanımca bunların başında da Murat Çelik gelir. Onunla ilgili her yazıya “Düşler Sokağı Sakinleri grubundaki Murat Çelik değil” diye başlamak zorunda kalıyorum ister istemez. Bu ilginç isim benzerliğine nasıl bir çözüm buluruz bilemiyorum. Barışarock’ın ilk senelerindeki bir izlenim yazısında değerli müzik yazarı Naim Dilmener onun için “Militan Rocker” tanımını kullanmıştı. Belki ilerde ayrımı bu şekilde yaparız, kimbilir. Aslında Murat Çelik, rock konusunda oldukça ayrıcalıkları olan biri. Bu özellikleri onu her daim gündemde bulmamızı zorlaştırıyor. Çünkü o bu tavrında en sahicilerden biri. Çalışkanlığına ve inadına üretimine rağmen Murat Çelik, hakettiği tanınmışlığı ne yazık ki bulamıyor. Bunun nedenlerinden biri olarak da onun müziğindeki sorgulayıcı ve toplumcu söylemi gerçekten inanarak yapması olduğuna inanıyorum. Zira etrafta öylesi bir eklektik protestlik modası hakim ki, bu toz, duman arasında gerçek karşı çıkışa ulaşamıyoruz bile. Onu ikinci Barışarock’ta konser performansıyla görmüştük. Söylemi ve rock’ı ele alışıyla bir hayli sahici olan Murat’ı daha sonraki yıllarda neden o festivalde göremediğimizi Fışkın Beyoğlu’nda Uzun yıllardır müzik dünyasının içerisinde çeşitli alanlarda başarılı çalışmalar gerçekleştiren Özge Fışkın, 27 Şubat Çarşamba akşamı Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde konser verecek. İlk albümü ‘Kilitler’ ile müzik camiasında beğeni toplayan Fışkın, önceleri Sertab Erener ve Levent Yüksel’in vokalistiydi. Fışkın yeni albümünden sevilen parçalarla müzikseverlere unutulmaz saatler yaşatacak. (0212 244 25 58) sirin.guven@gmail.com Aşkta devrim zamanı Başlıktaki düşünce, Lenny Kravitz’e ait; aynı zamanda sanatçının yeni yayımlanan albümünün adı: “It Is Time For A Love Revolution.” Rock müziğin en karizmatik seslerinden birisi olan Kravitz’den bunu duymak, ilk anda çok garip gelmiyor insana. 1989’da ilk albümü “Let Love Rule”u yayımladığı günden bu yana aşk üzerine şarkılar söyledi Kravitz. Ama 43 yaşındaki bir erkek, böyle bir devrimin gerekliliğinden söz ediyorsa, herhalde bunu es kzulal?yahoo.com geçmemek gerekir. Üstelik bunu söyleyen kişi, daha geçen ay verdiği röportajlarda, mükemmel kadını bulup evleninceye kadar cinsel yaşantısına ara verdiğini açıklamışsa… Nicole Kidman, Madonna, Penelope Cruz gibi sinema ve müzik dünyasının en güzel kadınlarıyla birlikte olmuşsa… Şimdiye kadar yaklaşık 30 milyon albümü satılan, dört Grammy ödüllü, zengin, genç ve başarılı bir müzisyense… Durum böyle olunca denilebilir ki; Lenny Kravitz’in aşk meselesinden canı çok yanmış. Sanatçının kendisi buna başka bir açıklama getiriyor ve onun yaşında artık kadınların yalnızca bedenleriyle değil, akıl ve ruhlarıyla da öne çıktıklarını, son üç yıldır cinsel yaşantısına ara verdiğini ve evlenene kadar da bu sözünü tutacağını söylüyor. Bunların işin magazin tarafı olduğunu düşünenler olabilir ama albüme ilham kaynağı olan atmosferi yaratması açısından ilginç bir bilgi. Kravitz’in retro tarzıyla bir arada. Öyle ki, albümü dinlerken sanki 70’lerden kalma şarkıları dinliyor gibi oluyor, nostaljik duygulara kapılıyorsunuz. (Bana, özellikle Deep Purple ve Led Zeppelin’i anımsattı.) Albüm herhangi bir yenilik getirmiyor; gitar ağırlıklı, psychedelic tınıların ve funk ritimlerin dikkat çektiği, klasik rock ZÜLAL KALKANDELEN 70’LERİN KLASİK ROCK’I İLE FUNK’IN BİLEŞİMİ Lenny Kravitz, 19 yıl önce ilk albümünü yayımladığında, en büyük esin kaynakları olan Rolling Stones, Led Zeppelin, The Beatles, Aerosmith, Prince ve James Brown’un etkisiyle, 70’lerin rock sounduyla funk’ı harmanlamış ve başarılı bir çıkış yapmıştı. Sanatçı, aradan geçen yıllar içinde, bu esin kaynaklarının izinden ayrılmadı; rock, funk, reggae, soul, psychedelic, folk ve baladları bir araya getiren tarzıyla yoluna devam etti. 2004 tarihli bir önceki albümü “Baptism”in sanatçının hayranlarından pek de olumlu eleştiriler almaması, Kravitz’i o çok iyi becerdiği ve kendini artık kanıtladığı rotaya dönmeye itmiş olmalı. Yeni albümde, yine klasik rock ile funk, severleri memnun edebilecek bir çalışma. Albümün açılış parçası, “Love Revolution”da “Aşkta devrim zamanı/ Yeni bir oluşum zamanı” diyor Kravitz. Albüm aşk şarkılarıyla dolu olsa da, röportajlarını okuduğunuzda, sanatçının dünyanın gidişatından hoşnut olmadığı da seziliyor. Lenny Kravitz, herşeyin sevgiyle başladığını belirtiyor, ama bu devrim isteğini yalnız aşkın sınırları içinde tutmayarak şunu da ekliyor: Dünya bugün yönetildiği gibi yönetilmeye devam ederse, hiçbir gelişme olmayacak. Haksız mı Lenny Kravitz? Şarkı sözlerinde aşk sorunlarının yanı sıra, dünya meselelerine ilişkin bazı yorumlar da yapıyor sanatçı. Amerika’nın Irak politikasına dokunduran “Back In Vietnam” ve materyalist dünyayı kınayıp asıl ihtiyacımızın sevgi olduğunu haykıran “Love Love Love” gibi. Alışılmadık bir şekilde hızlı ritimli bir aşk şarkısı olan “Will You Marry Me”de Kravitz’in üzerindeki James Brown etkisi açıkça ortaya çıkıyor. “This Moment Is All There Is”de Prince’i; “A New Door” ve etkileyici melodisiyle dikkat çeken “Good Morning”de ise The Beatles’ı hissedebilirsiniz. Led Zeppelin’i hatırlatan bluesrock türündeki “Bring It On”, albümün en güzel şarkılarından birisi. Sanatçıya bu şarkıda, efsanevi Hintli müzisyen Ravi Shankar’ın kızı Anoushka Shankar sitarıyla eşlik ediyor. Birisi, “I Love the Rain”deki gitarların, “Baby I’m Gonna Leave You”daki Jimmy Page’i anımsattığını söyleyecek olursa, ağzım açık kalmaz ama buna içim elvermez… Sonuçta Lenny Kravitz, albümlerindeki bütün enstrümanları kendi çalıyor olsa da, Jimmy Page’in ustalığından uzak… RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com KRAVITZ, TEMMUZDA İLK KEZ TÜRKİYE’DE Yazıyı, Lenny Kravitz hayranları için bir müjde ile noktalayalım. Ünlü sanatçı, “Love Revolution” adlı turnesi kapsamında bu yaz ülkemizde de bir konser verecek. İstanbul Kuruçeşme Arena, 30 Temmuz akşamı Kravitz’in Türkiye’deki ilk konserine sahne olacak. Önceden alınacak avantajlı bilet fiyatlarının ücreti 85 YTL olarak açıklandı; konser günü yaklaştıkça bu fiyatın artacağı belli. Gelmiş geçmiş en büyük 100 hard rock sanatçısı arasında sayılan Lenny Kravitz’i izlemek için bilet alabilecek kadar şanslı olanlara duyurulur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle